"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

150 yıllık demokrasi tecrübesi

M. Latif SALİHOĞLU
23 Aralık 2025, Salı
GÜNÜN TARİHİ: 23 Aralık 1876

Yüz yıllarca ağalık, beylik, krallık, hakanlık, sultanlık, şahlık, padişahlık tarzındaki sistemlerle idare edilmeye alışmış bir milletin kısa süre içinde meşrûtî/demokratik sisteme geçmesi kolay değil.

Toplumların demokrasiye geçiş yapması ve bu sistemi köklü, yerleşik hale getirmesi, genellikle tedricî ve kademeli olmuştur.

Bu sebeple, demokratik nizama ne kadar erken geçiş yapılır ve ne kadar çok tecrübe yaşanırsa, toplumun geleceği açısından o derece bir kazanç sayılır.

Aynı durum, üç kıtaya yayılmış olan Osmanlı toplumu için de geçerlidir.

Osmanlıdailkdemokrasitecrübesi 23 Aralık 1876’da I. Meşrûtiyetin ilânıyla başladı. Ne var ki, bundan tam 150 sene evvel yaşanan bu tecrübe, maalesef defalarca kesintiye uğradı.

Demokrasi-meşrûtiyet dediğimiz “çok partili sistem”in bizde kesintiye uğraması, bazen savaş gerekçesiyle, bazen işgal zarûretiyle, bazen tek adamcılık hevesiyle, bazen zümre hâkimiyetini kurma keyfîliğiyle ve daha çok askerî darbe sebebiyle olmuştur.

*

Meşrûtiyet, şartlara, kural ve kaidelere bağlı olarak işleyen bir “anayasal sistem”dir. Ayrıca, çok partili hayatı ve parlamentoyu da gerekli görüyor.

Şimdi, 150 senelik süre içinde yaşanan mühim gelişmeleri özetlemeye çalışalım.

Evet, ilk meşrûtiyet 1876 senesinin sonlarında kabul ve ilân edildi. Ardından, ilk Anayasa (Kànun-i Esâsî) hazırlandı. Bu anayasa, iki meclisli bir parlamentoyu esas alıyordu: Âyân ve Mebûsân Meclisi. İkisine birlikte “Meclis-i Millî” denildi.

Birinci Meşrûtiyet, henüz altı ayını doldurmadan Osmanlı-Rus Harbi (18 Nisan 1877) patlak verdi. İngilizlerin Rusları kışkırtmasıy- la vukû bulan bu savaşta, hem toprak, hem insan gücü itibariyle Osmanlı çok büyük kayıplar verdi.

Genç padişah Sultan Abdülhamid, savaşta yaşanan mağlubiyeti gerekçe göstererek, 1878 yılı başlarında önce Mebûsan Meclisi'ni feshetti. Ardından da Kànun-i Esâsîyi yürürlükten kaldırdı. Yani, I. Meşrûtiyeti askıya almış oldu. (Bu arada, padişahın tayin ettiği üyelerden oluşan Âyân Meclisi göstermelik olarak devam etti.)

Netice itibariyle, ilk demokrasi denemesi 1878'de kesintiye uğradı. Kesinti 30 sene devam etti. Meşrûtiyetin yeniden ve ikinci kez ilânı, ancak Temmuz 1908’de mümkün olabildi.

*

Sultan Abdülhamid’den sonra Meşrutiyetin canına okuyanların başında İttihatçılar gelir. Onlar da on yıl müddetle iktidarda kaldıkları halde, muhalefete hayat hakkı tanımadılar. Hem tetikçiler eliyle muhalif sesleri susturmaya, hem de darbelerle rakip siyasîlere hayatı zindan ettiler.

Yurt dışına kaçmayan eski İttihatçılar, Osmanlı hükümetinden sonra Anadolu’da yeni kurulan Ankarahükümetidöneminde Mustafa Kemal’in etrafında toplandılar. Kısa süre sonra bunlar “Kemalistler” olarak boy gösterdiler. Kendilerine göre bir zümre hâkimiyeti kurduar. 1923’de Cumhurî sisteme geçildiği ve “Halkçı” diye göründükleri halde, halka ve cumhurun iradesine hiç değer vermediler.

Bizdeki demokrasi, 1950-60 arasında azıcık bir nefes almaya başlamıştı ki, 27 Mayıs Dar- besiniyapanbiraskerîcuntaonuesaslışekilde boğmaya çalıştı.

Darbecilik sıtması, onyılsonra 12 Mart Muh- tırası (1971) ve yine on yıl sonra 12 Eylül Dar- besiyle yeniden nüksetti.

Ama, bütünbunlara ve her şeye rağmen, ilk meşrutiyetle birlikte demokrasi serüveninin erken başlaması ve kesintilere rağmen devam ediyor olması, hem tecrübe açısından, hem de vazgeçilmez bir sistem haline gelmesinden dolayı ülke ve millet olarak kazançlı sayılırız. Zira, demokrasi tecrübesine bize nisbeten geç başlayan Mısır, İran, Pakistan, Bangladeş gibi büyük İslâm ülkelerine nazaran biz daha avantajlı durumdayız. Her ne kadar son zamanlarda bir gerileme söz konusu olsa da…

Okunma Sayısı: 209
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı