Asırlarca İslâma ve Müslümanlara düşmanlık etmiş olan İngiltere’de (B. Britanya), son zamanlarda dikkat çekici bazı gelişmeler yaşanıyor.
Yüz yıllar boyu bir çok ülkede yüz milyonlarca insana sömürge muamelesi yapan İngiltere, acaba şimdilerde yeni bir durumun veya yeni bir oluşun eşiğine mi gelmiş bulunuyor?

Osmanlı’nın savaşlardaki mağlûbiyetine ve nihayet tarihten silinmesi sebebiyet veren İngiltere, acaba yaptıklarının bedelini ödeme vetiresine mi girdi? Ezcümle:
* İngiltere, asgarî 200 sene müddetle 200 milyondan fazla Müslüman topluluğunu acımasızca sömürge haline getirdi...
* Bir devlet politikası olarak “Büyük Britanya’nın huzur ve selâmeti için, İslâm dünyasının daima sancılı ve huzursuz olması lâzımdır” diyen, yegâne devlet İngiltere’dir.
* Vehhabî tehlikesinin palazlanmasında ve İslâm âleminin başına musallat olmasında İngilizler çok büyük rol oynadı.
* Çanakkale başta olmak üzere Birinci Dünya Savaşı’ndaki hemen bütün cephelerde, karşımıza hiçbir şekilde komşu dahi olmadığımız İngiliz kuvvetleri çıktı.
* Filistin topraklarının elden çıkmasında, bölgede Yahudilerin toplaşmasında ve sonunda bir terör devleti olan İsrail’in kurulmasında, İngiltere birinci derecede rol oynadı.
* Kıbrıs Adası’nın Osmanlı’nın elinden çıkmasında ve adanın adım adım Rumlaştırılmasında, en etkili rolü yine İngiltere oynadı.
* 1918-22 yılları arasındaki İstanbul işgali esnasında, işgal ile yetinmeyerek ayrıca devlet-hükümet merkezinde İngiliz Muhibbân Cemiyetini kurdurarak, kendini zorla halka, âlimlere ve halktan Müslümanlara sevdirme ve kabul ettirme cihetine giden yegâne politikaların sahibi İngiltere’dir.
* 1923’teki Lozan görüşmelerinde Türkiye heyetini en çok zorlayan, yeni Türkiye’ye verilmesi gereken hak ve toprakların engellenmesinde en etkili olan taraf, yine İngiliz Yahudileri ve İngiltere oldu.
İşte, böyle bir İngiltere’de, özellikle son yıllarda tuhaf ve hiç de alışık olunmayan bazı gelişmeler zuhur etmeye başladı.
Meselâ, hâlen İngiltere’nin başkenti Londra’da Belediye Başkanlığı makamında bulunan kişi Pakistan asıllı bir Müslüman. Sadık Khan, 2016’da yapılan seçimlerde oyların yüzde 56.8’ini alarak Londra Belediye Başkanı oldu.
Meselâ, henüz yeni seçilen İngiltere’nin Başbakanı Boris Johnson’un baba tarafı köken itibariyle Türk ve Osmanlı.
Ayrıca, Johnson’un Sadık Khan’dan önceki Londra Belediye Başkanı (2009-2016) olduğunu da bilvesile hatırlatmış olalım.
İngiltere ile ilgili olarak dünya çapında yaşanan diğer bazı gelişmeleri de şöyle: Avrupa Birliği’nden çıkmaya çalışan İngiltere’nin başı İskoçya ile dertte iken, ayrıca Kanada ve Avustralya gibi dünyadaki önemli bazı kolonilerini de kaybetme riski ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Johnson, Osman’ın torunu
Evet, İngiltere'nin çiçeği burnunda yeni Başbakanı Boris Johnson, baba tarafından Türk ve Osmanlı sayılır.
Kendileri, 6 Kasım 1922'de İzmit'te linç edilerek öldürülen Ali Kemal'in İngiliz hanımından olan oğlu Osman'ın torunudur.
Ali Kemal Bey, Osmanlı’nın son demlerinde en popüler şahsiyetlerden biridir. Hem gazeteci yazar, hem de siyasetçi ve devlet adamı bir şahsiyettir. Kısa süreli de olsa Maarif ve Dahiliye Nazırlığı yaptı. İngiliz Muhibbân Cemiyeti’ne girdi. Millî Mücadele hareketinin şiddetle aleyhinde bulundu. Bu sebeple, İstanbul’da yakalanıp Ankara’daki İstiklâl Mahkemesi’ne sevk edilmek üzere İzmit’e götürüldüğünde, buradaki Nureddin Paşa’nın bulunduğu karargâhtaki bir grup genç subay tarafından linç edilerek öldürüldü.
İşte, bir tarafı Türk olan Johnson'un Türkiye’ye yönelik politikası acaba nasıl bir şekil alacak. Daha bir dostane mi, yoksa daha bir hasmâne mi? Bekleyip görelim...