"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Birazcık ırkçılık alır mıydınız?!

M. Said ZEKİ
04 Kasım 2019, Pazartesi
İlk kavgayı Şeytan başlatmış. Varlık maddesini öne sürüp, böbürlenerek insandan üstün olduğunu iddia etmiş. Ateş topraktan üstünmüş (!) Ondan sonra çeşit çeşit ırkçılık mikrobu hızla yayılmış.

Kirpi yavrusunu ‘pamuğum’ diye severmiş! Ve herkese kendi adeti hoş gelirmiş. Kendi ırkı, memleketi, cinsiyeti, inanç ve düşünce sistemi... Bu normal ve insanî. İnsan ailesini, kabilesini, vatanını, milletini, değerlerini sever ve sevmeli. Ama bunu üstünlük vesilesi yapıp diğerlerini hor görmek, hele yok etmeye çalışmak cinayet.. “Sen mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit, ‘Mesleğim haktır veya daha güzeldir’ demeye hakkın var. Fakat ‘Yalnız hak benim mesleğimdir’ demeye hakkın yoktur..” 

***

Malûmdur ki; hiçbir insan cinsiyetini, milliyetini, anne-babasını seçerek dünyaya gelmez. Beyaz, kızıl veya siyah tenli oluşu, uzun ya da kısa boylu oluşu, nihayet güzel veya çirkin oluşu kendi çabası sonucu kazandığı/kaybettiği bir özellik değildir. 

Dolayısıyla bu özellikler için övünmek veya üzülmek anlamsızdır, boşunadır, cahilcedir ve ahlâkî değildir.

*** 

Kabile kabile yaratılan insanoğlundan beklenen; tanışıp bilişmesi, birbirini sevip birbirinin yardımına koşmasıdır. Yaratılış itibariyle kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir. Üstünlük ancak insanın kendi çabasıyla kazandığı artı değerlerde olabilir. Takvada, adalette, ilim ve fazilette olduğu gibi.

Fakat Şeytanın attığı ilk ırkçılık mikrobu, bazen azalarak bazen artarak hükmünü devam ettiriyor. Aynı dine inananlar arasında bile ‘Türk tipi İslâm, Arap tipi İslâm’ ayırımı yapılarak, birinin diğerinden daha üstün olduğu iddia edilebiliyor. Olmadı mezhepler arası fitne kaynatılıyor. Bu da olmazsa ülkeler arasında, aynı ülkedekiler içinde iller veya ilçeler arasında çekişme ve atışmalar bazen cinayet ve savaşlara bile sebep olabiliyor. Yüz yıl süren mezhep savaşları yapılabiliyor. Hayret ki ne hayret!..

***

Rivayete göre Lokman hekim siyahî bir bilgeymiş. Bir gün birisinin, renginden dolayı kendisine küçümseyerek baktığını görünce sormuş: “Hayrola! Boyayı mı beğenmedin yoksa Boyacıyı mı?” 

Bu gün bile bazı ülkelerde rastlanan ‘Zenciler giremez, Yahudiler giremez’ gibi ırkçı tabelâlara rastlamak ne kadar acı. Ya da bazı insanları asimile ederek ana dilini unutturup başka dil konuşmaya zorlamak ne kadar insanî? Anadilde eğitimini engellemek, sırf başka ırktan diye öldürmek, nefret etmek insanlık suçu değil mi?..

***

‘Uzayda, Marsta veya başka gezegenlerde hayat var mı?’ diye milyon dolarlar harcayarak araştırma yapan insanoğlunun, kendi gezegeninde bulunan milyonlarca canlıyı ve kendi hemcinsini katletmesi ne kadar ironik!

Bir Türk, Kürt, Zaza, Ermeni veya Arap olarak yaratılmak üstünlük vesilesi olabilir mi? Üstünlüğün takvada olduğuna iman eden bir Müslüman ırkçı olabilir mi? Daha özelde bir tarikata mensubiyet, diğer tarikata tepeden bakma hakkı verebilir mi? En has dairede Risale-i Nurlar’a gönül vermiş, yıllarca okuyup hazmetmiş bir Nur Talebesi ırkçı olabilir mi? Olmaz, olamaz, olmamalı..

***

Yüce Yaratıcı dileseydi hepimizi birbirinin fotokopisi gibi yaratabilirdi. Ancak kendi sanatının, kudretinin ve ilminin çeşitliliğini, cilveleri göstermek için her milleti, her insanı ayrı ayrı âlemler şeklinde yaratmıştır. ‘Allah çeşidi sever’ demişti bir dostumuz. Allah çeşitliliğe müsaade ediyor, fakat hâşâ biz etmiyoruz!

***

‘Hepiniz Âdemin çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Hiçbir ırkın diğerine, Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur. İslâm cahiliye adetlerini kaldırmıştır.’ Ancak milletine, kabilesine saygı göstermiş, hiçbir milleti, ırkı, ulusu, kabileyi yok saymamıştır. Selman-ı Farisi, Süheyb-i Rumi, Bilâl-i Habeşi (ra) örneklerinde olduğu gibi; bir kişi de olsa onun ırkına saygı göstermiştir. Bilâl-i Habeşi’ye ‘siyah kadının oğlu’ diyen başka bir Sahabi ikaz edilmiş, oda hatasını anlayıp özür dilemiştir.

***

Dönüş O’nadır. O Adildir ve hesap gününün sahibidir. İnsanı muhakeme edecek; zerre kadar iyiliğini de, kötülüğünü de karşılıksız bırakmayacaktır.

Okunma Sayısı: 2054
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    4.11.2019 03:02:42

    Tebrik ve dualar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı