"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir adalet kıssası: “Sakın hainlerin savunucusu olma!”

M. Said ZEKİ
17 Kasım 2025, Pazartesi
Yüce Yaratıcı önce kendi elçilerini seçip terbiye etmiş; sonra da elçileri vasıtasıyla insanları ikaz etmiştir. Peygamberlere ve takipçilerine düşen; ancak hak ve hakikati yaşayarak göstermek, fıtrata uygun metodlarla tebliğ etmektir.

Kur’ân-ı Kerîm’de Efendimize (asm) ve onun şahsında hepimize ikazlar vardır. Adaletle hükmetmek, güzel ahlâk sahibi olmak, iyilik ve istikamet üzere yaşamak, zorlaştırmamak, zalime değil hakka taraftar olmak, hainleri savunmamak bunlardan bazıları.

“Eğer Senin Rabbin dileseydi, dünyadaki bütün insanlar imana gelirdi. Ama bunu irade etmedi. Şimdi sen ‘imana gelsinler’ diye insanları zorlayacak mısın? (Yûnus, 99.)” 

HIRSIZ KİM?

Bir hırsızlık olayıyla ilgili olarak indirilen ayetler çok önemli noktalara değiniyor.

Rivayetlere göre; Ensar’ın Beni Zafer kabilesinden Te’ame adında biri, başka bir Ensar’ın zırhını çalmış ve bir Yahudînin evine gizlenmiş. Zırhın sahibi meseleyi Hz. Peygamber’e (asm) götürüp Te’ame’den şüphelendiğini söylemiş.

Fakat suçlu olan Te’ame, akrabaları ve kabilesinden birçok kişi işbirliği yapmış. Suçu Yahudînin üzerine yıkmak için Müslümanlığı alet etmek istemişler: “Hakkın düşmanı olan, Allah ve Rasûlü’ne inanmayan bir Yahudînin sözüne güvenilmez. Oysa biz Müslümanız ve güvenilir kişileriz, o halde bizim sözümüze inanılmalı.” Yahudî ise suçsuz olduğunu söylüyormuş.

Hz. Peygamber (asm) tarafları ve şahitleri dinlemiş. Mevcut deliller ve  doğru gibi görünün iddialar sebebiyle neredeyse Te’ame’yi beraat ettirip Yahudî aleyhine hüküm verecekken ikaz gelmiş.

“SAKIN!”

“(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’ân’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma. Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Kendilerine hainlik edenleri savunma. Şüphesiz Allah, hainlikte ve günah işlemekte aşırı gidenleri hiç sevmez.” (Nisâ, 105-107.)

Hz. Peygamber (asm), bir hâkim olarak kendi önüne getirilen davada soruşturma sonucu topladığı mevcut delillere göre de hüküm verebilirdi. Çünkü İslâm zâhire göre hükmeder. İnsanın iç ve kalp dünyasındaki hedef ve niyet, Allah ile kul arasındadır.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) “Ben insanların kalplerini yarmakla ve iç hallerini deşmekle emrolunmadım!” demiş. (Buhari, Megazi, 63)

ZÂHİRE GÖRE...

“Siz davalarınızı bana getiriyorsunuz ve huzurumda muhakeme oluyorsunuz. Belki içinizden bazıları kendisini daha iyi savunuyor ve ben de sonuçta işittiğim doğrultusunda (zâhire göre) hükmediyorum.

Kime, kardeşinin hakkından bir şeye hükmetmişsem asla onu almasın. Zira ben aslında ona ateşten bir parça ayırmışımdır.” (Buharî, Şehadat, 27, Ahkam, 20) diyerek tarafları uyarmıştır. 

Eğer Hz. Peygamber (asm) o dönemde Yahudînin aleyhine hüküm verseydi, İslâm düşmanları bunu aleyhde kullanacaklardı. Allah, lütuf ve merhameti ile meseleyi doğrudan Elçisine bildirmiştir.

LÜTUF VE MERHAMET

“(Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı.

Halbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur’ân’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür. (Nisâ, 113)

Allah’ın lütuf ve merhametini celp etmek için, ‘ölüm sekeratı uyandırmadan evvel’ uyanıp kendimizi sorguya çekme zamanı.

Okunma Sayısı: 207
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı