"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adnan Menderes’in bilinmeyen yılları (4)

M. Sait ÇATALKAYA
07 Eylül 2025, Pazar
Bediüzzaman, eserlerinde, insanların karşılaştığı zorlukların, onların manevî tekâmüllerine vesile olduğunu belirtmiştir. Onuncu Söz’de de belirttiği üzere, “Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyorlar.”

Bu ifade, dünya hayatında çekilen sıkıntıların, ahirette adalet terazisinde değerlendirileceğini gösterir. Menderes'in hayatındaki çileler de, onun manevî derecesinin yükselmesine vesile olmuş, milletine olan sevgisini perçinlemiştir.

Adnan Menderes'in çocukluk yılları, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerindeki buhranlı zamanlara denk gelmiştir. Çocukluğu Balkan Savaşları'nın üzüntülerine şahit olurken, gençlik çağı Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı yıllarında geçmişti. Bu zorlu dönemler, onun milletine olan bağlılığını ve hizmet aşkını artırmıştı.

Üstad Hazretleri, insanların kendi istekleriyle gerçekleşen günahlarından dolayı sorumlu olduklarını belirtir ve insanın iyiliklerle övünmeye hakkı olmadığını ifade eder. Çünkü iyilikleri isteyen Allah ve gerçekleşmelerine yardım eden de O'nun rahmetidir. Bu anlayış, Menderes'in hayatında da tezahür etmiş, o, yaptığı hizmetleri bir lütuf olarak görmüş ve tevazu içinde milletine hizmet etmiştir.

Netice itibarıyla, Adnan Menderes'in hayatı, çile, sabır ve millet sevgisiyle yoğrulmuş bir ömürdür.

Üstâd Bediüzzaman Said Nursî'nin Hutbe-i Şamiye’de “Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir” der. 

Menderes'in himmeti, milleti olmuş; bu uğurda çektiği sıkıntılar, onun kıymetini milletin nazarında artırmıştır. Onun hayatı, sabır ve metanetle yoğrulmuş, milletine adanmış bir ömrün timsalidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin “Demokrasi” ile gerçekleşen seçimleriyle birlikte 14 Mayıs 1950 yılında halkın iradesiyle seçilen ilk Başbakan. 16 Haziran 1950'de, seçimlere girmeden önce halka verdiği “Ezan-ı Muhammedi'yeyi aslına çevireceğim.” sözünü yerine getirmiş ve bu necip millete getirdiği hürriyet ile “İslâm Kahramanı” olmuştur.

27 Mayıs 1960 senesinde, sivil iradeye yapılan askerî ihtilal sebebiyle asılsız bir çok iddia kaynak gösterilip idam edilerek şehit olmuştur.

(Yeni Asya Fidanlık eki, sayı: 28'den alınmıştır.)

Okunma Sayısı: 288
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı