MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “askıda ekmek kampanyası” ile başlayan “ekmek polemiği” Malatya’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın esnafla yaşadığı diyalog ile başka bir boyuta taşındı.
Erdoğan otobüsten vatandaşlara seslenip dertlerini dinlediği sırada, sonradan Malatya Minibüsçüler ve Umumî Servisçiler Odası Başkanı olduğu anlaşılan bir kişinin, “Evimize ekmek götüremiyoruz” diye seslenmesi gizlenmeye çalışılan bir gerçeği ortaya çıkardı. Esnaf zor durumda. Kapanan işyerleri, işsiz kalan insanlar, tabiri caizse bir kuru ekmeğe muhtaç hale gelen kişiler görülüyor.
Erdoğan da esnafa, “Bu bana çok abartılı geldi” diyerek ardından çay vermesi ve “Keyif çayı bak, bu çayı iç” diye konuşması medyada gündem oldu. Önce yaptığı açıklamalarda sıkıntılarını anlatan oda başkanı sonrasında yazılı bir şekilde kameralara “Dün irticalen söylediğim ‘Eve ekmek götüremiyoruz’ cümlesini mecazi olarak kullandım. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımız da bu cümleme istinaden esprili bir dille ‘keyif çayı iç’ diyerek karşılık verdi. Hiçbir şekilde de gergin bir atmosfer oluşmadı. Fakat sözlerimin manası kasıtlı olarak çarpıtıldı” dedi.
Ama konu kapanmadı ve bundan sonra da kapanacak gibi görünmüyor.
***
“AÇIM!” DİYEN DE OLMUŞTU
Bu konu, milletin ve siyasetin hep gündeminde olacak. Tıpkı Bülent Ecevit döneminde bir esnafın başbakanlık önünde yazar kasa fırlatması ve geçen yıl AKP grup toplantısında “Açım” diye bağıran kişide olduğu gibi…
Askıda ekmek meselesi ve “evimize ekmek götüremiyoruz” sözü gündemde yerini korurken Erdoğan partisinin grup toplantısı çıkışında bunlar hatırlatılınca oldukça sinirli bir üslûpla, “Bırakın Allah’ınızı severseniz ya… Ya böyle bir şey var mı Türkiye’de ya… Yani bugün evine ekmek götüremeyen biri var mı Türkiye’de ya… İnanıyor musunuz bunlara? Büyüme oranına bakıyorsun şu anda dünyada en iyi noktada olan bir ülkeyiz. IMF’nin, OECD’nin ölçeklerine bakıyorsun, en iyi konumda olan ülke konumundayız, ama bunlar hesap kitap bilmiyorlar” diye cevap verdi.
Bir esnafın dile getirdiği “evime ekmek götüremiyorum” tartışması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bir bakıma Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı askıda ekmek kampanyasını “Ya böyle bir şey var mı Türkiye’de?” cümlesiyle gizlice eleştirmesine kadar geldi.
Nitekim İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Peki, ‘Askıda ekmek kampanyası’ başlatan küçük ortağının bundan haberi var mı Sayın Erdoğan” diyerek bu polemiği daha da ileri götürdü.
***
KONUŞAN TÜRKİYE
Neticede ekmek üzerinden dönen bu siyasî polemikler ve tartışmalar milyonların derdine bir çare olamadı. Hatta çare olmak bir yana İstanbul’dan sonra bütün ülkede ekmek fiyatları zamlanmaya başladı.
Bütün bu tartışmalar bize şunları da hatırlattı: Ekmeği konuştuğumuz kadar ülkenin diğer sorunlarını da konuşabilsek… Başta hürriyetler, hukuk, adalet, Meclis’in yetkilerinin arttırılması, yeni sistemin ülkeye uymadığı gibi konuları…
Kim bilir belki hükümet ortağı bir gün bu konuları da dile getirir ya da bir vatandaş bir yetkiliye söyler…
Konuşmak iyidir… Konuştukça sorunlarımız çözülür. Hem merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yasaklı olduğu dönemde ne demişti: “Konuşan Türkiye…” Konuşmaktan kimseye zarar gelmez yeter ki, konuşma hakarete varmasın ve terörü beslemesin…
***
KORKU!
Konuşan Türkiye derken İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın koronavirüs salgını ile ilgili söylediği sözler gerçekten de düşündürücü ve çarpıcı… Yerlikaya “İstanbullu hasta hasta işe gidiyor. Çünkü Covid’den korkuyor, ama işten atılmaktan daha çok korkuyor. Bu noktada bir sorun var” demiş. (Habertürk, 27.10.2020)
Sayın Valinin bu sözleri karşısında ne söylenebilir ki…
Korku dağları sarmışken bir de hasta olduğunu bile bile ekmeğini kaybetmek korkusu vatandaşı sarmış durumda… Allah millete yardım etsin…
***
MİLLETİN SESİ KESİLMESİN!
Muhalefet partileri televizyonlarda yaptıkları toplantıların yayınlanmamasından şikâyetçi. Meclis’in açık olduğu dönemde Salı ya da Çarşamba günleri partilerin grup toplantıları var. TRT bu toplantıları canlı veriyor. TRT’nin bir kanalı da (Meclis TV) Genel Kurul çalışmalarını belli bir saate kadar canlı yayınlıyor.
İYİ Parti Grup toplantılarında bir gelenek başladı. Genel Başkan Meral Akşener konuşmasının yarısına geldiğinde kürsüyü bir STK temsilcisine bırakıyor. Bu hafta da öyle oldu. Kürsüyü bırakırken de, “Devletin televizyonu da takiptedir. Birazdan yayını keserler. Milletin vergileriyle yayın yapan TRT, önce milletin sesi olmalıdır. Korkmayın be kardeşim, milletin sesinden korkmayın…” dedi, ama TRT yine yayını kesti…
TRT bu durumu nasıl açıklar bilemeyiz, ama “milletin sesinden korkmak da neyin nesi?”