"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yoksulluk mesele (sorun)!

Mehmet KARA
21 Aralık 2020, Pazartesi
2021 bütçe görüşmelerini tamamlayan Meclis yoğun çalışmanın ardından tatile girdi.

Zaten bozulan ekonomik dengeler koronavirüs salgını ile birlikte daha da bozuldu. Enflasyon çift hanelere çıkarken, özellikle genç işsizlik resmî rakamlara göre yüzde 30’lara tırmandı. Hayat pahalılığı sebebiyle yoksulluk çok arttı. Hiçbir geliri olmayanlar ailelerinin yardımı ile ayakta durmaya çalışıyor. Böyle bir dönemde doğalgaz, elektrik ve su faturaları hayli kabarık gelirken, faturalar ödenememesinden dolayı kapanıyor. 

Asgarî ücret görüşmeleri sürüyor. Bu sene ne işçi, ne de iş veren henüz bir rakam açıklamadı. İşçi işveren kesimi birbirini kolluyor. Partiler “insanca yaşamak” için asgarî ücretin 3 bin liranın üzerinde olmasını istiyor. Ancak önceki yıllar dikkate alındığında net asgarî ücretin bu rakama ulaşması ya da yaklaşması beklenmiyor.

Şu anda net asgarî ücret 2.324 lira…  Buna karşılık Kasım ayı dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 517 lira, yoksulluk sınırı ise 8 bin 198 lira olarak hesaplandı. Milyonlarca insan açlık sınırının dahi altında olan asgarî ücretle geçinmek zorunda…

Yoksulluk sınırında maaş alanların sayısı ise nüfusun yüzde 20’sini geçmez. Yani bırakın insanların yoksul olmasını “aç”lar…

Durum böyle olduğu halde bütçe görüşmelerinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Türkiye’de yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, uluslar arası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı” demesine ne söylenebilir ki?

Sayın Selçuk bu sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “eve ekmek götüremiyoruz” diyen vatandaşa “Eve ekmek götüremiyoruz dediğin zaman bu bana biraz abartılı geldi… Al bu keyif çayını iç” demesini hatırlattı.

***

Meseleleri mesele etmezseniz!

Sayın Bakanın, “Yoksulluk, uluslar arası dokümanlarda da ifade edildiği gibi artık Türkiye için sorun olmaktan kalktı” sözü üzerinden ironi yaparsanız, sorunu “sorun” olarak görmeyebilirsiniz. O zaman ortada sorun kalmaz. Hani, Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz” sözü vardır ya… Tam da bu söz bunu hatırlattı.

Oysa ortada böyle bir sorun var. Bütün rakamlar bunu gösteriyor ve millet bunu yaşıyor. Ama bunu sorun olarak görmeniz lâzım. Gözünüzü kapatmakla sorun ortadan kalkmıyor! Milyonca insan bu “sorunu” yaşıyor.

***

Yoksulluk birinci mesele

Sayın Bakan belki halk ekmek kuyruklarına girip bir lira ucuz etmek almıyordur, ancak arabasıyla geçerken salgın döneminde hiç halk ekmek kuyruklarında bekleyenleri de mi görmedi? Hadi o görmedi danışmanları hiç olmazsa sosyal medyada paylaşılan bu kuyrukları kendisine iletmiyor mu?

Sayın Bakanın, milyonlarca insanın asgari ücretin altında ya da asgari ücret aldığını, bırakın yoksulluğu milyonlarca kişinin açlık sınırının yaşadığını bilmemesi mümkün mü?

Halbuki, sayın Bakanın iddia ettiği yoksulluk sorun olmaktan çıkmadı tersine yoksulluk bu ülkenin birinci sorunu oldu…

Millet şunu söylüyor. “Sayın Bakan yoksulluk sorun olmaktan çıktı diyorsunuz ya, bundan yoksulların haberi var mı?”

***

“O zaman aç değiller”

Yoksulluktan ve açlıktan bahsetmişken Meclis’te ibretlik bir tartışma yaşandı. Genel Kurul da bütçe görüşmeleri sırasında “kuru ekmek” polemiği tutanaklara yansıdı. 

Tutanaklardan noktasına virgülüne dokunmadan aktaralım. Kararı ve yorumu siz okuyucularımıza bırakalım…

Engin Altay- … Teferruatı, teknik işleri boş verin. ‘Millet aç’ deyince hoplamayın arkadaşlar, millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor.

Şahin Tin (Denizli) - O zaman aç değil demek.

Engin Altay - Kuru ekmek… Bu tutanağı alacağım, bu tutanağı alacağım, bak, göreceksin, milletten özür dileyeceksin.

Şahin Tin (Denizli) - Sen kendin dedin ‘Midesine ekmek giriyor.’ dedin.

Engin Altay - Milletin midesine kuru ekmek giriyor sadece diyorum, Beyefendi diyor ki: ‘O zaman aç değiller.’ Ben bunu milletin takdirine bırakıyorum.

(CHP sıralarından “Yazıklar olsun!” sesleri)

Hüseyin Yayman (Hatay) - Öyle demedi, öyle demedi.

Engin Altay - Tutanaklarda var…

Bu konuşmanın sosyal medyada yayınlanması üzerine Sayın Şahin Tin, genel kurul da söz alarak, “Vicdan sahibi herkes kötü niyet taşımadığımı bilmektedir. Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir” diyerek sözlerine açıklık getirmeye çalıştı. Ancak “O zaman aç değil demek” sözü tutanaklara geçmişti bir kere… 

***

Hayırdır!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hükümetteki faaliyeti biliniyor. Söyledikleri çoğu zaman yapılıyor. Bunun örnekleri çok. Son olarak da, HDP’nin kapatılmasıyla ilgili bir açıklama yaptı.

Bahçeli’nin bu sözlerine AKP içinden bir cevap gelip gelmeyeceği merakla bekleniyordu ki, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Parti kapatmalarının Türkiye’de olumlu sonuçları görülmedi” diyerek bir bakıma Bahçeli’ye cevap vermiş oldu.

Aradan bir gün geçmeden Bahçeli tekrar bir açıklama yaparak, “HDP’nin kapatılmasına karşı çıkan CHP’li sözcüler, demokrasi istismarcısı İP’in Başkanı ve AK Parti’nin içindeki bazı yöneticiler cevap versinler; Türk devletinin ihaneti beslemesi, mermi, bomba, mayın, keleş masraflarını karşılaması olacak ve makul görülecek şey midir?” diyerek bir açıklama daha yaptı.

Bakalım bu açıklamaya başka cevap gelecek mi? Muhtemeldir ki, gelmeyecektir… Bu olay yakın tarihteki bir tartışmayı da hatırlatıyor. Bahçeli, Arınç’la girdiği diyalogda ağır ifadeler kullanmıştı. Sonuç olarak bu sözlerden sonra Arınç’ın istifa etmek zorunda kaldığını hatırlayınca bu işin nereye varacağını kestirmek zor!

Bekleyelim görelim. Bu olay erken seçimi mi, yoksa birilerinin daha partiden ayrılmasını mı getirecek?

Okunma Sayısı: 2143
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Arif Altay

    21.12.2020 10:07:39

    "İsraf sefahatin, sefahat sefaletin kapısıdır" Lemaat-Bediüzzaman Said Nursi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı