"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dâvâmız beraat etsin yeter”

Mehtap Yıldırım Yükselten
11 Haziran 2020, Perşembe
Bu sözler, 1950 yılı sonrasında “Gençlik Rehberi”nin basılıp dağıtılmasıyla tutuklanan bir grup Nur Talebelerinin avukatlarından tek talepleriydi.

O kahraman ve bahtiyar avukatın Nurculuğu, dâvâyı ve hizmeti omzuna yüklendiği an da, işte o andı. Avukat Bekir Berk, Nurcular’ın avukatlığını kabul ederek koştuğu Ankara’da, karşısında âdeta Asr-ı Saadetten gelmiş simalar bulmuştu. Sordu: “Sizi buradan kurtarmamı istiyor musunuz?” Hepsi bir ağızdan: “Biz burada yıllarca kalmaya razıyız, siz bizi değil dâvâmızı müdafaa edin. Dâvâmız beraat etsin yeter” demişlerdi. Onların bu sözleri ve hâlleri, Bekir Berk Ağabey’in cesaretine cesaret katmış, kahramanlığını kat kat arttırmıştır. Sanki başka bir âlemden gelmişçesine farklı olan hâllerinin etkisi altında kalmıştır. Mahkeme heyetine ders verir gibi yaptığı muhteşem müdafaası  “Yaşasın adalet! Yaşasın âdil hâkimler!” şeklinde sona erer. Nur Talebeleri ve Risâle-i Nur dâvâsı beraat etmiştir.

Bundan sonra hayatını sadece imanları kurtaran “Risâle-i Nur dâvâsı”na adamıştır. Nerede Nur Talebeleri veya bir mazlum zor durumdaysa oraya koşmuş, bir günde bazen farklı yerlerdeki mahkemelere yetişerek, zamanın ulaşım şartlarına âdeta meydan okumuştur. 15 yıl Nur  Talebelerinin avukatlığını yapmıştır. 1971 yılında İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi’nce hapis cezasına çarptırılır. Hep mazlum Müslümanları savunan Bekir Berk Ağabey, bu defa hem kendi mazlumdur hem de yine kendi kendinin, daha doğrusu dâvâsının müdafaasını yapmak durumunda kalacaktır. Hapis cezası alır. 1973 yılında hapisten çıktıktan sonra, şahsına iftira ve saldırılar arttığı için Risâle-i Nur dâvâsına bir zarar gelmesin diye avukatlık mesleğinden istifa ederek Suudi Arabistan’a yerleşir. Orada Cidde Radyosu’nda Türkçe yayınlar bölümünde Risâle- i Nur ve Yeni Asya (O günkü adıyla İttihad) Gazetesi’nden yazılar okur.

Hayatının son dört yılını beraber geçirdiği ebedî arkadaşı ve en yakını olan Şükran Berk Abla şöyle anlatıyor: “Üstâdı azamî derecede taklit edercesine yaşardı. Sadece kahramanlıkta değil, iktisatta, kanaatte vs. Namaz ve tesbihattan sonra muhakkak Risâle-i Nur’dan bir bölüm okurdu. Risâle-i Nur’u izah etmeden güzelce, tane tane, olduğu gibi okurdu. Eskiden Ağabeyler ve ablalar hepsi böyle okuyorlardı zaten. Bu yorum ve izah sonradan yayıldı. Bunun sebebi, özel okumalar yeteri kadar yapılmadığı için Risale-i Nur’un her sözünü anlayamıyorlar ve ders okuyan kişiden bir açıklama bekliyorlar. İşte Bekir Ağabeyiniz de, alçak bir sesle sadece okurdu. Mahkemelerde gür sesiyle hâkimleri titreten o kahraman adam, günlük hayatta çok sakin ve tevazu ile konuşurdu. Düşmanları çoktu. 

Bazen tehdit telefonları alırdık. Telefonun ucundaki ses: Öleceksin! Öleceksin!” derdi. O da gayet nazik bir şekilde ‘Hepimiz öleceğiz kardeşim’ der kapatırdı.”

“Siyasete asla karışmadı”

“Dini ve dindarları siyasete alet etmek isteyen bazı siyaset adamları evimize gelip, “Bizim partimizin kongresinde konuşma yapın, yanımızda olun, insanlar sizin sözünüzü dinler, bizim de oylarımız artar” gibi tekliflerde bulunurlardı. Ama Bekir Bey asla hiçbirini kabul etmedi. Onları hep geri çevirdi, reddetti. 

Vefatından bir yıl kadar önce yine bu tarz bir teklifte bulunan politikacıya “Gelemem, hem siyasete karışmıyorum hem de hastayım” dedi. O kişi bu defa “Bari kongremize bir telgraf çekin de, herkes sizi bizimle birlikte bilsin” dedi. Tabi Bekir Bey buna da çok hiddetlendi kabul etmedi. 

Kabul etmemesine rağmen, o zat Bekir Berk yazmış gibi partilerinin kongrelerine bir telgraf çekmiş. Kendi gazetelerinde yalan haber yaptırmıştı. 

Hiç ilgisi olmadığı halde gazetelerindeki haber başlığı: “Nurcuların Avukatı Bekir Berk de …Partisi dedi” şeklinde bir iftira olarak kayıtlara geçti. “

“Tek ihtiyacım Yeni Asya”

Bunları telefonda konuşabildiğimiz Şükran Abla, Yeni Asya’dan okumadığı bir habere itibar etmediğini söylüyor. “Yeni Asya ne yazıyorsa odur.” diyor. Bu salgın sürecinde de bir ihtiyacı olup olmadığını sorduğumuzda şöyle dedi: “Rızkımı Allah veriyor, hiçbir şeye ihtiyacım yok çok şükür. Sadece Yeni Asya’sız kalıyorum. Bu beni çok üzüyor. İnternet ve akıllı telefon kullanamıyorum. Ben ancak gazetem elimde olunca okuyabiliyorum. İnternetten okuyamam. Tek konuşmaya yarayan eski usûl telefon kullanıyorum. Eski tarihli gazetelerimi hiç atmadığım için, çıkarıp tekrar okuyorum. Bazen bakıyorum beş-altı yıl öncenin gazetesinde yazılan yazılar aynı bugün için yazılmış gibi. Sanki günümüz olaylarına bakıyor.” diyor.

“Yoksa Yeni Asya mı okuyorsun?”

“Bir gün Yeni Asya’ya muhalif bir arkadaşım aradı. Bir müddet konuştuktan sonra “Şükran Abla, sen kimseyle görüşmeden yalnız yaşıyorsun, televizyon da seyretmiyorsun, bu kadar bilgiyi nereden öğreniyorsun? Yoksa Yeni Asya mı okuyorsun?” dedi. “Evet, Yeni Asya okuyorum” dedim. 

Muhalifler bile Yeni Asya’nın bize ilim, kültür, doğru malûmat verdiğini kabul ediyor demek ki.”

Bekir Berk Ağabey ile yaşadıkları aynı evinde ikamet etmekte olan Şükran Abla, hâlinden memnun ve ismi ile müsemmâ bir şekilde her daim şükredenlerden. Bekir Ağabey’in maneviyatını yanında hissediyor ve Allah’a tevekkül edip Allahtan gayrısından korkmuyor. Ebedî arkadaşının taşıdığı ‘dâvâyı savunma’ şuurunu o da sürdürüyor.

Bekir Berk Ağabey, 14 Haziran 1992 yılında asıl vatanına, Peygamber Efendimize (asm), Üstadına, dâvâ arkadaşlarına kavuş- muştur. 

Yaklaşmakta olan sene-i devriyesi münasebetiyle biz de bir kez daha onu rahmetle anmak istedik. Allah bizlere de onların açtığı yolda; aynı duygularla, aynı gayretle, fedakârlıkla yürümeyi, çürümeyi, “önce dâvâm” diye- bilmeyi nasip etsin. 

Dünya ve ahirette de o mübareklere yoldaş, kardeş eylesin.

Okunma Sayısı: 3617
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • feyzullah ayhan

    11.6.2020 22:12:18

    Bekir berk ağabey adına telgraf çeken ve iftira atan ahlaksız oğlu ahlaksız mutlaka siyasal islamcıdır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı