"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da kuvve-i hayaliye (2)

Meral DEMİRDÖĞMEZ
30 Kasım 2021, Salı
Hayal, sırr-ı temsil ile hakikati kabul eder.

Bilindiği gibi sırr-ı temsil hem Kur’ân-ı Kerîm’in hem Risale-i Nur’un metodudur. Hayal kuvvemizin temsillerle ikna olup, teslim olduğunu İşarat’ul İ’caz Bakara Sûresi 17 ve 20. âyetlerin tefsirinde görmekteyiz: “Kur’ân-ı Kerîm, evvelâ münafıkların hallerini, saniyen cinayetlerini ve yaptıkları kötülükleri -temsil ile hikâye tarzında- akla kabul ettirdikten sonra hayale, vehme, hisse de gösterip onların da kabul etmesini temin etmiştir.”

“Ve keza, gaip bir şeyi hazır göstermekle, akıl ile his arasında mutabakat hasıl olur, his de kabul eder.”

Meselâ, iki tarafında müthiş yaralar olan bir kişinin halini, insan, hayal ve hissiyatı ile yaşayabilir. Demek hayal, temsil ile görünmeyen şeyleri hazır olarak kabul eder, hisse de kabul ettirir.

Dimağda mertebeler olduğunu, Sözler, Lemaat’ta görüyoruz ki;

1. Mertebe: Tahayyül, tasavvur, taakkul.

2. Mertebe: Tasdik, iz’an, iltizam.

3. Mertebe: İtikat.

Yani; insan önce hayal eder (tahayyül) sonra zihninde şekillendirip, suret verir (tasavvur) sonra fikirler oluşmaya başlar (taakkul). Fikir oluşunca, akıl Kur’ân ve sünnet süzgecinden geçirir, hakikat çıkarsa kabul eder (tasdik). Sonra akıl bilgiyi duygulara kabul ettirir (iz’an). Süzgeçlerden geçen bilgi uygulanmaya başlar (iltizam). Artık bilginin yerleştiği ve yaşandığı son aşama gelir ki (itikat) burada kuşku, şüphe, vesvese yoktur. İman ve teslimiyet vardır.

Burada dikkat çekici nokta, hayal deyip geçmemek, fikirlerin ortaya çıkması, hayata geçirilmesi, tahayyül ile başlıyor. Fakat Lemaat’te tahayyül mertebesinde dikkat edilmesi gereken iki tehlikenin olabileceğini görüyoruz.

1. “Tahayyül de safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir.”

Eğer ki hayal, bilgiyi bir arada tutamazsa safsata (saçmalık) olur.

2. “Batıl şeyleri güzel tasvir etmek, her demde safi olan zihinleri cerhdir, hem idlali.”

Batılı tasvir etmek, hayal duygusunu yaralar, hakikat ile hayal karışabilir hatta yoldan çıkarabilir.

Nasıl çıkarır? Bu noktada sözü uzun tutmamak için 21. Söz 2. Makam 2. Vecih/ 17. Lem’a 4. Remiz’e havale edelim.

Hayal, insanın sınırsız duygularının mukaddimesi noktasında önemli bir işleve sahip. Hayal etmediğimiz düşüncelerimizi, fiiliyata geçirmekte ne kadar başarılı olabiliriz ki?

Gerçekleştirdiği hayalleriyle bulunduğu asrı değil, gelecek asırları da harekete geçiren Bediüzzaman, Tiflis’deki Şeyh Sanan Tepesi’nde etrafı seyredip, din ve fen ilimlerinin bir arada okutulacağı medresenin hayalini kurar. Tarihçe-i Hayatına baktığımızda da hep bu hayalin mücadelesini görürüz. Eserlerinde ise hayal kavramı, hakikatin bir ucu bir aracı olarak karşımıza çıkar. Meselâ Sözler’deki ilk 8 sözde geçen hayali hikâyeler, aslında hakikate işaret eden önemli temsillerdir.

Hakikatlerin nasıl ki, kalpte, ruhta, akıl ve sair duygular da bir tecellisi bir tezahürü var; aynı hakikatlerin insanın hayal kuvvesinde de tecellisi ve tezahürü var.

Bediüzzaman’ın manevî-hayalî seyahatlerinde, bu hakikatleri görmek mümkün. Meselâ; Lemaat adlı eserinde Fatihanın ahirinde işaret olunan 3 yolu beyan ederken “Hayal libasını giymiş muazzam bir hakikat” diye başlar.

29. Mektup 6. Nükte, Sıkke-i Tasdik-i Gaybi’de ”Fatihanın “na’büdü” nüktesindeki manayı tenvir için kendi başımdan geçmiş nurlu bir hali ve hakikatli bir hayali söylüyorum” der.

Yine Âyetü-l Kübra’da, 28. Lem’a 8. Nüktede görüyoruz ki; Bediüzzaman’ın hayali seyahatlerinde müşahade ettikleri, hayal değil hakikattir. Bu noktada mühim bir soru akla geliyor; hayallerimiz bizi hakikate ulaştırıyor mu veya neden hakikate ulaşamıyoruz?

Cevabını muhakemat eserinde bulabiliriz:

1) “Bizler İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti ifa edemedik. O da bizden nefret ederek, evham ve hayalatın bulutlarıyla sarılıp, tesettür eyledi.”

Kur’ân’ın maksadı, tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ve ubudiyet iken bu maksatlarla değil, kıssa ve hikâyelere nazar ettik.

Bunun çaresi: “Kur’ân’ın yıldız misal âyetleriyle ünsiyet ve ülfet perdelerini yırtıp, aklı, afak ve enfüsün hakaikına tevcih edip, irşat etmektir.” (12. Mukaddime)

2) Asr-ı Saadette, Sahabenin Kur’ân’dan zevk ederek anladığı kelimeler, hikâyeler, hayaller ve manalar, sonraki kuşakların yenilenme arzusu ile değiştirilmiş. Asr-ı Saadetin özünü, ruhunu ifade eden manalar, anlam göçü yaşamış. (5. Mukaddeme/ bilmana ile)

Bunun çaresi: Her şeye zahire göre hükmetmemek, gavvas (dalgıç) olup, zamanın tesiratından sıyrılmak, mazinin derinliklerine girip, mantığın terazisi ile tartmak, herşeyin kaynağını bulmaktır.

Herşeye rağmen ümitvarız, çünkü Üstad, 8. Mukaddemede; ”Hakaik-ı İslâmiyetin güneşi, evham ve hayalat bulutlarından kurtulmuş, her yeri tenvire başlamıştır,” müjdesini veriyor.

Bu müjdeye vasıl olmak için, “Cenab-ı Hakk’ın nur-u marifetine yetişmek ve bakmak, âyet ve şahitlerin ayinelerinde cilvelerini görmek, delilleri temaşa etmek ve hayalattan (boş hayallerden) tecerrüt etmek elzemdir.” (17. Lem’a 20. Nota)

Ola ki, hayal hasta olmuş ise; “Haramla dolmuş olan gözlerinden gözyaşı akıt ve pişmanlık perhizine sarıl.” (Muhakemat)

Sonra da Risale-i Nur’a yapış. Çünkü “Bir Nur Talebesi, Risale-i Nur Külliyatı o mütalâası ile üniversitenin herhangi bir fakültesine mensup da olsa, hissen, ruhen, vicdanen ve hayalen tam manasıyla tatmin edilmiş oluyor.” (Ali Ulvi Kurucu)

Dolayısıyla hayal kuvvesi de istikamette kalacak, hayallerimiz güzelleşecektir.

Okunma Sayısı: 1397
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan çalışan

    30.11.2021 10:08:48

    Bu tür yazılar emek istiyor, ciddi bir çalışmamın ürünü olarak vücud buluyor.Ben şahsen çok istifade ettim. Kaleminize kuvvvet,teşekkür ederim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı