"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sevgili uyaran ‘ağrı’

Mine Arslan
20 Ocak 2022, Perşembe
Sağlıklı olan her birey hayatı boyunca en az bir kere ağrıyı deneyimlemiştir.

Fizyoterapist Mine Arslan

Kimimiz sinüziti varken yağmurda ıslandığı için baş ağrısını, kimimiz romatizmasından dolayı diz ağrısını, kimimiz uzun süre ders çalıştıktan sonra boyun ağrısını… Örnekleri çoğaltmak mümkün çünkü her uzvumuz, bölgemiz her şekilde ve şiddette ağrıyabilir. Peki nedir ağrı? Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği ağrıyı, gerçek veya potansiyel bir doku hasarından kaynaklanan veya bu şekilde tanımlanan, hoş olmayan bir duyu ve duygusal bir deneyim olarak tanımlamıştır. Başka şekilde tanımlayacak olursak ağrı; şiddeti değişebilen her şeyde olduğu gibi ifrat ve tefritte olmayıp vasat seviyede olduğunda insanoğlu için verilen bir lütuftur.

Günlük yaşantımızda ağrı eşiği terimini sıklıkla kullanırız. Ağrı eşiği sinir hücrelerinin karmaşık ilişkisi sonucunda ortaya çıkan, amiyane tabirle ağrıya olan dayanıklılıktır. Ağrı eşiği tefrit seviyede olduğunda çok düşük uyaranlar bile bizde ağrıya sebep olabilir, bu durum kişinin hayatını oldukça olumsuz etkiler, çünkü pamukla dokunuş bile kişide ağrı oluşturabilir. İfrat seviyede olduğunda durum farklı değildir, kişi bu durumdan yine olumsuz etkilenir, çünkü ağrıyı hissetmiyordur; ayağa batan çivi, ateşten ele sıçrayan kıvılcım, iç organlardan kaynaklanan inflamatuar durum vb. kişiyi rahatsız etmez ve bütün bu durumlar kişide geri dönülmez bir hasar bırakabilir. Ağrı eşiğimizin vasat seviyede olması ise Cenab-ı Hakk’ın ihsanıdır. Bu durumda hasarlı olan dokudan salınan çeşitli kimyevî maddeler ve bu maddelerin salınmasıyla uyarılan sinir hücreleri aracılığıyla beynimiz patolojiden haberdar edilir ve uygun cevaplarla patolojik durum ortadan kaldırılmaya çalışılır. Bütün bunlar Üstad’ın rüzgâr için kullandığı, “Kadîr ve alîm ve gayet hakîm ve kerîm bir âmirin emriyle hareket eder. Güya herbir zerresi, herbir işi bilir ve o âmirin herbir emrini anlar ve dinler bir nefer gibi, hava içinde cereyan eden herbir emr-i Rabbânîyi dinler” (Asa-yı Musa, s. 89) ifadede olduğu gibi Cenab-ı Hakk’ın emriyle ve emrine itaat eden sinir hücreleriyle meydana gelir.

Ağrı meydana geldiğinde onu ortadan kaldırmaya çalışan birçok yöntem vardır. Hepimizin kullandığı ağrı kesiciler (medikal tedavi), fizik tedavi uygulamaları, manuel uygulamalar, eklem içine yapılan uygulamalar ve enjeksiyonlar, alternatif tıp uygulamaları, cerrahiler kullanılan yöntemlerden bazılarıdır. Ağrımız yaptığımız uygulamalara rağmen geçmiyorsa, üç aydan daha fazla sürüyorsa veya geçtikten sonra sık sık tekrarlıyorsa artık “kronik ağrı’’ adını almaktadır. Kronik ağrı ise her zaman hasarlı bir dokudan kaynaklanmayabilir, ağrı daha önceden hafıza edilmiş ve yaşanılan stres, travma vb. durumlar sonrasında sinir hücreleri tarafından (ortada hasarlı bir doku olmasa bile) beyine gönderilen gerçek olmayan ağrı sinyalleri tarafından ortaya çıkmış olabilir. Dolayısıyla kronik ağrılarda biyolojik yaklaşımların yanı sıra psikodinamik yaklaşımlarda yer almalıdır.

Ağrı sağlıklı bir insanda olmazsa olmaz özel ve güzel duyudur. Ağrımız olduğunda ondan şikâyet etmek yerine, onun bize verilmiş lütuf ve sevgili uyaran olduğunu hatırlayarak sabırla def’ine çalışmak, gereksiz ağrı kesici kullanımıyla ağrı eşiklerimizi değiştirmemek, (Sık ağrı kesici kullanımında ağrı eşiği düşebilmektedir) ve göz ardı edilip tedavi edilmeyen ağrıların kötü bir durum oluşturabileceğini bilerek geçmeyen ağrılarda ilgili uzmana danışmak uygulamamız gereken ağrı stratejileridir. Sağlıklı günlerde görüşmek duâsıyla…

Okunma Sayısı: 1193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı