Çocuk deyip geçmemek gerekir. Çünkü bugünün çocukları yarının hayat dinamiklerini meydana getirecektir.
O itibarla; ilmî verilere göre 4-5 yaş çocukta kimlik gelişim yaşı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle; 4-5 yaş çok önemli bir yaştır. Bu yaşta verilecek olan bilgiler onun hayatının çizgilerinin ana hatlarını oluşturacaktır.
Erasmus’un dediği gibi “Çocuklar bir banttır. Onu kim doldurursa o çalar.”
4-5 yaşlarındaki kimlik oluşumu onun hayatının şekillenmesinde önemli rol oynayacaktır. Bu konuda tarihî bir hadiseyi anlatmak istiyorum:
Fetih ruhu Fatih’te bir kimlik oluşturmuştur. Fatih Sultan Mehmet henüz çocuk iken babası 2. Murat kolundan tutup Hacı Bayram-ı Veli’ye götürür. O tarihte Hacı Bayram Medresesinde öğrenim gören Akşemseddin’de misafirlere hizmet etmektedir. Sultan Murat, Hacı Bayram-ı Veli’ye İstanbul’u alma planlarından bahseder. Bu arada kendisine nasip olması için dua etmesini ister. Fakat Hacı Bayram-ı Veli, küçük Şehzade Mehmed’i gösterip, “Padişahım, İstanbul’u şehzadeniz Mehmed’le benim köse alacaktır.”
Hacı bayram-ı Veli’nin “Kösem” dediği Akşemseddin’dir. İşte bu hadise Fatih’te Fetih ruhunun uyanmasına vesile olmuştur. Çocuğa kimlik kazandırmada en önemli unsur onun iyi bir terbiye almasıdır. Çiçero bu konuda şöyle der: “Terbiye çocuğu, insanlığa yöneltmektir.”
Terbiyede en önemli unsur, sevgidir. Mevlâna, “Sevgi ile bakır altınlaşır” diyerek sevginin önemini belirtir. Mütefekkir Ferit Kam da, “Sevgi yan etkisi olmayan harika bir ilaçtır” der.
Bediüzzaman, çocuklarla ilgilenir ve onları çok severdi. Tarihçe-i Hayattaki şu ifadeler çocuklara değer verilmesi mesajını veriyor: “Üstad Bediüzzaman, çocukları pek sever, böyle etrafında toplandıklarında, "Masum olduğunuz için dualarınız makbuldür, bana dua ediniz" diye onlara iltifat ederdi.”1
Hizmet projemizde sevgi vardır. İnsana saygı vardır. Çocuklarımızı bu anlayış içerisinde geleceğe hazırlama vardır.
Dipnot:
1- Tarihçe-i Hayat, s.142.