"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Van Gogh’un akıl feneri

Misbah ERATİLLA
12 Aralık 2021, Pazar
Hollandalı ressam Van Gogh 1853-1890 yılları arasında yaşamıştı.

Hayatının son yıllarında epilepsi hastalığı ile de mücadele etmişti. Van Gogh geçirdiği sinir krizi sonunda çoğu zaman kendine zarar verirdi. Psikolojik sorunlarının devam ettiği bir dönemde öfke nöbeti sonucu sol kulağının bir kısmını kesmişti. Van Gogh yaşadığı süre içinde yaptığı bütün işlerde hep başarısız oldu. Çevresi ona deli gözüyle baktı. Dünya çapında şöhrete intiharından yıllar sonra kavuştu. 20. yüzyılın başında ünü artmaya başlamıştı ve sonraki yıllar yaygın popüler bir başarı yakaladı.

Van Gogh 37 yaşında akıl hastanesine kaldırıldı ve bir süre sonra kendi isteğiyle hastaneden ayrıldı, ama depresyonu devam etti. Acılarına dayanamayarak 27 Temmuz 1890 tarihinde silâhla kendini göğsünden vurarak yaralandı. İki gün sonra 29 Temmuz 1890 günü öldü.

Sanat dünyasının mihenk taşlarından biri olarak öne çıkan Vincent Van Gogh, dünyanın en büyük ressamlarından biri olmasının yanı sıra mutsuz ve melankolik biri olarak hayat sürmüştür. Van Gogh, katı kurallara sahip bir anne babanın çocuğu olarak sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Çocukluk dönemini geçirdiği yatılı okulda hayatının en zor zamanlarını yaşamıştır. Yatılı okuldan eve dönmek için anne ve babasını bir türlü ikna edememiştir. Çocukluk döneminde yalnızlık çeken Van Gogh, ciddî psikolojik problemlerini ileriki yaşlara taşımıştır. Bu dönemde yaşadığı derin üzüntüler Vincent Van Gogh’u, ruhî açıdan ciddî yaralar almasına sebep olmuştur. Van Gogh, 15 yaşında sonra yatılı okuldan eve birçok problemle geri dönmüştür. İşte bu dönüşten sonra resim çalışmalarına başlamıştır.

Dünyanın en önemli ressamlardan biri olarak bilinen Van Gogh, bir kesime göre dünyanın en iyi ressamı olduğu söylenir. Van Gogh 20’li yaşlarında ressamlık döneminin en iyi zamanlarını geçirmiş ve intihar edene kadarki süreç içerisinde önemli eserler ortaya koymuştur. Dünyanın en zeki insanlardan biri olan Van Gogh çizdiği resimlerle zekânın en üst sınırlarında dolaşırken huzursuzlukta dünyanın en huzursuz insanları arasında yer almıştır. Akıl feneriyle karanlık dünyasında bir ışık, bir çözüm bulmaya çalışmış, ama bir türlü o ışığı bulamamıştır. Aklı ona yol göstereyim derken başına belâ olmuş; aklı hayatın her dakikasını azaba çevirmiştir. Acıları dayanılmaz boyuta varınca da kurtuluşu hayatına son vermekte bulmuştur.

Bu kadar zeki ve yetenekli bir insan aklıyla kâinatı anlamaya çalışırken çözümsüzlüklerle karşılaşmış; aklı ısırıcı bir yılan gibi onu sürekli ısırarak dayanılmaz acılar vermiştir.

“Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?” sorularına bir türlü cevap bulamamıştır. Aklıyla kâinattaki düzeni anlayamamış; cüz’î aklını küllî akla bağlayamayınca kâinattaki kargaşayı akıl feneriyle aydınlatmaya çalışmış, ama aklı onu daha çok karanlığa sürüklemiştir. Üstün zekâsı ve kimsenin ulaşamayacağı harikulâde fırça darbeleri ile resimler çizerken aklı dünyaya gönderiliş amacını anlamayınca hayatı kararmıştır. Geçmiş ve gelecek mengenesi arasında sıkışan Van Gogh’un düşündükçe acıları artmış ve kurtuluşu ölmekte bulmuştur.

Bediüzzaman 6. Sözde şunları ifade etmektedir: “Meselâ akıl bir âlettir. Eğer Cenab-ı Hakk’a satmayıp belki nefis hesabına çalıştırsan öyle meş’ûm (kötü) ve müz’iç (bunaltıcı) ve muacciz (usandırıcı) bir alet olur ki geçmiş zamanın âlâm-ı hazînânesini (hüzünlü elemlerini) ve gelecek zamanın ahvâl-i muhavvifânesini (korkulu hallerini) senin bu biçare başına yükletecek, yümünsüz (uğursuz) ve muzır (zararlı) bir alet derekesine (derecesine) iner. İşte bunun içindir ki fâsık adam, aklın iz’aç (bunaltmasından) ve tacizinden (rahatsız etmesinden) kurtulmak için, galiben (genellikle) ya sarhoşluğa veya eğlenceye kaçar. Eğer Mâlik-i Hakîkîsine satılsa ve O’nun hesabına çalıştırsan akıl öyle tılsımlı bir anahtar olur ki şu kâinatta olan nihayetsiz rahmet hazinelerini ve hikmet definelerini açar ve bununla sahibini saadet-i ebediyeye (sonsuz mutluluk) müheyya eden (hazırlayan) bir mürşid-i Rabbânî (Allah’a yönelten yol gösterici) derecesine çıkar.”

Okunma Sayısı: 2356
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • KasınSeçkin

    12.12.2021 11:14:00

    Misbah hocam kalemine sağlık Risaleyi nur misalerine muşahhas bir örnek oldu risale i nur ile bağlanmanız da güzel bir yazı olmuş teşekkürler .

  • ihsan

    12.12.2021 09:56:35

    Allah razı olsun hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı