ABD Başkanı Joe Biden’ın 13 Temmuz’da başlayan 3 günlük Ortadoğu turunu tamamladı.
Ziyaretinin en önemli gündemi petrol fiyatlarının düşmesi. Hatta Biden, Ortadoğu ziyaretinden önce başladığı girişimleriyle, Brent petrolün fiyatı 120 Dolar’dan 100 Dolar’a kadar gerilemişti. Ukrayna’daki savaşın da etkisiyle, ABD’de yılbaşından itibaren petrol fiyatlarındaki yüzde 60’lık artış, ABD’liler üzerinde enflasyonun hissedilir olumsuz etkisi Biden’ı endişelendiriyor. Çünkü hayat pahalılığının 2023 seçimlerini etkileyeceği kesin. Birde Kongre için yapılacak ara seçimleri de unutmamak gerekiyor.
Biden’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman görüşmesi dikkat çekti. Biden, daha önce Selman için sert ifadeler kullanmıştı. Elbette ABD’nin Ortadoğu ilişkilerinde İsrail birinci aktör konumunda. Biden gezisinde İsrail ve Filistin taraflarıyla da görüştü.
Biden’ın bölge ziyaretinin Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas, üstü kapalı şekilde Sudan ve Suudi Arabistan’la “normalleşmesini sağlayan İbrahim Anlaşmaları”nın diğer Arap ülkeleriyle de yapılacağına yorumlanıyor. Birde Biden’ın İsrail’den direkt uçuşla Cidde’ye varması, “normalleşmenin” devam edeceğine işaret ediyor.
Bilindiği üzere ABD’nin askerlerini Irak’tan 2011’de ve Afganistan’dan da 2021’de çekmesiyle, bölgede siyasi ve toplumsal değişimler başlamıştı. Biden, bölgede askeri varlık bulundurmadan Ortadoğu ülkelerini ABD’nin çıkarlarını ve politikalarına odaklanmaya sevk etme gayretinde. Yani ABD, Ortadoğu’da geleneksel müttefiklerine, bölgede kendi çıkarlarını koruma misyonu veriyor. Dolayısıyla ABD, bölgede eskiden de benimsediği otoriter rejimlerle birlikte hareket etmeye yöneliyor.
Biden, Körfez İşbirliği Konseyi’ndeki (KİK) konuşmasında, İran tehdidine dikkat çekerek “Ortadoğu’da Çin, Rusya veya İran tarafından doldurulacak bir boşluk bırakmayacağız” diyerek “ABD’nin bölgedeki etkinliğinin ilkeli şekilde süreceğini” bildiriyor.
Biden ayrıca, bölgenin demokratik olmayan yollarla iktidara gelen yöneticilerine “insan hakları, kadın hakları ve ifade hürriyetlerini güvence altına almayı” önerdi. Biden KİK toplantısı öncesi Irak, Mısır ve BAE liderleriyle de görüşmeler yaptı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Çin’in Asya’da artan nüfuzu vb. gelişmeler ardından KİK Zirvesi, Biden için Ortadoğu’da kendini gösterme fırsatıydı.
Biden, KİK Zirvesi’nin başlangıcından hemen önce, Rusya’nın Ukrayna’da kullanmak üzere İran’dan silahlı insansız hava aracı almak üzere 8 Haziran ve 15 Temmuz’da Kaşan Havaalanı’ndaki görüşmelerinin uydu görüntülerini yayınladı. Böylece Biden, bu durumu bölge ülkelerinin İran’ın nükleer füze programı, Ortadoğu’da muhtelif gruplara desteği hakkındaki endişeleriyle ilişkilendirmeye yöneltmiştir.
Ancak bölge ülkeleri için, ABD’nin Rusya karşıtı yaptırımları pek önemli değil. BAE, Rus milyarderler için finansal bir sığınak olmuş ve Mısır epeyce sayıda Rus turisti ağırlıyor. Umman ve Katar’ın İran’la güçlü diplomatik ilişkileri mevcut. Aynı zamanda Washington ile Tahran görüşmelerine aracılık ediyorlar. Biden’ın, Yemen’de Husiler’in terör listesinden çıkartılması kararına Suudiler ve BAE öfkeliler.
Biden’ın ziyareti, ABD’nin bölgedeki müttefikleriyle farklı çıkar ve dış politika argümanlarına sahip olduğunu gösteriyor.