Çin’in Basra Körfezi’nde İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman’la birlikte Körfez’in güvenliğini sağlamak için ortak donanma kuracağı haberi 02 Haziran 2023’ten itibaren gündemi belirledi.
Çin’in uzun süredir Ortadoğu, Basra Körfezi, Hürmüz Boğazı ve Afrika’ya yönelik ilgisi biliniyor. Aslında Çin’in, bölgedeki varlığını arttırmak için Cibuti’de başlattığı “önce sivil, sonra askerî” stratejisini takip ettiği anlaşılıyor (Yeni Asya, 14.02.2023).
Covid-19 salgını sonrasında uluslararası sistemde değişiklikler beklendiği tartışmaları etrafında, Pekin’in zikredilen stratejisinin kapsamında enerji havzası niteliğindeki Körfez ülkeleri üzerinden girişimlerde bulunması, Çin’in bölgede yükselen güç olduğu argümanını ortaya çıkarmıştı (Yeni Asya, 02.06.2020). Bununla birlikte Çin’in Körfez’de ortak donanma kurmasına giden süreç kısaca şöyledir:
1- Çin bölgedeki yükselişini İran’la 2016’da imzaladığı anlaşmaya dayanarak 5 Temmuz 2020’deki görüşmelerde içeriği belirlenen (Yeni Asya, 14.07.2020) yenilenmiş “25 Yıllık Kapsamlı İşbirliği Anlaşması” 31 Mart 2021’de imzalanarak yürürlüğe girdi. Böylece Çin bölgedeki en önemli aktörlerden biri olan İran’la ilişkilerini sağlam zemine oturtmayı başardı.
2- Çin, Körfez’in petrol ve gazının birinci müşterisi. Körfez ülkeleri de bir süredir ekonomilerini çeşitlendirme gayretindeler. Pekin yönetimi bu amaçla, Çin-Arap İşbirliği Forumu 9. Toplatısı’nı 6 Temmuz 2020’de video bağlantı ile gerçekleştirdi. Toplantının ana gündemi “çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirme”ydi (Yeni Asya, 28.07.2020).
3- Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi 24 Mart 2021 tarihli Suudi Arabistan ziyaretinde Ortadoğu’da güvenlik ve istikrar için 5 maddelik bir girişim açıkladı. Bunlar bölge ülkeleri arasında karşılıklı saygı, Suriye ve Yemen’de çözüm çabalarına destek, İsrail-Filistin sorununa iki devletli çözüm, İsrail-Filistin konusunda Çin’de diyalog toplantıları yapılması, nükleer silahların engellenmesi şeklinde sıralanıyor (Yeni Asya, 30.03.2021).
4- Çin Devlet Başkanı Xi Jinping 21 Nisan 2022’de, AUKUS (Avustralya, İngiltere, ABD) ve Dörtlü Grub (ABD, Japonya, Hindistan, Avustralya)’un Hint-Pasifik bölgesi stratejisini üstü örtülü şekilde sorgulayan “Küresel Güvenlik Girişimi” önerisin bulundu (Yeni Asya, 10.05.2022).
5- NATO’nun 28-30 Haziran 2022’deki Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in üyeliklerinin yanında Çin de gündemdeydi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de “Çin, düşmanımız değil. Ancak temsil ettiği ciddi zorluklar karşısında net olmalıyız” diyerek Çin’e temkinli yaklaşmıştı. Bir NATO zirvesine ilk defa Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya’nın katılması, NATO’nun bu ülkelerle yükselen ilişkileriyle Asya-Pasifik bölgesinde etkisini arttıracağı işaretti. Böylece NATO’nun, açıkça Çin’e ve Çin’in Tayvan’ı işgal ihtimaline karşı koymayı amaçladığı değerlendirilmişti (Yeni Asya, 09.08.2022).
6- Katar ve Çin arasında 21 Kasım 2022’de, 27 yıllığına LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) Anlaşması imzalandı (Yeni Asya, 03.01.2023).
7- Çin’in aracılığıyla 10 Mart 2023’te Ortadoğu’nun iki ezeli rakibi Suudi Arabistan ve İran anlaşmaya vardılar (Yeni Asya, 04.04.2023).
8- BAE’nin 31 Mayıs 2023’te bölgede ABD liderliğindeki Birleşik Deniz Kuvvetleri’nden çekilmesi (Yeni Asya, 10.06.2023), vd.
Böylece Çin’in, Körfez’de Batı’ya karşı ekonomik ve jeopolitik etki alanını genişleterek, enerji kaynaklarının ve nakil/boru hatlarının güvenliğini sağlamayı hedeflemesi muhtemeldir. Çin’in tüm bu girişimlerinin ABD ve NATO’ya rağmen, Kuşak-Yol projesi için bölgesel istikrarın, altyapı hazırlığının ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik yorumlanıyor.