Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde 11 Mart 2025’te Paris’te düzenlenen “Ukrayna İçin Güvenlik Garantileri” zirvesine AB ve NATO üyeleri ile bunların dostları ülkelerden 34 Genel Kurmay Başkanı ve temsilcileri katıldılar.
Zirve hâlen uluslararası siyasette tartışılıyor. Çünkü Macron’un “Moskova’nın Moldava’ya hatta Romanya’ya saldırmaya hazır olduğu” açıklamaları ile Avrupa Parlamentosu Üyesi Raphél Glucksmann’ın “Rus birliklerinin Estonya ve Letonya sınırlarını geçeceğini” söylemesi, Batı Avrupa için Rusya’dan algılanan tehdidi güçlendiriyor.
Ancak Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgaliyle, Avrupa’da NATO’nun önemi hatırlandı. Ardından Rusya tehdidi karşısında, Finlandiya ve İsveç’in üyelikleriyle, NATO genişledi. Dolayısıyla, Macron’un The Economist dergisine 7 Kasım 2019’da verdiği “NATO’nun beyin ölümü yaşadığı” beyanatının hatası ortaya çıkmıştı. Macron “beyin ölümü” hatasını, 11 Mart 2025 Paris zirvesinde bir anlamda resmen kabul etmiş oldu.
Aslında Paris zirvesi, Macron’un, Avrupa/AB içinde öne çıkma girişimi biçiminde de okunmaktadır. Fakat Macron’un hatalarından biri de böyle bir zirveyi düzenlemekte gecikmesidir.
Macron’dan daha önce, Avrupa/AB için tedbirler almaya çalışan yine Avrupa/AB içinden gruplar mevcuttu. Bunlardan biri Tutumlu Dörtlü (Frugal Four) denilen Hollanda, İsveç, Danimarka ve Avusturya’dan oluşan gruptur. Tutumlu Dörtlü, “Avrupa/AB içerisinde bütçe ve malî açıdan tutumluluğu/muhafazakarlığı savunan 4 ülkenin gayr-i resmî işbirliğidir”.
Ayrıca Avrupa/AB içerisinde farklı bir grup da Yeni Hanse Ligi (New Hanseatic League)’dir. Yeni Hanse Ligi 2018’de Finlandiya, İrlanda, Estonya, Latviya, ve Litvanya’nın Maliye Bakanları’nın imzasıyla yayınlanan 2 sayfalık metinle gayr-i resmî nitelikte kuruldu. Belirtilen ülkelerin Yeni Hanse Ligi’nde bir araya gelmelerinde “AB bütçesinden yüklü miktarda kaynak tahsisine ve ortak AB borçlanmasına karşı” çıkmaları etkili oldu. Birde bu ülkeler “AB’de ticaretin teşviki ve kamu mâliyesinde kemer sıkma” gibi taleplere ek olarak “yetkilerin daha fazla devredilmesi hakkındaki talebin önemli ölçüde reddedilmesi temelinde birleşmektedirler”.
Hanse Ligi 12. ve 16. yüzyıllar arasında Kuzey Batı Avrupa’dan (Flanders’den Baltık Denizi kıyısındaki bugünkü Rusya toprağı Kaliningrad’a kadar) Orta Avrupa tüccar loncalarıyla ve pazar kasabalarını bir araya getirerek ticaret bağlarını güçlendiren konfederasyondur. Yeni Hanse Ligi de 2018’deki kuruluş ilhamını, eski Hanse Ligi’nden esinlendi.
Covid-19 salgını başlangıcından yani 2 Nisan 2020’den itibaren Tutumlu Dörtlü, neredeyse aynı düşüncelere sahip Yeni Hanse Ligi içerisinde kabul ediliyor. Bunda Corona salgınının getirdiği ekonomik zorluklarla baş edilmesinde ortak fikirlerin olması etkili. Almanya’nın Avrupa/AB içindeki oylamalarda bazen Yeni Hanse Ligi ülkeleriyle hareket etmesi, Fransa ve İngiltere’nin ciddî takibine yol açıyor.
Zaten Yeni Hanse Ligi, Macron’un “bütçe ve uluslararası strateji açısından AB’nin yetkilerini derinleştirme niyetinin karşısında” olan başlıca yapıdır. Dolayısıyla oylamalarda Yeni Hanse Ligi’nin Almanya’nın desteğini alması önemli.
Diğer taraftan İngiltere’nin referandumla 31 Aralık 2020’de Brexit kararıyla AB’den ayrılması, Yeni Hanse Ligi için AB içerisinde muhtemel Alman-Fransız eksenine karşı denge sağlamada bir müttefik kaybıydı. Fakat Yeni Hanse Ligi, AB’de Fransa’nın Avrupa’da nüfuzunu güçlendirme iddialarının tam tersine güçlü bir üçüncü kutup şeklinde belirdi.
Orta ve küçük ülkelerden oluşan Yeni Hanse Ligi, “Alman jeo-ekonomik alanının daha radikal bir yansıması şeklinde gelişse de, Paris-Berlin-Londra üçgeninde geleneksel uzlaşı arayışının ötesine geçmeyi hedefliyor”.
Ancak İngiltere’nin Mart 2022’deki “Kuzey NATO diye adlandırılan Ortak Sefer Gücü (ABD’siz NATO)” girişimleri çerçevesinde Yeni Hanse Ligi de Londra’nın güvenlik ilgi alanında olduğu unutulmamalı.
-Devam edecek-