Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde 11 Mart 2025’te Paris’te düzenlenen “Ukrayna İçin Güvenlik Garantileri” zirvesine AB ve NATO üyeleri ile bunların dostları ülkeler katılmışlardı.
Ukrayna’daki savaş, Suriye’de Dürzilerle Şam yönetiminin silâhlı çatışmaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Grönland tehdidini tekrarlaması, Pakistan-Hindistan’ın savaş durumuna gelmesi, vb. sebepler zirveyi hâlen uluslararası siyasette tartışılır kılıyor. Buna Macron’un “Moskova’nın Moldava’ya hatta Romanya’ya saldırmaya hazır olduğu” açıklamaları ile Avrupa Parlamentosu Üyesi Raphél Glucksmann’ın “Rus birliklerinin Estonya ve Letonya sınırlarını geçeceğini” söylemesi, Batı Avrupa için Rusya’dan algılanan tehdidi güçlendirdiğini eklemek gerek.
Bununla birlikte Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonucunda, İsveç ve Finlandiya’nın üyelikleriyle NATO genişledi. Böylece Macron’un The Economist dergisine 7 Kasım 2019’da verdiği “NATO’nun beyin ölümü yaşadığı” beyanatının hatası ortaya çıkmıştı.
Hollanda, İsveç, Danimarka ve Avusturya’dan oluşan Tutumlu Dörtlü; Finlandiya, İrlanda, Estonya, Latviya, ve Litvanya’dan meydana gelen Yeni Hanse Ligi; Polonya, Macaristan, Çekya ve Slovakya’nın 1991’de oluşturduğu Visegrad Grubu da Macron’dan daha önce, Avrupa/AB için tedbirler almaya çalışan yine Avrupa/AB içinden gruplardır.
Orta ve küçük ülkelerden oluşan bu gruplar, Paris-Berlin-Londra üçgeninde geleneksel uzlaşı arayışının ötesine geçmeyi hedeflemekle birlikte, “bazen muhafazakâr, muhalif ve dengeci” tavırlar alabilmektedirler.
Bir de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky 28 Şubat 2025’teki Washington ziyaretinde Trump’ın başlattığı tartışma neticesinde görüşmeden ayrılmıştı. Bunun üzerine, Macron “Trump’ın ihtiyatlı davranması gerektiğini ve güvenlik/savunma konusunda hiçbir Avrupa ülkesinin ABD’nin yerini alamayacağı” beyanıyla, Avrupa/AB politikalarında bir anlamda ABD’siz olunamayacağını vurgulamıştı.
Buna karşılık İngiltere’nin Mart 2022’deki “ABD’siz NATO” yani “Kuzey NATO diye adlandırılan Ortak Sefer Gücü-OSG (Joint Expeditionary Force)” girişimleri çerçevesinde Yeni Hanse Ligi de Londra’nın güvenlik ilgi alanında. İngiltere liderliğindeki OSG’de “İngiltere, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Hollanda, Norveç ve İsveç’in krizlere hızla yanıt vermek üzere yapılandırılmış yüksek hazırlıklı kuvvetlerinden oluşan bir koalisyondur”. Bir de OSG “NATO, BM vd. güvenlik koalisyonlarıyla entegre olabilir nitelikte” olduğunun iddiasında.
Ayrıca OSG kendisini “güvenlik ve ulusal çıkarlarını öncelediklerini, geleneksel devletler arası tehditlere ek olarak nüfus artışı, göç, enerji talepleri, iklim değişikliği, küreselleşme, şehirleşme, teknoloji değişiklikleri, (siber saldırılar dahil) vb. kurallar çerçevesinde zorluklara katkıda bulunmak” şeklinde tanımlıyor.
OSG’nin üyelerinin hepsi NATO üyesidirler. Fakat buradaki farklılık İngiltere’nin öncülüğünde “ABD’siz NATO” yani “Kuzey NATO” biçiminde ifade edilmesidir. Yani OSG, İngiltere’nin Avrupa/AB içinde, ABD’ye rağmen, ABD’siz bir “Kuzey NATO” güvenlik girişimidir. OSG bünyesinde hem Tutumlu Dörtlü, hem de Yeni Hanse Ligi’nden üye ülkeler de mevcuttur. Lâkin OSG ülkelerinden İngiltere, Norveç ve İzlanda AB üyesi değildirler.
Her ne kadar İngiltere 31 Aralık 2020’de Brexit kararıyla AB’den ayrılmışsa da, OSG/Kuzey NATO girişimiyle yine Avrupa/AB’de başta güvenlik olmak üzere etkinlik arayışındadır. İngiltere’nin OSG/Kuzey NATO’yla “kuzey cephesindeki ülkelere konuşlanarak Rusya’yı çevreleme planı izlediği” iddialar arasında. Böylece Londra’nın “otonom ve caydırıcılık yeteneğini göstererek Küresel Britanya’yı tahayyül ettiği”, “İsveç ve Finlandiya’nın Atlantikçiliğini, NATO üyeliğinin kaçılmazlığı düşünülmeden de ifade edilebileceği”ne köprü vazifesi de kuvvetle muhtemeldir.
İngiltere OSG/Kuzey NATO’yu harekete geçirerek Rusya’ya karşı muhalefetini belirtiyor. Bir de “Moskova ile Batı arasındaki müzakereleri sonlandırmayı amaçladığı” da muhtemeldir. Macron/Paris, Avrupa/AB güvenlik politikalarında hatalı ve gecikmeli yol alıyor. Kiev’in NATO’ya alınmaması hâlinde, Ukrayna’nın İngiltere liderliğindeki OSG/Kuzey NATO’ya girmesi ve Avrupa/AB’de Paris-Berlin-Londra üçgeninde dengelerin bir kez daha değişmesi ihtimal dahilindedir.