Bayramlaşmaya gelen Bektaşi’nin eline bir şeker tutuşturarak savmaya çalışan konak sahibi, şeker de bedavaya gitmesin diye:
- Erenler, gece bir rüya gördüm, yorumlarmısın? der.
-Anlat bakalım:
- Geniş bir düzlükteyim. Harman yerimi desem. Düzlüğün ortasında bir bina. Han mı desem, bilmem ki ne desem? Bahçesinde geniş su. Havuz mu desem, deniz mi desem. Yarabbi ne desem? Başımın üstünde bir kuş sürüsü... Turna mı desem, karga mı desem?
Bahşiş alamayan Bektaşi’nin tepesi atar:
- Dur oğul anlaşıldı. Senin başına bir belâ gelecek ama akşam mı desem, sabah mı desem. Bir meteliğe kıyamayan sana, bilmem ki daha ne desem?