Aziz Üstadımıza mekan ve makam olmuş Nur beldelerinden birisi de, Kastamonu vilayeti ve çevresidir...
Kısmet oldu; yağmurlu bir havada, sabah vaktinin ilk ışıklarıyla girmiştik Kastamonu’ya... Bu güzel mekana ilk gittiğimizde, Nur dostumuz ve gazetemizin temsilcisi olan İbrahim Vapur’u aramış; Nur dershanesinde soluklanmıştık... Sonrasında, Üstadımızın zaman zaman namazlarını eda ettiği Nasrullah Cami’inde öğle namazlarını eda ettik.
Bediüzzaman, Kastamonu’ya ilk teşrifini şöyle anlatır: “Eskişehir hapsinden –bir sene cezayı çekip– çıktım. Beni Kastamonu’ya nefyettiler. Polis karakolunda iki-üç ay misafir ettiler. (...) Sonra o karakolun karşısında Kastamonu’nun medrese-i nuriyesine girdim, Nurların te’lifine başladım. Feyzi, Emin, Hilmi, Sadık, Nazif, Salâhaddin gibi Nur’un kahraman şakirdleri; Nurların neşri, teksiri için o medreseye devam ettiler. Gençlikte eski talebelerimle geçirdiğim kıymettar müzakere-i ilmiyeyi daha parlak bir surette gösterdiler.” (Emirdağ Lâhikası, s.575, YAN)
KARAKOLDA MİSAFİR EDİLİR...
Kastamonu’ya ilk defa 1936 yılının Nisan ayı sonlarında teşrif eden Bediüzzaman Hazretleri, bir müddet polis karakolunda tutulur; ardından karakolun önündeki bir evde ikamete mecbur edilir. Hazret-i Üstad sürekli göz altında bulundurulur, buna rağmen nur-u Kur’ân hakikatlerini yazar, yayar ve okutur... Kastamonu Merkez ve bilhassa İnebolu ilçesi daha çok hizmet içinde bulunur. Bu vesileyle İnebolu için ”Küçük Isparta” diyerek senasına mazhar kılar; Hazret-i Üstad...
Bediüzzaman Hazretlerinin Kastamonu’da ikameti süresince talebelerinin isimleriyle beraber kısaca hususiyetlerini şöyle sıralamak mümkündür:
1- Mehmet Feyzi Pamukçu: Üstad, “sır katibi” olarak onu, senasına mazhar kılar.
2- “Çaycı Emin Bey”. (Üstad onu “Rahmetullah” namıyla tesmiye eder.)
3- Mustafa Sungur: Lâhika mektuplarında “Muallim Sungur” olarak hitap edilir.
4- Ahmed Fuad: 1943 senesinde Bediüzzaman’ı Kastamonu’da ziyaret etmiş, onun talebesi olmuştur.
5- Mustafa Osman
6-Mustafa Oruç
7-Abdullah Yeğin: Lâhikalar’da “Araçlı Abdullah” diye hitap edilir. O yıllarda lise talebesidir.
DENİZLİ HAPSİNE GİRENLER
(20 Eylül 1943 - 15 Haziran 1944)
8- Ahmed Nazif Çelebi: Kastamonu Lâhikası’ndaki bir mektubunda “Benim yegane mürşidim ve rehberim ve büyük üstadım o Risale-i Nur’dur dedim.” yazmıştır (s.71)
9-Salâhaddin Çelebi: Kastamonu Lâhikası’nda kendisinden: “Bugünlerde Salâhaddin’in İstanbul’dan getirdiği Habbe, Katre, Şemme, Hubab gibi Arabî risalelere baktım.” (s.191) şeklinde bahsedilir.
10- İbrahim Fakazlı: Üstad’ı ilk ziyaret ettiğinde yaşadıklarını şöyle anlatmıştır: “Kastamonu’ya Üstadımızın ziyaretine gittik. Ağlayarak Üstad’ın mübarek ayaklarına kapanmıştım. ‘Ancak gelebildim’ diyordum.”
11- İbrahim Mırmır: Üstad’ın ”Büyük İbrahim” senasına mazhar olur.
12-Hüseyin Kuru: Nur davasından dolayı dokuz ay hapis yatar.
13-İzzet Durgut
14-Ziya Dilek
15- Zühtü İşeri
16- Ahmed Köroğlu
17-Mustafa Yelkenci
18-Ömer Lütfi Gedikoğlu
19- Halil Ercan
Yukarıda sayılan Kastamonu Nur talebelerinin yanında; şu ismini zikrettiğimiz Nur talebeleri de İnebolulu Nur talebelerinden olup, Denizli ve Afyon hapislerine girmeyenlerdir. Onların isimleri şöyledir: Salih Uğurtan-Receb Uysal-Rüştü Mırmır-Mehmet Mırmır-Ziya Mırmır-İsmail Fakazlı-Hasan Kuru-Mehmet Zekeriya. Sadullah Yılmaz-Mehmet Nuri Işık-Ahmet Şaşmaz-semerci Dursun Özdemir ve Hasan Hilmi Kaba...