"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tuzakları tesanüd ve hizmetle bozalım

İbrahim ERSOYLU
11 Mayıs 2025, Pazar
Türkiye’deki şer odakları (zındıka komitesi), yazılı ve görsel medya araçlarını, sosyal medya platformlarını kullanarak toplumumuzun iman ve ahlâk yapısını bozarak ülkemizi madden ve manen çökertmek istemektedirler.

Onlar, hedeflerini gerçekleştirme yolunda kendilerine engel gördükleri dinî grupların, özellikle Nur Talebelerinin iman ve Kur’ân hizmetlerini sabote etmek, en azından zayıflatıp etkisiz hâle getirmeye çalışmaktadırlar.

Onlar bu işi, dinî grupların arasına fitne–fesat sokarak, mensuplarını kamplaştırıp birbirlerine boğuşturarak enerjilerini tüketmek, küçük küçük gruplara ayırıp etkisizleştirerek yapmaktadırlar. Onlar bu şeytanî vazifeyi yaparken, Nur Talebelerinin vazifesi de Risale-i Nur’un ihlâs, uhuvvet ve tesanüd düsturlarını hayata geçirerek ve hizmete daha çok katkı yaparak onların tuzaklarını boşa çıkarmaktır.

 Bu odaklar benzer planlarını, geçmişte Üstad ve saff-ı evvel ağabeylere karşı uygulamışlardı. Ancak Üstad, ağabeyleri uhuvvet ve tesanüdlerini bozmamaları yönünde ikaz etmişti. Onlar da ikaza uyarak onların tuzaklarını boşa çıkarmışlardı.

Odaklar, Üstadın vefatından sonra da Nur Talebelerinin peşini hiç bırakmadılar, 1960-70’lerde onların vahdetini bozmak için çok çalıştılar. Ancak o dönemde merhum Zübeyir Gündüzalp Ağabey, diğer ağabeylerle birlikte daire içinde istişare sistemini kurmuş, fitne hareketlerine karşı tedbirler geliştirmiş, Nur Talebelerinin vahdetlerinin bozulmasına engel olmuştu.

Odaklar, Nur Talebelerine en büyük darbeyi 12 Eylül 1980 İhtilali akabinde darbeciler eliyle vurdular. O dönemde ihtilâlciler, bazı Nur Talebelerini korku, mevki–makam ve maddî imkân tuzaklarıyla Yeni Asya’dan kopararak kendilerine destekçi yapmayı başardılar. Ancak Yeni Asya Camiası tuzaklara düşmedi. Ağır bedeller ödese de Risale-i Nur’un meslek ve meşrep çizgisinde o zamandan bugüne kadar sebat etmeyi başardı.

Odaklar, ondan sonraki dönemde de camianın peşini bırakmadılar; 1990, 1992, 2015’lerde değişik oyunlar ile bir kısım kardeşlerini ondan kopardılar. Camia, en kısa zamanda toparlanarak ve kayıpları telâfi ederek yoluna devam etmiştir.

Nur Talebeleri olarak bize yakışan, Üstadının kendi döneminde ve Zübeyir Ağabeyin zamanında yaptığı gibi fitne tuzaklarına karşı müteyakkız olmak; dava arkadaşlarımızla tesanüdümüzü ve uhuvvetimizi pekiştirmek ve onlarla birlikte hizmet etmektir. Bunun yolu; İhlâs ve Uhuvvet Risalelerini, Lâhikalarda tesanüde vurgu yapan mektupları önce kendimize yönelik olarak, sonra umumî derslerde okumak ve hayata tatbik etmektir. 

Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Kısımda yer alan şeytanî desiseleri, Sünühat’ın sonunda yer alan Hutuvat-ı Sitte’yi müzakereli derslerle aramızda mütalaa ederek ve umumî derslerde de okuyarak daire içinde hürmet, muhabbet ve ittihad bağlarımızı kuvvetlendirmeliyiz.

Ayrıca bilerek veya bilmeyerek dairede uhuvvet ve tesanüdü bozmaya yönelik söz söyleyerek gıybet yapan kardeşlerimizi münasip bir üslup ile uyarmalıyız. Umumî derslere, il meşveretlerince planlanan ve icra edilen hizmet organizasyonlarına katılıp daha aktif hizmet ederek, gazetemizi ve Risale-i Nur’u daha geniş çevrelere ulaştırarak şer odakların planlarını bozmalıyız. Allahu a’lem Üstadımız berzah âleminden bizden bunları yapmamızı bekliyor diye düşünüyorum.

Okunma Sayısı: 248
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı