Ey inananlar! Eğer bir fâsık/yalan haber taşıyan size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırınız. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de, sonra yaptıklarınıza pişman olursunuz. (Hucurat Sûresi, âyet: 6)
Hucurat Sûresindeki bu âyet-i kerime son zamanlarda trend olan habercilik anlayışını bütün yönleri ile ortaya seriyor. Fâsık oldukları yalanlanan yüzlerce haber küpürü ile tasdik edilen, kendilerine gazeteci-haberci diyen sayıları da oldukça fazla olan bu grup usanmak bilmeden her gün yalan haberlerine- iftiralarına yenilerini ekliyor.
Güçlü olandan yana olmayı ilke edinen bu fasıklar “habercilik” onurunu ayaklar altına alıyor. Havuz medyasına su pompalamayı baş vazife edinenler hesaplı (planlı) ve ölçüsüzce kelimeleri yan yana getirerek iftira duvarları inşa ediyorlar. İnşa ettikleri bu duvarlar neticesinde de halk bazı masumlara karşı cehpe alıyor.
Günümüzde en karmaşık ve tanımında zorlanılan meslek grubu gazetecilik sanıyorum. Siyasîlerin bile yapamadığı ilkeli olma ve etik değerleri koruma davranışları gazetecilerden bekleniyor. Belki de bunun sebebi son zamanlardaki kaos ve kargaşa ortamını dindirebilecek son kalenin haberciler olarak görülmesi. Zira ne kendi meşreplerince fetva üreten âlimler ne de sözde akiller çözebildi bu meseleyi. Bir tarafta sebepsiz yere akredite uygulamalarına maruz kalan haberciler, diğer tarafta devletin üst düzey yöneticileri ile seyahat eden (ettirilen) üç beş gazeteci. Yaşanan bu gibi manzaralar ve tekziplenen yüzlerce haberine rağmen hâlâ kendine haberci diyenlerin varlığı, son kale olan gazetecilik mesleğine karşı umutlarımızı yavaş yavaş söndürüyor.
Böyle bir ortamda sizlere haber taşırken kendimize Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini ve onun talebelerini örnek almaya gayret ediyoruz. Yalnızca Rabbimiz’den korkarak yolumuza devam etmeye ve mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz.
Her gün yaşanan yüzlerce hukuksuzluğu görmeden yayınlanan gazeteler, bizleri gerçeklerden uzaklaştırıyor. Gerçek haberleri aktarmayan bu gazeteciler; önlerine gelen her haberi şahsî menfaatlerine uygun şekilde yorumluyorlar.
Fitneyi kabul eden zihniyetlerden Allah’a sığıyor, her şart ve her durumda Hak olandan yana olabilmeyi Rabbimizden niyaz ediyoruz.