"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaralı cami…

N. Nur ENER
09 Haziran 2016, Perşembe
Bugün de Ahi Çelebi Camii’ni rotamıza alarak başlıyoruz yolculuğumuza…

İstanbul Vezneciler’de yaşanan terör olayının vermiş olduğu tedirginliğin ve korkunun İstanbul sokaklarına yayılmış olması ilk fark ettiğimiz şeylerden. Tramvay yolculuğumuz boyunca insanların terör konulu konuşmalarına kulak vererek ilerliyoruz... Yolculuk boyunca telefonlarımız sıklıkla çalıyor ve yakınlarımız patlamadan dolayı endişeli olduklarını belirtiyor “keşke bu akşam ki iftarı da evinizde yapsaydınız” diyor. Böylesi mülâhazalarla, sessiz kalabalıkları geçerek Eminönü’ne geliyoruz. Yoğurtçular Sokağı ile Değirmen Sokağı’nın birleştiği köşeye bağdaş kuran Ahi Çelebi Camii’nin avlusuna geldiğimizde bizi yaralanmış bir siluet karşılıyor. Caminin tarihini ve serüvenini bilmeden yanından geçenler bile sanıyorum ki buradaki yaralanmışlığı hissedebilir. Yaptığımız araştırmalara göre Kanlı Fırın Mescidi ve Yemişçiler Camii olarak da bilinen cami 1539 ve 1653 yıllarında iki kez yangın geçirmiş ve kullanılamaz hale gelmiş. İkinci yangından sonra Mimar Sinan’ın hünerli elleriyle yeniden nefes almaya başlayan caminin 1894 depreminde de hasar aldığı ve onarıldığı bilgisine ulaşıyoruz. 

Helâl parayla yaptırılan cami

Osmanlı’nın kültür dünyası bakımından da oldukça önem arz eden bu cami “helâl parayla yaptırılan cami” olarak da biliniyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bu camiden bahsederken "Yemiş İskelesi'nde helâl malla yapılmış Ahi Çelebi Camii"  ifadesini kullanıyor. Kaynaklarda Ahi Çelebi’nin asıl adının Ahmeddin Kemal olduğunu ve Çelebi’nin Fatih-Yavuz döneminin en ünlü hekimlerinden olduğu belirtiliyor. Aslen Tebrizli olan Ahi Çelebi saray hekimlerinin başı olarak da adlandırılıyor. 

Evliya Çelebi'yi seyyah yapan cami

Evliya Çelebi’nin gördüğü murad rüyasında "Şefaat ya Resulallah" diyeceğine "Seyahat ya Resulallah demesinden sonra başlayan serüvenin başrolü olan bu cami Evliya Çelebi’nin seyahat isteğini alevlendirmiş. Biz de çağları aşan bu seyyahı harekete geçiren caminin içerisindeyken yeni rotaların hayalini heyecanla kuruyoruz. 

Ezan vakti

Ezan vakti yaklaşırken hava muhalefeti sebebiyle caminin avlusunda iftar yapamayacağımızı hissediyoruz. Haliç’i de arkasına alıp gelen sert rüzgâr bizi caminin içerisine doğru yolculuğa çıkartıyor. Azığımızdan çıkan yiyecekleri cami adabına aykırı olmayacak ve etrafa zarar vermeyecek şekilde yeme fikrinde birleşiyoruz. Akşam ezanına eşlik eden martıların ve dalgaların sesi cami tuğlalarından süzülüp aminlerimize eşlik ediyor… 

Okunma Sayısı: 2287
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı