"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yalı restoranlarının yanına sofra bezi açmak

N. Nur ENER
17 Haziran 2016, Cuma
Denizin mavisini inci gibi süsleyen ‘yalı camilerinden’ biri olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii'ni rotamıza alarak yola koyuluyoruz.

Avrupa Yakası’ndan başlayan trafik mücadelemizde çektiğimiz sıkıntıları Çengelköy’e geldiğimizde unutuyoruz. Bir hedefe daha yaklaşmış olmanın verdiği tatlı tebessümle güneşe ve sıcağa aldırmadan camimizi bulmak için sahil yolunda ilerliyoruz. İstanbul’un Fethinden sonra kışla olarak kullanılan Kuleli Askerî Lisesi'nin hemen yanında bulunan 1720 yapımı cami sakinliği ve sessizliğiyle kucaklıyor bizi. Boğaz sularının tatlı tatlı okşadığı bu cami sanıyorum ki kırmızı dış cephesiyle yıllar sonra da aklımızda kalacak. Avlusu denize sıfır olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii'nin hemen yanı başında lüks restoranlar yer alıyor. 

Kanaatin bereketi ve lezzeti

Sağımızda Kuleli Askerî Lisesi, hemen solumuzda bir kişilik iftar mönüsü 150 -200 TL olan yalı restoranları, önümüzde Boğaz'a demir atmış denizci  takaları... Sofra bezimizin üzerine bağdaş kurup azığımızdan çıkan yiyecekleri hazırlamaya koyuluyoruz. Ramazan yolculuğumuzun besmelesini çekerken de ifade etmiş olduğumuz gibi, “en lüks restoranların yanı başında bulunan sessiz ve kimsesiz camilerin kalbine bağdaş kurma” niyetiyle Rabbimize ve verdiği nimetlere şükrederek iftarımızı açıyoruz. Kanaatin lezzetiyle bereketlenen soframızın başında manzaramıza ve arkamıza aldığımız 296 yıllık tarihe tebessümle dalıp gidiyoruz… 

Tatsız hadiseler… 

Boğazı inci gibi süsleyen bu kırmızı caminin bahçesinde ve abdesthanesinde gördüklerimiz bizi ziyadesiyle üzüyor. Cami bahçesinin bir köşesine yığılmış çöpler ve adaba uygun olmayan bu abdesthane yaşadığımız güzelliği kursağımızda bırakıyor. Burada abdest alamayacağımıza karar veriyoruz, eşyalarımızı topluyoruz ve hayıflanarak abdest almak için Çengelköy’e geri dönüyoruz. 20 dakikalık bir yürüyüşün ardından tarihî Çınaraltı’nda soluklanıyoruz ve abdest için uygun bir yer buluyoruz. Akşam namazımız için hazırlıklarımızı tamamlayıp yine 20 dakikalık yürüyüşün ardından Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii'ne geri dönüyoruz. Müslüman’a yakışır halde kullanılmayan bu abdesthanelerin temizliği ve denetimi için cami görevlisini arıyoruz, fakat ortalıklarda kimseleri bulamıyoruz. Yaşanan bu tatsız olayı defterimize not alıp, çözümü için en kısa zamanda gerekli yerlerle irtibata geçmenin planını yaparak yeniden besmele çekiyoruz ve güzellikleri görmeye niyet ediyoruz. 

Okunma Sayısı: 2203
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zeliha özpamukcu

    17.6.2016 12:53:52

    çok keyifle okuyoruz yazılarınızı bizim kızlarda özendi size Allah razı olsun emeklerinizi boşa çıkarmasın TEBRİKLER

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı