“İçin” edattır. Edatların bir kısmı yalın hâldeki sözler, bir kısmı belirtme (-i ) hâlindeki sözler, bazısı da çıkma (-den) ve ilgi (-in) hâlindeki kelimelerle öbekleşerek farklı manâları ifâde için sıfat veya zarf göreviyle kullanılırlar:
Yalın haldeki sözlerle öbekleşme: lokum gibi, iş için, dost diye…
Yönelme (-e) haliyle öbekleşme: mezar-a kadar, akşam-a doğru, sabah-a değin, ölen-e dek…
Çıkma (-den) halindeki sözlerle öbekleşme: sen-den başka, bun-dan sonra, gece-den beri, sen-den gayri, ölüm-den öte… (Dikkat ettiyseniz misallerin arasında “–den için” yok)
İlgi (-in) haliyle öbekleşme: sen-in gibi, o-nun için, siz-in kadar…
Hattâ, “Edatlar isimlerle öbekleşir.” hükmü, neredeyse bütün hatırlı dilbilgisi kitaplarında müşterek bir düşünce olarak ifâde edilir ise de mevzumuz olan İÇİN edatı, “…ölsün içün; yaraġsız sözlese yârânlar işitmesün üçün; Müsülmanlara sebeb olsun içün; raġbet eylesün içün; seni ibret alsun içün, suyu soğusun içün…” gibi ifadelerde olduğu gibi emir kipindeki fiillerle de kullanılmıştır.
Seyehatnâmesi’nde, Beşiktaş isminin esbâb-ı mûcibesini anlatırken Evliya Çelebi şöyle der: “Leb-i deryâsı amîk olup lodos rûzgârı telâtumu HARÂB ETMESÜN İÇÜN mîşe dırahtların deryâya kakup beşik beşik edüp leb-ber-leb taş ile memlû edüp istihkâm bulmağın Beşiktaş derler.”
Nurları tanıdığımızda neredeyse her ay yaptığımız İstanbul ziyaretlerimizde mutlaka kapısını çaldığımız bir mekân da sahile pek yakın olan Beşiktaş dershanemizdi. Bu vesileyle Beşiktaşlılara semtlerinin tesmiye sebebini de izah etmiş olalım:
Deniz kıyısı derinmiş. Lodos rüzgârıyla denizin dalgaları kıyılara çarpıp sahili harap etmemesi için meşe ağaçlarını denize dikip beşik beşik etmişler ve taşlarla tepesine kadar doldurup sağlamlaştırmışlar. İşte bu sebeple semtin ismi BEŞİKTAŞ olmuş.
İÇİN edatı Türkiye Türkçesinde, amaç ( İş için geldim.), -e göre (Benim için fark etmez.), hakkında (O adam için ne konuştular?), karşılık olarak (Motor için ne ödedin?), uğruna, yoluna (Vatan için öldüler.) vb. mânâlar için kullanılıyor, fakat –den (çıkma) hâlindeki kelimeyle öbekleşip “-den için” şeklinde sebep bildirdiğinin misâli yoktu.
Devam edecek.