"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çoğunluk kavramları üzerine

Nejat EREN
31 Ağustos 2021, Salı
Kavramların, ibarelerin, manaların inanç ve kültürel bağlantıları önemli bir sahadır. Özellikle Risale-i Nurlar’ın anlaşılması, hazmedilmesi ve yorumlanmasında çok dikkatli olunmalıdır. İstismar edilmemeli yanlışa yol açılmamalıdır.

Eğitim sistemimizden kaynaklanan ve toplum hafızasını menfi etkileyen boşluklar ve kavram kargaşası! Zaman içerinde lisanda yapılan büyük tahribat! Beyinlerin dumura uğratılması, ezbercilik.

Atalarımız, “Kem aletle kemalâta gidilmez!” demişler. Yani yanlış alet ve araçla iyi ve doğru bulunmaz, Doğru malûmat ve usûllerle eğitilmeyen beyinlerden doğru fikir ve ifadeler çıkmaz!

İnsanlık için bir pusula olan Kur’ân’ın hükümlerinden tesbitler yapan Risale-i Nurlar’ın konumuzla ilgili, “Cumhur, Cumhur-i avam, Cumhur-u Nas, Efkâr-ı amme, Efkâr-ı umumiye, Rey-i cumhur” gibi konulardaki bazı tesbit ve ifadelerini, anlayıp doğru ve aslına uygun yorumlamaya çalışalım.

“Bir milletin mizacı o milletin hissiyatının menşei (kaynağı) olduğu gibi, lisan-ı millîsi de hissiyatının mâkesidir (aynasıdır). Milletin emziceleri (mizaçları) muhtelif olduğu gibi, lisanlarındaki istidad-ı belâgat (belâgat potansiyeli) dahi mütefavittir. (çeşitlidir) (Muhakemat, Sh.88/ 122 / 94)

Yani; Milletin mizacının kaynağı olan dil tahrif edilmişse o kafalardan gerçek doğru fikir çıkmaz.

“Nev-i insanın yüzde sekseni ehl-i tahkik değildir ki, hakîkate nüfûz etsin ve hakîkati hakîkat tanıyıp kabul etsin. (Mektubat: 7. Risale Olan 7. Mesele)

Yani; İnsanların büyük çoğunluğu araştırmacı değildir. Hakikatleri doğrudan kavrayamaz.  

“Cehl-i mürekkebin hemşiresi (tam cahilliğin kız kardeşi) ve nazar-ı sathînin (sathî görüşün) annesi olan ülfet, (alışkanlık) mübalâğacıların gözlerini kapatmıştır. Evet, böyle gözleri açan, yalnız nücûm-u Kur’âniyedir. (Kur’ân yıldızlarıdır)

Ülfet denen alışkanlığın ve peşin hüküm yanlışının ancak Kur’ân yıldızlarının hükümleriyle aşılabileceğine dikkat çekiliyor.

Efkâr-ı âmmeye hocalık edecek, yine efkâr-ı âmme-i ilmiyedir. (ilmî kamuoyu)” (Muhakemat. s. 29 /40 /35)

Yani; kamuoyunu gerçek manada bilgilendirecek, tatmin edecek, çoğunluğa fikir hocalığı yapacak, sahasında, ilmi ve ihtisası olan liyakatli kişilerdir. Onların değerlendirme ve yorumlarıdır.

Çünkü, Çoğunluk herhangi bir konuda tam manasıyla bilgi sahibi değilse, tercih, irade ve reyinde yanılma payı büyür. Sağlıklı netice alınmaz.

“Cumhur-i avam (Halk tabakası) me’lûf (bilinen) ve mütehayyelâtından (hayallerden) tecerrüt edip (sıyrılıp), hakaik-i mücerrede (bilinen gerçekler) ve makulât-ı sırfeye (aklî olan meseleler.) temaşa edemezler.”

Yani, halkın büyük çoğunluğu kendi bildiği veya hayal ettiği şeylerden sıyrılarak bilinen gerçekleri ve aklî olan meseleleri görüp kabul edemezler.

“Efkâr-ı umumiye (kamuoyu) dahi didebandır.” (gözcü, teftişçi) (Muhakemat. 29 / 40/ 35), Yani; halkın çoğunluğu, birçok konuda gözlemleyici ve teftişçi konumundadır.

Farklı yollarla aldatılan ve şaşırtılan “Kamuoyu, efkâr-ı âmme, rey-i Cumhur, çoğunluk “sanal kandırmaların” kıskacında olduğu unutulmamalıdır. “Halkın tercihine saygı göstermek!” kabullenmek, tasdik etmek ve doğrulamak değildir. “Kamuoyunu dikkate almak, saygı göstermek, göz ardı etmemek başka! Kamuoyu doğrudur, doğru yapıyor! Hükmü çok farklı ve başkadır. Dünya kamuoyu da ülke kamuoyu da toplum mühendislerinin, yanlış algı operasyonlarının kurbanı olabilmektedir. Şaşırtmacalara dikkat etmek gerek!

Nur Cemaati mensuplarının, Risale-i Nur’un imanî, içtimaî, siyasî konularının ihtisas ve çok boyutlu manalar ihtiva ettiğini kabullenmeleri gerektir. 

Bunun içindir ki anlayıp, kavrayamadıkları alanlarda, değerlendirme ve yorumlarında eserlerin ve manaların özüne uymayan, beyan ve açıklamalardan kaçınmaları, şahsî ve sübjektif değerlendirmelerde bulunmamaları önemlidir. Kudsî manalar dünyevî tarafgirlik, istismar ve menfaatlere alet edilmemelidir.

Özellikle de “siyasî” alanda. “Kamuoyu, çoğunluk” kavramları rastgele ve amaçsız dünyevî menfaatlere kurban edilmemelidir. Gerçek mana ve ayrıntılar dikkatle değerlendirilmeli ve doğru anlaşılıp, doğru yorumlanmalıdır.

Hakikat ve doğruları usûlüne ve aslına uygun birlikte paylaşmak, manevî değerleri arzîliğe alet etmemek ümit ve temennisiyle.

Okunma Sayısı: 2135
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    31.8.2021 10:34:06

    Tebrikler

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı