"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bekliyoruz Efendim (asm)!

NURULLAH ÇETİN
23 Ocak 2013, Çarşamba
So­ğuk bir kış gü­nüy­dü. Gök­yü­zü se­mâ­la­rın­dan yağ­dı­rı­lan be­yaz rah­met, buz gi­bi e­sen rüz­gâr i­le bir­le­şin­ce a­de­ta i­lik­le­ri do­nu­yor­du in­sa­nın. Yer­yü­zü­nü kap­la­mış­tı bem­be­yaz ör­tü.

San­ki ke­fe­ni­ne bü­rün­müş de, â­lem-i be­ka­ya gi­de­ce­ği gü­nü bek­ler gi­biy­di. Her şey­de bir hü­zün, her­kes­te bir ü­zün­tü var­dı. Ya­şa­mak­tan bık­mış gi­biy­di ki­mi­le­ri. Za­li­min zul­mü­ne uğ­ra­yan­lar, e­vin­den yur­dun­dan ay­rıl­mak zo­run­da ka­lan­lar, mül­te­cî o­lan­lar… Ki­mi­le­ri mut­luy­ken, ki­mi­le­ri de böy­le mut­suz­du. A­ma her şe­ye rağ­men şük­rü bı­rak­mı­yor­du dil­le­ri. Her zul­me, her iş­ken­ce­ye kar­şı on­la­rı a­yak­ta tu­tan, on­la­rı bir a­ra­ya ge­ti­ren tek bir ke­li­me ve tek bir dâ­vâ var­dı. O ke­li­me Lâ­i­lâ­he­il­lah, o dâ­vâ i­se İ’lây-ı Ke­li­me­tul­lah i­di. Çün­kü on­lar, Hz. Mu­ham­med’in (asm) üm­me­tiy­di.
O, öy­le bir Pey­gam­ber­di ki; her zor­lu­ğa kar­şı mer­ha­me­ti, her zul­me şef­ka­ti­ni gös­ter­miş­ti. Tek der­di, Al­lah’ın (cc) var­lı­ğı­nı ve bir­li­ği­ni her­ke­se an­lat­mak­tı. Her za­man i­yi­li­ği em­re­dip, kö­tü­lük­ten men et­ti. Ta­if’te taş­lan­dı­ğı za­man, taş­la­yan­la­rı he­lâk et­mek i­çin ya­nı­na ge­len Hz. Ceb­ra­il’e (as), “Bil­mi­yor­lar... Bil­se­ler­di böy­le yap­maz­lar­dı” di­yen bir Pey­gam­ber (asm). Her­ke­se şef­kat ve mer­ha­met i­le yak­la­şan bir Pey­gam­ber (asm)…
İş­te biz, böy­le bir Pey­gam­ber’in (asm) üm­me­ti­yiz. O­nun dâ­vâ­sı­nı dâ­vâ, yo­lu­nu yol e­di­nen, o­nun nâm-ı ce­lî­li­ni gü­ne­şin do­ğup bat­tı­ğı her ye­re gö­tü­re­bil­me­yi a­maç e­di­nen, â­lem­le­re rah­met o­la­rak gön­de­ri­len Sev­gi­li Pey­gam­be­ri­miz Hz. Mu­ham­med Mus­ta­fa’nın (asm) üm­me­ti­yiz. Biz ki, o sev­gi­li­yi gör­me­den i­man e­den kar­deş­le­ri­yiz. Keş­ke gör­sey­dik de bay­ram et­sey­di göz­le­ri­miz. I­sın­say­dı, don­ma­ya yüz tut­muş i­lik­le­ri­miz.
Biz se­ni gö­re­me­dik Yâ Re­su­lal­lah! Se­ni, se­ni an­la­tan dil­ler­den din­le­dik, se­nin i­çin a­kan göz­yaş­la­rın­dan öğ­ren­dik se­ni sev­me­yi, kır­mı­zı gül­le­ri kok­la­dık se­nin ko­ku­nu a­la­bil­mek i­çin... Biz se­ni çok sev­dik Yâ Re­su­lal­lah (asm). Gör­me­dik, a­ma çok sev­dik. Bir gün ge­le­cek­sin di­ye bek­le­dik rü­ya­la­rı­mız­da. Gel­di­ğin de ol­du, a­ma ay­rı­lı­ğın hep yak­tı yü­re­ği­mi­zi. Da­ya­na­maz ol­du ar­tık yü­rek. Vus­lat­tan ha­ber ver Yâ Re­su­lal­lah (asm)!
Her şey so­ğuk bu gün­de, her şey ür­per­ti­ci... Bir sen var­sın bi­zi ı­sı­tan ve bir tek sen var­sın bu so­ğuk gün­de yü­rek­le­ri ya­kan. Çün­kü sen­sin Yâ Re­su­lal­lah (asm), kâ­i­na­tın zey­ne­bi, â­lem­le­rin göz­be­be­ği. Na­at­lar ya­zıl­dı se­nin i­çin. Ka­si­de­ler, i­lâ­hî­ler ve mev­lid­ler. Biz se­ni çok sev­dik Yâ Re­su­lal­lah (asm)! Ar­ka­daş­la­rın o­lan ve “Her bi­ri bi­rer yıl­dız gi­bi­dir” di­ye bu­yur­du­ğun Sa­ha­be­ler gi­bi se­ve­me­dik, a­ma biz de çok göz­ya­şı dök­tük se­nin i­çin. Mer­hum va­li­de­nin kab­rin­de “An­ne!” di­ye­rek ağ­la­dı­ğın­da, biz de se­nin­le ağ­la­dık Yâ Re­su­lal­lah (asm)! Se­nin ye­ri­ne de an­ne de­dik, an­ne­mi­ze…
Ey dün­ya­ya gel­di­ğin­de Kis­ra’nın sa­ra­yı­nı yer­le bir e­den â­yi­ne-i Ceb­bâr! Ey ce­ha­let eh­li­ni, cen­net eh­li­ne çe­vi­ren Hâ­dî! Kup­ku­ru çöl­le­ri, cen­net­le­re çe­vi­ren Nur! Ey Şâ­fi’! Muh­ta­cız şe­fa­a­ti­ne. Muh­ta­cız sev­gi­ne…
Te­vel­lü­dü­nün se­ne-i dev­ri­ye­sin­de bek­li­yo­ruz se­ni e­fen­dim. İn­di­ril­di ha­tim­ler, o­kun­du Ya­sin­ler, çe­kil­di ­li­ne ve As­ha­bı­na sa­lâ­tü se­lâm­lar… Hiç ol­maz­sa te­vel­lü­dü­nün se­ne-yi dev­ri­ye­sin­de gel, ey gön­lü­mün, yü­re­ği­min, kâ­i­na­tın zey­ne­bi… Gül­ler­le do­nat­tık her ye­ri, gül ko­kun­la gel ey ru­hu­mun zey­ne­bi…
Gel ey Sul­ta­nım, za­ma­nı­dır. Yo­lu­nu bek­le­yen göz­ler var­dır. “Gel, ey Mu­ham­med (asm), ba­har­dır... Du­dak­lar ar­dın­da sak­lı â­min­le­ri­miz var­dır... Hac­dan dö­ner gi­bi gel; Mi’râc’dan i­ner gi­bi gel; bek­li­yo­ruz yıl­lar­dır!”
Bütün İs­lâm â­le­mi­nin Mev­lid Kan­di­li­ni teb­rik e­der, ha­yır­la­ra ve­si­le ol­ma­sı­nı, zul­mün kal­kıp ba­rı­şın ve e­sen­li­ğin yer­yü­zü­ne hâ­kim ol­ma­sı­nı Ce­nab-ı Al­lah’tan (cc) ni­yaz e­de­rim.


 

Okunma Sayısı: 1468
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı