Şanlıurfa’da pazar günleri gençler ve hocalar buluşuyorlar. Beraber geçirdiğimiz 2 saatin tadı damağımızda kalıyor.
Pazar günkü Balıklıgöl buluşması biz gençlerin çok hoşuna gitti. Sabah güneş doğmadan, kuşlar dahi uyanmadan kalktık. Kararlaştırdığımız gibi arkadaşlarla buluşup Balıklıgöl’e gittik. Serin ama maneviyat kokan bir havası vardı. Nasıl olmasın ki Hz. İbrahim (as)’in ve birçok kıymetli insanın ayak izileri vardı buralarda.
Namazdan sonraki tesbihat ve ders ile kalbimiz ve duygularımız bayram etti. Üstadımızın ilk defnedildiği yerde, ona ve orada defnedilenlere fatihlar okundu.
Ve sıra geldi ciğer şiş ziyafetine. Urfa’nın kuru soğuğunda sıcak sohbet eşliğinde ciğerimizi afiyetle yedik. Programı çok beğendik. Böyle ortamlara ne çok ihtiyacımız varmış meğer.Buralarda hayatı öğrendiğimizi, sağlıklı bir sosyalleşme yaşadığımızı anladık. Böyle programlar kesinlikle artmalı. Yoksa manevi virüsler gençlere dadanır. Bu virüslere yakalandıktan sonra tedavi zahmetlidir. Önemli olan önlem alarak bu virüslerin bünyeye girmesine engel olmak. Bu da ancak Risale-i Nur dersleriyle oluyor.
Daha sonra guruplar halinde ayrılıp gezmek istediğimiz yerleri gezdik. “Öğrenci olan doymaz” sözünü kim söylemişse doğru söylemiş. Ki bir sonraki durağımız dönerci oldu. Şaşkın bir şekilde
arkadaşlara “Aç mısınız ki?” diye sordum. Yüzüme masum masum bakarak
“Bismillah der, yeniden yeriz” dediler. Döner üstüne köfte ekmek, üstüne de poğaça yiyerek günü tamamladık.
Bu kadar şeyden sonra bir dahaki Balıklıgöl gezisine kim hayır diyebilir ki?