"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hepunuz yeşilsunuz…

Orhan Ali YILMAZ
13 Ocak 2024, Cumartesi
Rivâyet edilir ki, bizim Karadenizli Temel 60’lı yıllarda Amerika’ya gitmiş, uzun bir uğraşlardan sonra nihayet araç ehliyeti almış ve otobüs şoförü olmuştur.

Bir gün bakar ki, beyazlar ile zenciler, otobüs içinde ön koltuklar için birbiriyle kavgaya tutuşmuş, kavga ediyor, durumu biraz izledikten sonra, hemen ayağa kalkıp, onlara dönüp, âmirane ve gür bir sesle “İnun hepunuz aşağıya! Bundan sonra hepunuz yeşilsunuz…” der ve hepsini otobüsten aşağıya indirir ve tekrar otobüse binmeleri için onları sıraya dizer. Otobüse tam binecekleri anda, “Durun bakalum!” der, onların şu meraklı bakışları arasında ve onlara tekrar şöylece seslenir: “Açık Yeşiller önden binsun!..”

Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki şu “hukukî kavgayı” ve devletin en üst mercii tarafından, problemin çözümü noktasında, önce şu “ihsâs-ı rey”le başlayıp, sonra artan tepkiler üzerine “revize” edilip en son dillendirilen şu “hakemlik” formülünü dinlerken, birden aklıma bu fıkra düştü…

Üstâdımız Bediüzzaman Said Nursî, Mesnevi’sinde, “Seriü’s-Seyr olan bu zamanın evlâdına, kısa ve selâmet bir tarîkı ihsan etmek Rahmet-i Hâkime’nin şânındandır.” demekte.

“Kısa ve güvenli bir yol” bu konuda nasıl olur ve olmalı diye düşününce de aklıma Üstâd’ın yukarıdaki müjdeli ifadesi tulu etti…

Problemin en temelinde, bakış açısı ve “niyet” itibariyle, aslında şu “problemin mi, yoksa çözümün mü bir parçası olmak” olan şu etik/ahlâkî ayrımı, şu vicdanî “düalizm” yatmakta…

Elinde âlet olarak, sadece şu “çekiç” bulunan şu marangoz misali, her gördüğü problemi “çakılacak bir çivi” olarak görmeye başlamak, hukukî açıdan, “Temel İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü” açısından gayet tehlikeli… Ve Yargıtay, şu anki duruşuyla aslında onu temsil ediyor. Problemin/problemlerin çözümünü değil, adeta şu elinde çekiç bulunan marangoz misali “çakılmasını” istiyor…

En son açıklanan, dünya “Temel İnsan Hakları” sıralaması endeksinde, dünyadaki 142 ülke arasında zirveye doğru yükseldiğimiz şu 133. sıramız da aslında bu konuda ne kadar “başarılı” olduğumuzun açık bir kanıtı…

Daha yukarımızda ya da aşağımızda – tabii ki, sizin şu nereden baktığınıza bağlı- zaten, sadece “Kabile Devletleri” var ve çoğunun şu “Anayasası” bile yok…

Bazıları, konuyla ilgili “ironik” olarak diyorlar ki, “Hocam, iyi yönden bakmak lâzım… Tamam, kabul; genel olarak, dünyada şu 117 ülkenin gerisindeyiz, lâkin gözden asla kaçırmamamız gereken şöyle önemli bir nokta var ki, şu 25 Kabile Ülkesi’ni de geri bırakmışız… Temel Haklar’da da göründüğü üzere şu 9 kabile bizim gerimizde… ‘Olumlu’ yönden bakalım lütfen!..”

İroni bir yana, aslında vaziyetimiz o ki, büyük şairimiz Ziya Paşa’nın tam da şu dediği gibiyiz...

“Onlar ki, verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü ‘teseyyüp’ bulunur hânelerinde…”

Okunma Sayısı: 1806
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali TAM

    13.1.2024 16:55:11

    Temel Insan Haklari ile Temel'in Insan Haklari arasinda OF demeye kimsenin hakki yok Zorunlu Vakfikebire gönderecekler diye endiselenmesinler o Zorunlu Vakf-i Kabirdir

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı