"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsanın bekà (sonsuzluk) arzusu hiçbir zaman kaybolmaz

Orhan GÜLER
27 Şubat 2020, Perşembe
* (...) Kâinatın ilk yaradılışı, insanın yaradılışı ve ilkbaharda hayvan ve bitkilerin tekrardan yaratılmasında bir benzerlik olup, hepsinde “su” unsurunun bulunması gerekmektedir.

Risale-i Nur, insanın anne rahmine düştüğü ânı, mevsimlerden ilkbaharı ve kâinatın yaradılışının başlangıcını birbirine benzeterek bu gerçeği ifade etmiştir. “Su” unsuru bu hayat evrelerinin hepsinde öncelikli kullanılıyor olup, kâinatın ilk yaradılışında bir balçık hâlinde olduğu da bilim adamlarınca söylenmektedir. / Bebeğin anne karnında hayatının devamı ve ilkbaharda canlıların hayatlanması yine su ile mümkündür.

(Ali İhsan Azılı)

* Risale-i Nur eserleri insanı ve vücudunu Allah hesabına okutturuyor, eserden müessire geçişin şifre anahtarlarını veriyor, insanın tek başına milyonlarca tevhid delillerine âyine olduğunu ispatlıyor...

(Hüseyin Uzun)

* İnsan doğduğu andan itibaren ölünceye kadar yaşama arzusu içerisindedir ve hattâ—hadîslerde belirtildiği üzere—yaşlandıkça bu duygu artmaktadır. / Çocukluğun ilk çağlarında sonlu oluşa ve ölüme karşı bir bilinmezlik söz konusudur. Yakını vefat eden bir çocuğa “onu madden bir daha göremeyeceği”ni idrak ettirmek zordur! Bu durumu “sonsuzluk algısının insan fıtratına doğuştan verildiğinin bir göstergesi” olarak görmek mümkündür. Zira zihin çocukluk döneminde bilişsel mânâda gelişmemiş kabul edilmekle beraber, beynin materyalist algıyla biçimlenmediği / sınırlandırılmadığı dikkate alınırsa, “sonlu” olmayı kavrayamayan çocuğun algısının “sonsuzluğu” kavradığı söylenebilir. / İnsan büyüdükçe maddî dünyanın sınırlarıyla zihni kısıtlanacak, dolayısıyla içindeki sonsuzluk duygusuna ket vurulmaya çalışılacaktır; ancak bekà arzusu hiçbir zaman kaybolmayacak, sadece kalbin odacıklarında hapsolacaktır.

(İbrahim Feyyaz Naldemir & Leylâ Naldemir)

* Günümüz bütün anlayışlarından ve tatbikatlarından çok öte adaletin ve hürriyetlerin kâmil mânâda uygulandığı “faziletli demokrasi”yi araç olmaktan ziyade dinin bir emri olarak gören yaklaşım, Risale-i Nur’un orijinalitesidir. Risale-i Nur, bu topraklarda tarihin gördüğü en ağır mutlak istibdadın hürriyet ve meşveretle tasfiyesini müjdeleyip, tecdit olan bu hürriyet ve meşveret ruhunun âlem-i İslâm’a Anadolu’dan yayılacağını haber verir.

(Ömer Önbaş & Nahit Topaloğlu & Nejdet Pehlivan)

* Saatlerini uyuyarak geçirdiği hâlde dinlenmiş hissedemeyen insanların en büyük sorunu, “ne zaman uyumaları gerektiği” konusunda yeterli bilgiye sahip olmayışlarıdır, denilebilir. Bu noktada Said Nursî’nin de “Fıtrî uyku beş saattir.” ifadesi mânidardır!

(Satı Kaya)

* Risale-i Nur bu asırda mânevî hastalıkları tedavide peygamberî bir metot kullanmıştır. Bunun Risale-i Nur terminolojisindeki adı “âkıbeti görmeyen kör hissiyatı mağlûp etme” metodudur. Bu metot, “günahın içindeki elemi, sevabın içindeki lezzeti Cennet’e ve Cehennem’e gitmeden bu dünyada ispat etmek”tir.

(Sebahattin Yaşar)

* (...) Mânevî buhran geçiren ve hasta olan bu asırda, “asrın hekimi” olan Bediüzzaman’ı, asra uyguladığı tedaviyi ve metodu(...) bilmek ve anlamak durumundayız. (...) Bediüzzaman tedavi yollarını sunarken san’atlı bir kurgu benimsemiştir. Hemen hemen bütün eserlerinde san’atın biçim ve estetik kuramlarını kullanmıştır. Geleneksel tefsir anlayışından farklı olarak, anlatımını san’at dili ve bakışı ile yapmıştır. Hem teknik hem de kullandığı kelimelerle san’at yolunu seçmiştir. Hem kelimelerinde hem tedavi metodunda hem bakış açısında estetik ta’birler, estetik tedavi yöntemleri ve estetik bakış açıları bulunur. Bütün bunların kaynağı da şüphesiz Kur’ân’dır...

(Yasemin Yaşar)

***

Not: Yukarıdaki tesbitler, “Köprü” dergisinin “Risale-i Nur ve Tıp” konulu Güz 2019 tarihli sayısından derlenmiştir. 

Okunma Sayısı: 1333
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı