Aynı minvaldeki yazılara devam ederken, pek değerli yorumlarıyla bizi yalnız bırakmayan âlîkadr okuyucularımıza bilvesile teşekkürlerimizi iletiyoruz...
10 Mart 2020 tarihli ve “‘Risale-i Nur ve/ya Bediüzzaman ansiklopedisi’ üzerine!" başlıklı yazımız hakkında:
—Hasan Muharrem: “Niyet güzel, ancak şartlar müsait değil!”
“Rumuz” gibi telâkki edilebilecek okuyucumuzun adını biz tamamlayabiliriz her hâlde: “H. Muharrem Okur;” yani “Nur Postacısı” köşemizin yeni sahibi!
Aynı zamanda mahallî ve umumî neşriyat hizmetlerimizin “pazarlama ve satış” noktasındaki mühim bir rüknü olan yazarımız, bahis mevzuu “ansiklopedi” projemize müspet yaklaşmış. Fakat muhatabımız olan YAN’ın namüsait şartlarına da dikkat çekmiş...
O hâlde bize düşen, fiilî ve kavlî duâlara devam etmek inşallah!
*
24 Mart 2020 tarihli ve “‘Okuyucu mektupları’ üzerine değerlendirmeler-1” başlıklı yazımız hakkında:
—Cenk Çalık: “Yeni Asya yazarları içerisinde ayrı bir yeriniz var. Yazdığınız formatta başka yazarın olmaması sizi alanınızda ayrı bir yerde tutuyor. / Takip ettiğim ve anladığım kadarıyla yazılarınız genelde analiz ve motivasyon olmak üzere ikiye ayrılıyor. / Analiz kısmında geçmiş dergi pasajları, bazı yazarlarımızın önemli değerlendirmeleri ve yayınlarımızla alakalı plan ve projeler olduğunu müşahede ediyorum. Bu analizleri okuyunca ‘Yeni Asya’da ne işler yapılıyor da haberim olmuyormuş!’ şeklinde düşünüyorum. / Motivasyon yazılarınızda da özellikle bazı yazarlarımızın değerlendirmelerini nazara vererek dikkat çekiyorsunuz. Bu[nunla] da hem ilgili yazarı motive ederken o yazıyı okuyan abi ve kardeşlerin de dikkatini celp ederek o yazıları okuması yönünde motive olmasına vesile oluyorsunuz. / Son olarak da üslûbunuzun akıcı olduğunu belirtmem gerekiyor. Bir nefeste okunan ve okuru sıkmayan bir diliniz var maşaallah. / Üslûbunuzda noktalama işaretlerini de sıklıkla ve ustaca kullanmanız da sizi çoğu yazardan ayıran özelliklerinizden. / En zevkle okuduğum yazarlardansınız. Emeğinize sağlık Orhan abi! / Rabbim hizmetlerinizi daim eylesin inşaallah!..”
Hep bu fakir, neşriyat veya kadrolu veya gönüllü emekçilerini tahlil edecek değil ya; işte görüyorsunuz, onlar da bizi yorumluyorlar... Ne diyelim, inşallah “göründüğümüz gibi”yizdir! Ne mutlu ki “kalemi kuvvetli” genç yazarımız,—müdakkik kàrilerimizin de tasdik edecekleri üzere—“tahlil” (analiz/metin okuma) biçimiyle, kendilerinin de aralarında bulunduğu “çıkış yapan yazarlar”la alâkalı şahsî mülâhazalarımızı haklı çıkarıyor...