"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi ölmez bir mefkûredir

19 Eylül 2019, Perşembe
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Demokrasi ölmez bir mefkûredir. Demokratlar adaletsizliğe karşı idama yürüyecek milyonlardır” dedi.

Merhum Başvekil Adnan Menderes ve bakanlarının idam edilişlerinin 58. yılında, Topkapı Anıt Mezarda Demokrat Parti tarafından düzenlenen anma töreninde konuşan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Adına mahkeme denilen, adına idam denilen, hedefi millet olan bu intikam kumpanyalarında maalesef Başbakanımızı, bakanlarımızı ipe verdiler.” ifadelerine yer verdi. Uysal konuşmasına şöyle devam etti: “Biz demokratlar hâlâ ayaktayız. Bakın Zorlu aramızda, bakın Polatkan karşımızda, bakın Menderes hala yanımızda. Dünün zalimlerine; bilin isterim, demokrasi ölmez bir mefkûredir. Demokratlar adaletsizliğe karşı idama yürüyecek milyonlardır. Biz kendisi için tahtı düşleyenler değiliz, biz millet için idam sehpalarına razı geliriz. Hak ve hürriyetler için şehitler verdik, gerekirse o şerbeti bir kez de biz içeriz.” Uysal, Menderes ve bütün demokrasi şehitlerini rahmetle andığını da sözlerine ekledi. Uysal daha sonra partililer ve vatandaşla yaptığı toplantıda gündemi değerlendirdi.

Türkiye içe kapanarak yönetilemez

Siyasetin sancılı bir dönemden geçtiğini ifade eden Uysal, “Türkiye dönem dönem her şahsî fikrin partileştiği, her şahsi kavganın partileştiği süreçleri yaşıyor. Zaman değişiyor, Türkiye’nin insanları, demografisi değişiyor, köy-kent dengesi değişiyor. Toplumun siyaseten talebi değişiyor. Siyasi yapılar ayak uydurursa uyduruyor, uydurmazsa o talep bir ete kemiğe bürünüyor ama daha derinden işleyen memleket problemleri var. Sadece konjonktürel, birilerinin şahsi kavgasının arenası değil memleket. Zaten ne zaman şahsi kavgaya dönüşürse, kazananı kim olursa olsun memleket kaybetmiş oluyor. Türkiye’nin önünde büyük bir fırsat var. Türkiye’nin kendi güç ölçeğini doğru tanımlaması gerekiyor. Bu dünyada artık iki kutuplu değil çok kutuplu güç merkezleri yükseliyor. Bunlardan biri de Türkiye olsun diye hepimizin bir ortak çabası var. Bunun yolu belli; Türkiye’yi içe kapatarak yönetemeyiz, yönetilemez. Siyasetin sancısı var, sıkıştığı yerler var“ şeklinde konuştu.,

Herkes eşit, ama birileri daha eşit

Uysal, Meclis’te milletvekillerinin vazifesini yapamadığını anlatarak, “Milletvekilinin vazifesi Anadolu’nun, taşranın sesini Anakara’ya taşımak ancak bizim mekanizmamızdaki bürokraside yasama faaliyeti asli vazifesini yapamıyor. Şimdi güya teklifleri milletvekilleri verecek, ama Meclis’te teklifler, kanun tasarısı gibi geliyor gruba imza atın deniyor, neyi imzaladığını dahi bilmeyen milletvekillerimiz onları imzalıyor. Türkiye’nin yapması gereken “demokrasi ne demek hukuk ne demek” meselelerini yok olmaya yüz tutmadan tartışmak. Türkiye bir OHAL döneminden geçti, bugün metropolleşen, kentleşen hayatın her sahasında hukuka daha yoğun bir şekilde ihtiyacı olan bireyler olarak bunun manasını daha fazlasıyla keşfediyoruz. Türkiye’nin içinden geldiği bir mecra var. Birileri laikliği din düşmanlığı diye uyguladı birileri de milletin zihnine din düşmanlığı diye çaktı. Laiklik sadece din parantezinde, din nispetiyle değil bir devletin tüm vatandaşlarına eşit hizmet vermiş olması demek.  Biz biraz keyfi bir rejim inşa ettik herkes eşit ama birileri daha fazla eşittir gibi bir mekanizma var. Bu enerjimizi tüketiyor” ifadelerini kullandı.

Devlet bir kişinin nefsine emanet edildi

İktidara gelenlerin seçimle gitmesinin demokrasinin gerekliliklerinden biri olduğunu ifade eden Uysal, “Demokrasinin pek çok tarifi var. En temel fonksiyonel tarifi; iktidarların kazasız kavgasız dövüşsüz el değiştirmesidir. Türkiye bunu başarabilecek mi başaramayacak mı önceki en büyük sınavlardan biri bu. Ümit ederiz ve temenni ederiz ki; kavgamız mücadelemiz bu sınavdan da başarıyla geçsin ki demokrasi bu ülkede kalıcı bir referans ve işleyen usul haline gelsin. Zamanında gelmeyen adalet gibi zamanında yapılmayan hizmetlerin de bu millete çok şey kaybettirdiği ortada. Türkiye’de alt üst olmuş bir devlet nizamı var bugün. Kişiselleştirilmeye çalışılmış bir kişinin nefsine emanet edilmiş. Bu lastik gibidir siz çekersiniz kendinize göre şekil aldığını zannedersiniz bıraktığınızda olması gereken şekli alır. Öyle temenni ediyoruz inşallah hiçbir zaman meşruiyetten ayrılmadan bu kavgayı veririz. Onun dışında iktidarın kendi içinde de bir kavgası var” dedi.

Millet, istinad noktası olmalı

Meclis’in yetkilerinin elinden alındığının altını çizen Uysal şöyle devam etti: “Bugün konuştuğumuz pek çok problemin nedeni istinad noktasından milleti uzaklaştırmak. Yeniden milleti istinad noktası yapmak adına seçim sistemi ve siyasi partiler yasasını düzeltsin. Hesabı millete verdiğinde, doğru bir şey yaptığında da milletten güç alabilecek. Bunun için de ön seçimin tüm siyasi partiler için şart olduğu daha daraltılmış bölge tercihi sistemi getirilmeli. Önce parti içi disiplini sağlayacaksınız ama ona da alternatif yollar üreteceksiniz. Bugün üzülerek söylüyorum meclisin, parlamentonun sıkıştırıldığı bir alan var ama her şeye rağmen siyasetin sahnesi Meclis.  Yani en olumsuz tabloda bile insanın mucizesi sözdür deriz doğru bir şey söylüyorsanız dağa taşa gönüllere kalplere saça saça, yaza yaza yapmak lazım. Ama bunu terennüm ettirecek insanları mekanizma çıkarmıyor.”

HABER: NURSEZA OKUR - NESLİNUR Z. MUTLU

FOTOĞRAFLAR: NESLİNUR ZEYNEP MUTLU 

Haber Merkezi

Okunma Sayısı: 2075
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı