Kurtulmuş yemeğin ardından kısa bir konuşma yaptı. Kurtulmuş konuşmasında, son günlerde artan terör olayları ile Almanya'nın 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması ve sonrasındaki gelişmeler üzerinde durdu. Ramazan ayının barış ve huzur ayı olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, Türkiye’nin birçok yerinde bombaların patladığı, masum insanların oruç oruç katledildiği bir ortamda böylesi bir iftar sofrasında bir arada bulunmanın önemine vurgu yaptı. Kurtulmuş, bir taraftan terör örgütleri eliyle bir taraftan uluslar arası anlamdaki planlarını uygulayan vekalet savaşlarının sahiplerinin eliyle bu coğrafya baştan sona neredeyse kan gölü haline geldiğini ifade etti. Kurtulmuş, “Bunun ortadan kaldırılabilmesi için yeniden İslam’ın sahih inancının bir kere daha bu coğrafyada yürekten hissedilmesi lazım. Biz atalarımızdan böyle gördük; insanların her birisi dini, diyaneti, meshebi, meşrebi ne olursa olsun yaradılışta bizim kardeşimizdir ve herkes hazreti insandır.” diye konuştu. Kurtulmuş, Anadolu ve Rumeli topraklarında asırlardır farklı dinden insanların yan yana omuz omuza aynı mahalleyi, aynı kaderi ve aynı sofrayı paylaştığının altını çizdi. 

Kurtulmuş, terörün sadece Türkiye’nin değil Ortadoğu coğrafyasının hem etnik temelde hem mezhebi temelde bölünmesi ve aralarındaki farklılıkların düşmanlık haline getirilmesi için kullanılan bir araç olduğunu dile getirdi. Bu coğrafyadaki bütün halkların teröre karşı uyanık olması gerekliğini belirten Kurtulmuş, terörün dini, imanı, ahlakı olmayacağını vurguladı. Kurtulmuş, terör kim tarafından beslenirse beslensin, terörü besleyenler de dünyanın en adi, en aşağılık insanı olduğunu söyledi. Ülkeyi etnik bir fitneyi bölmeye çalışanlara fırsat vermemesi için Allah’a dua eden Kurtulmuş, “Bu memlekette Türk’ün Kürt’ten başka, Kürt’ün de Türk’ten başka bir kaderi yoktur. Türk’ü Kürt’ten ayırt etmeye çalışanlara bir kere daha lanet diliyoruz. Onların terörü araç olarak kullanmalarını da lanetlediğimizi, kınadığımızı ifade ediyoruz. Bizim yolumuz, Türk’ün, Kürt’ün farklı bütün etnik yapıdan insanların ortak sofralarda buluşması, ortak bir inançta buluşmasını mümkün olduğunca artırmaktır.” şeklinde konuştu.

‘BİRİLERİ BİR ASIR EVVEL YARIM KALAN HESABI TAMAMLAMAK İSTİYOR’

Alman Federal Meclisi’nin 1915 olaylarını soykırım olarak tanıması ve sonrasındaki gelişmeleri de değerlendiren Kurtulmuş, “Birileri bir asır evvel yarım kalan hesabı tamamlamak istiyor. Bu coğrafyayı biraz daha bölmek istiyor.” diye konuştu. Bu coğrafyada yaşayan bütün insanların aynı tarihin paydaşı olduğunu aktaran Kurtulmuş, “Güzel günlerimiz var acı günlerimiz var. Ama bütün tarihimiz bize ait bir tarihtir, bu coğrafyaya ait bir tarihtir. Şimdi birilerinin çıkıp bir asır evvelki acıları kurcalayarak zaten parçalanmış olan Ortadoğu coğrafyasını biraz daha lime lime etmesine müsaade edecek değiliz.” şeklinde konuştu. O zaman o acıları yaşayan herkesin Büyük Osmanlı Cihan Devleti’nin yurttaşları olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, o günlerde yaşanan acı olayları bir kez daha tazimle hatırladıklarını belirtti. 

Kimsenin siyasi hesapları uğruna o günkü defterleri yeniden açma hakkına sahip olmadıklarını ifade eden Kurtulmuş, 1915’in hakikatini öğrenmek isteyenlere “Hordi meydan” dedi. Kurtulmuş, “Bütün arşivlerimiz açıktır. Bütün dünyanın arşivleri de açılsın. Tarihçiler, bilim adamları 1915’in hakikatini ortaya çıkartmaya çalışsın. Türkiye olarak, milletimiz olarak buna sonuna kadar açık olduğumuzu ifade ediyorum. Ama o acıları zerre kadar yüreğinde hissetmeyenlerin bir asır sonra Türkiye’ye hesap ödetmeye kalkmalarına bu millet asla müsaade etmeyecek, bu millet asla bunlara prim vermeyecektir.” diye konuştu. Kurtulmuş sözlerini, iftar sofralarının kültürel birlikteliği göstermesi açısından önemini vurgulayarak tamamladı. 

Program sonrası Taksim Meydanı’ndan ayrılan Numan Kurtulmuş, yakındaki bir otele yürüyerek geçti. Kurtulmuş, yolda bazı turist ve vatandaşlarla da kısa süreli sohbet etti.