1909 tarihinde Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Soğuksu Köyü’nde doğdu.
Kur’ân-ı Kerim’i, küçük yaşlarında babası Hafız Said Efendi’den hıfzetti. Hıfzını tamamladıktan sonra Hendek’e giderek orada Hafız Abdurrauf Efendi’den ders aldı. 1922 yılında İstanbul’a geldi.
İstanbul’da Ayasofya Camii yakınındaki Soğukkuyu Medresesinden eğitim aldı ve buradan mezun oldu. Memleketi olan Hendek’e geri döndü ve gayr-ı resmî olarak hizmete başladı. 1934 yılında tekrar İstanbul’a geldi. Burada Üsküdar Selimiye Camii İmam-Hatibi Evveli Fehmi Efendi’den kıraat ilmini okudu. Aradan çok geçmeden 1937 yılında icazet alıp kurrâ hafız oldu.
MİHRİMAH CAMİİ’NDEN BEYAZIT’A
1939 yılında Fatih Mihrimâh Sultan Camii Şerifi’ne tayin oldu. Bu ilk resmî göreviydi. Bir ay sonra Teşvikiye Camii İmam-Hatipliğine getirildi. Aradan beş yıl kadar geçtikten sonra 1944 yılında Beyazıt Camii imamı oldu. Burada cami içerisinde kurmuş olduğu Kur’ân Kursu’nda yüzlerce hafız yetiştirdi. 41 yıllık resmî hizmetini 1979 yılında tamamlayarak emekliye ayrıldı.
HASEKİ’DE DERSLERE GİRDİ
Beyazıt Camii’nde görevine devam ederken 1976 yılında İstanbul Haseki Eğitim Merkezi’nde açılan, Aşere-Takrib ve Tayyibe İhtisas Kursu’nda İstanbul Tariki Üstadı olarak derslere girdi.
Kıraat ilminde önemli bir yeri olan Gürses, kıraat ilminde bir mertebe olan “Aşere Takrip Tayyibe”de dünyanın en gözde hocaları arasında yer alıyordu. Haseki Eğitim Merkezi’nde Aşere Takrip Tayyibe’de 126 talebe yetiştirerek onlara icazetname verdi.
VAKUR, ÖRNEK BİR İNSAN
Gürses Hocaefendi, vakur bir âlim, vakur bir imamdı. Mihrabında, minberinde, kıraat ilminde bu görevi vakarıyla temsil etti. Kendi örnek kişiliği, ahlâkı ve faziletiyle ve vakarıyla “İşte imam böyle olmalıdır” dedirtmeyi başarmış, imamet mesleğinin zirvesine ulaşmış bir zattı.
Kur’ân-ı Kerim’e bir asır boyu hizmet etmiş, hafızların hamisi Reisü’l-Kurra, Hendekli Hacı Hafız Abdurrahman Gürses Hocaefendi, 10 Eylül 1999 yılında vefat etti.
CENAZESİNDE HÜZÜN SELİ
Hocaefendi’nin naaşı 40 yıl imamlığını yaptığı Beyazıt Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra caminin bahçesinde toprağa verildi. Cenaze namazında Beyazıt Camii tarihi günlerinden birini yaşadı. Caminin avlusuna giremeyen cemaat, Beyazıt Meydanına taştı. Yaklaşık on bin kişinin katıldığı cenaze namazını Diyanet İşleri eski Başkanlarından Lütfi Doğan kıldırdı.
AHMET ERGENEKON