Eşref Edib, Üstad’ı en yakından bilen bir şahsiyetti...

Kendisinin Osmanlı döneminde; Mehmed Âkif, İzmirli İsmail Hakkı gibi âlimlerle ve büyük şahıslar ile birçok sohbeti ve münasebeti olmuştur…

Eşref Edib, hem dergi sahibi hem edip, hem muharrir idi. Dergisinin adı, ”Sebilürreşad” idi… Eşref Edib Cumhuriyet yıllarında da neşriyatları ile ehl-i imanın yanık yüreğine su serpmiştir… Tek parti iktidarında, hak ve hakikati dile getiren yok denecek kadar az neşriyat içinde fedakârca yayınlarını devam ettirmiştir.

1950’li yıllarda Bediüzzaman en geniş ropörtajını Edip Fergan’a vermiştir. Bu ropörtaj, Sebilürreşad dergisinde yayımlanmış ve Bediüzzaman Hazretleri onu “Tarihçe-i Hayat” adlı kitabının, “Tahliller” bölümüne koydurmuştur…

Bu sohbette adeta hayatının bir özetini anlatan Üstadımız; hayatını, gayesini en açık ve net bir şekilde dile getirmiştir. Büyük Doğu dergisinin sahibi Necip Fazıl da, bazı zamanlarda Nur risalelerinden bölümler neşir etmiştir…

Bediüzzaman, Eşref Edib’le siyasi noktadan farklı olduğunu ifade etmiştir. Bediüzzaman Hazretleri’nin Demokratlara desteğini açıkça belirtmesi ve talebelerini de teşvik ettiğini biliyoruz. 

Milli Nizam Partisi’nin kuruluş tüzüğü, Eşref Edib’in yazıhanesinde, hazırlanmıştır. Bu hareketin, fayda vermediğini yaşayarak görüyoruz…

“Çok iyiler var ki, iyilik zannı ile fenalık yapıyorlar.” hakikatini hatırlatırcasına, bugün yaşadığımız sıkıntıların ‘yanlış siyasi kanaat’lerden kaynaklandığını görüyoruz…

Niyetinin iyi olduğu belli olan Eşref Edib’i anmak ve kendisinin o yıllarda Nurlara karşı ciddi alâkasını da dile getirmek bir vefa, kadirşinaslık gereğidir.

Üstad’ı anlayan ve anlatan bu muhterem zatı hayırla yad ediyoruz. Ülkemizde dinî hayatımızın yaşanması için Bedüzzaman Hazretlerinin dile getirdiği hakikatler hâlâ tazeliğini muhafaza etmektedir. Yeni Asya’nın manevi sislerin silinmesi için elli yılı aşkın mücadelesi bunun içindir…

Eşref Edib merhumun makamı cennet olsun; Cenab-ı Hak, merhametini esirgemesin…