Mart ayının son haftasını “Bediüzzaman Haftası” kabul ettik.
Yıllarca da bu haftayı çeşitli faaliyetlerle ihya ediyoruz.
Taaa bu yıla kadar...
Fatsa ilçesinde başlayan salon iptalleri çeşitli iller ile devam ediyor.
Maksadı sadece bu asrın mânevî sultanını anmak ve eserlerini muhtaç insanlara duyurmak.
Yeni Asya’nın hiçbir toplantısında asayişi bozucu hiçbir hareket olamaz.
Böyle bir iktidarın, bu anmaları iptal etmesi akıl alacak şeyler değildir.
Yeni Asya’nın hayır oyu vermesi gayet tabiî bir hadisedir.
Bunu bir intikam havasına sokmak fevkalâde yanlıştır.
Bu kimi rencide eder?
Önce Bediüzzaman Hazretleri’nin ruhaniyetini rahatsız eder.
Buna “manevî fırtına” adını koymuştu Bediüzzaman.
Demokrasiyi ve Cumhuriyeti istismar ederek istibdadı milletin başına musallat etmek…
Neden “hayır” dediğimizi zaman daha iyi tefsir edecektir.
Maziye bir bakınız!
Savunduğumuz hangi görüş haksızdı?
Bir mesenin baştan ve zamanın da teşhisi en doğrusudur.
Yıllar geçer,
“Vay be yine aldanmışız” sözü hiçbir mânâ ifade etmez.
Bediüzzaman’ın görüşlerine insanlarımızın ekmek ve ilâç kadar ihtiyacı vardır.
Hükümetin daha fazla ihtiyacı vardır.
Seçim mitinglerinde Said Nursî’nin ismini istismar etmek değil, görüşlerine kulak vermek ondan daha önemlidir.
Bizler müsbet hareketle mükellefiz.
Menfi hareket vazifemiz değildir.
Bu sesin kısılmasına uğraşanların tarihte ne kadar hüsrana uğradıklarını tarih yazdı.
Baskının her zaman karşısında olduk.
Velev ki Cumhuriyet libası giyse de.
Üstelik yaptığımız toplantılar bir “hayır” toplantıları değildir.
Bediüzzaman’ın Kur’ân’dan aldığı ölçülerdir.
En demokratik hakkımızı kullanıyoruz.
Milleti kamplara bölmek yanlıştır.
“Bak PKK, PYD, CHP bilmem şunlar bunlar hayır diyor, siz onlarla beraber hayır mı diyeceksiniz?” diye yakışıksız bir kıyaslama yapmak yanlıştır.
Bu çok basit bir propagandadır.
Halkımız on sekiz maddeyi çok iyi okumalıdır.
Bu bir takım tutma hareketi değildir.
Bu skandallar bir baskı rejiminin ürünüdür.
Mahallin mülkî amirleri de buna âlet ediliyor.
Bizim sesimiz kısılamaz.
Geçmişte hapisler ve hücreler kısamadı, sizler mi kısacaksınız?
Öyle ümit ediyoruz ki bu asil millet bu baskı rejimine yol vermeyecektir.
Millet “Hayır” diyecektir.
“Evet” derse acısı çok çetin olacaktır.
Risale-i Nurlar bu vatanın öz malıdır.
İslâm âleminin bu asırdaki sözüdür.
Skandallar bizi üzer elbette.
Ama zararı size olur.