Pek çok öğretilen vardır, pek çok da öğretildiği halde öğrenmeyen...
Herkes her öğretileni öğrenmek zorunda değilim diye kendine göre bir mazerete sahiptir. O zaman öğretilmeye çalışıldıģı halde öğrenmeyenlere kızmayalım.
Öğrenmenin hakikatini, aslını bilmeden tepki gösteren demek ki görmüyor, göremiyor. Eh o zaman gösterildiği halde de görmüyorsa; onu “görmeyen” kategorisine dahil edip halini kabul etmek lâzım.
Bir bakışta gören, bir okuyuşta anlayan, bir tek tecrübe ile marifet kazanan, tek bir hamlede işini yapan, başaran insanlar vardır.
Böyle insanlara saygı lâzım, alkış lâzım, mükâfat lâzım. Ellerinden tutmak, teşvik etmek, desteklemek ve takdir etmek lâzımdır...
” insan kategorisinde zikretmek, değerlendirmek ve kabul etmek lâzımdır.
Haksız gerekçelerle, inatla ve asla göremeyecek olanlarla vakit kaybetmemek en iyi tercih olacaktır. Eğer bu özelliklerdeki insanları da bir kategoride zikredeceksek, “Hiçbir zaman görmeyenler” olmalıdır...
En iyi tercih ve yol; her zaman lâzım olduğu kadar, lâzım olmadığı kadar görmek, göstermek ve anlamak, anlatmaktır. Sırat-ı müstâkimden, vasat yoldan ayrılmamak gerekiyor her halde.