Eğer Allah’ın yarattığı mahlûkatının; aklının olmasından dolayı halife-i arz olmaya aday oluşunu kötüye kullanırsan, çevreni rahatsız ederek kendinin mutlu olabileceğini düşünüyor ve buna göre hareket ediyorsan avucunu yalarsın!..
Kesin olarak şunu bil ki; insanlar içerisinde ve toplumda tek başına mutlu olamazsın. Eğer çevreninde mutluluğu için gayret gösterirsen kendi mutluluğuna katkıda bulunmuş olursun. Gel bu iki türlü kazancı kaçırma!..
Evet, annen, baban ve büyüklerin ölüyor, belki kendi akranlarından da ölenler mutlaka var. Unutma korkmak ve kaçmak yerine ölüm gerçeğini kabul et ve anla… Ölümün bir kurtuluş ve yeniden dirilişe bir kapı olduğunu, ebedî âlemler de, ebedî hayata geçiş olduğunu bil, ayıl ve rahatla. Ölümün soğuk görünen yüzüyle yüzleşmeden ne ölümü anlayabilirsin ne de huzur bulup rahat edebilirsin. Unutma sen de öleceksin!..
İnsan bu!.. Mübarek ve uysal görünse de bazen en kavgacı bir yaratık oluveriyor… Sana da bir kötülük yapıldı ve kavga içerisine çekildinse!.. Rahat olmaya ve sabır göstermeye gayret et ve hemen karşılık vererek dalaşma!.. Sana yapılan haksızlığın, fenalığın ve kötülüğün hemen karşılığını vermek ve kavgayı devam ettirmek yerine; sabır ederek hiddetinin, öfkenin dinmesi, bitmesini bekle!.. İşte o zaman belki sen kârlı çıkarsın.
Devamlı büyük işler ve büyüklüğün peşinden koşmak insanı yorar, huzursuz eder ve kendisini de başkalarına karşı hırçınlaştırır. O zaman insan gibi insan olmak isteyen mü’min sonsuz arzularını, isteklerini, ihtiras haline gelmiş sonu gelmeyecek menfaatlerini frenlemelidir, törpüleyek; bir dur, bir soluklan!.. Nereye gidiyorsun? Böyle nereye kadar gidebileceksin sorgulamasını kendisine yapabilmelidir.
Yaptığın ibadetlerini, dünyalık olarak yapmaya çalıştığın gösterişler gibi yapıyorsun dur ve dinle!.. Eğer ibadetlerinde huşu, haz ve zevk istiyorsan; dünyalık işlerden huy olarak kaptığın gösterişten ve desinler diye yapmaktan, yerine getirmekten kaç!.. Uzak dur. Göreceksin ibadetlerinden duyduğun lezzet ve huzur seni nasıl kendisine çağırıyor.
Sırların varsa sadece ve yalnızca Allah ile paylaşmış ol… Dünya adına hiçbir sır, hiçbir kimseyle ebedî olarak, sonsuza kadar gizli kalmaz. Allah’la paylaşamayacağın hiçbir sırrın da zaten hiçbir kimseye faydası olmaz!.. Zarardan başka insana bir şey kazandırmaz… Kendini rahatlat, başkalarının rahatları için sırların peşinden koşma.
İnsanım diye şu kâinata yollanan ve yaşaması sağlanan zât şöyle bir etrafına bakarsan nasıl bir adaletle, âdil olarak hayvanat, nebatat ve cemadat yaşatılıyor, hayatları devam ettiriliyor. İbret al ve hem kendi vücuduna ve lâtifelerine hem de çevrendeki bütün insanlara karşı adaletli ol! Âdil olmanın huzur ve rahatlığıyla hayatını lezzetli bir şekilde yaşamaya, devam ettirmeye bak!