"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmbol ve Ayasofya!

Rifat OKYAY
25 Temmuz 2020, Cumartesi 00:05
Bugünlerde siyasetin eline düşen Ayasofya, Sultan Mehmed zamanında neden ve niçin değerliydi, önemliydi?...

Âyet ve hadislerle haber verilen, fethi müjdelen Konstantiniye Sultan Muhammed Han ve mübarek hocaları ve tebşir edilmiş askerleri tarafından cihad aşkı, hedefi ve gayesiyle feth edilmişti.

Yani her türlü savaş/harp mekanizmaları, aletleri, marifetli eller ile yapılmış ve kullanılmış, Konstantiniye’nin aşılmaz ve geçilmez surları; aşılmış ve geçilmiş ve İslâm ordusunun önünde diz çökmüştü…

Evet Molla Güraniler, Molla Hüsrevler ve Akşemseddin gibi mübarek zâtların varlıkları, yaptıkları duâlarla hissedilmişti… Manevî güç ve moral hakkıyla İslâm ordusunda temin ve tesis edilmişti…

Hiçbir zaman unutulmamalı ve hakkı teslim edilmelidir ki; sebepler tahtında hem kuşatmanın ve hücumların plânları, hem de İslâm ordusunun kullandığı silâhların ve mühimmatın o zamanki askeri alanda benzersizliği ve üstünlüğü tartışılmaz bir hakikat olarak tarihin takdirkâr kayıtlarına not olarak düşülmüştü…

Yiğidi öldürmeden hakkını vermek işte bu Konstantiniye’nin fethinde gerçekleşmişti… Dünyevî her türlü imkân maddî güç ve halkalar halinde, maneviyatla iç içe girerek kullanılmış ve Allah’ın avn-ü inayetinden medet bekleyerek tam bir teslimiyetle galibiyet, muzafferiyet kapılarının açılması, feth-i mübine kavuşma nasib-i müyesser olmuştu.    

 İşte bu sebeplerden dolayıdır ki, kılıçların pırlanta gibi hakki olarak Ayasofya hiçbir kimsenin itiraz ve reddetmeyeceği şekil fethin ve İslâm cihadının armağanı olarak hak edilerek camiye çevrilmiştir… Eğer Bizanslılar Konstantiniye’nin harp edilmeden teslim edilmesi tekliflerini reddetmeyerek şehri teslim etselerdi zaten böyle bir hadise de vukuû bulmayacaktı.

 En büyük ibadethanenin camiye çevrilmesiyle de zaman içerisinde dini İslâm Bizanslılar tarafından da tercih edilmiş, Müslüman ahalinin de severek ve isteyerek Konstantiniye’ye gelmeleriyle de bollaşan ve çoğalan İslâmlardan dolayı şehir İslâmbol ve İstanbul olarak anılmaya başlanmıştır…

İslâmbol ve İstanbul olan bu Sultan Mehmed yâdigâri şehr-i mübarek, Sultan Mehmed’in kendisi gibi askeri ve ahalisi tarafından da nurlandırılmış ve aydınlatılmıştı… Şehrin yeni sahipleri ve ahalisi ne ise şehir de o şekilde şekle ve halede bürünmüştü…

Şu mübarek ve kudsî haletin şahidi ve senedi, tapusu ise şehrin en büyük mabedi olarak camiye çevrilen Ayasofya olmuştur… Bu sebepledir ki, Sultan Mehmed Fatih bu Ayasofya Camii şerifi için çok ağır şartları olan vakfiyesini hazırlatmış, yazdırmış ve yürürlüğe koymuştur…

Vakfiyenin şartlarına İstanbul’un şartları ve ahalisi değişse de her zaman uyulmuştur ve her zaman cami olarak kullanılmıştır… Tâ ki 1934’e gelene kadar… Ahalinin yaşama ve yaşayış şekilleri değişmiş… Adeta buna uygun olarak da caminin kullanım şekli de değiştirilmiştir… 

Şimdi o zamandan bu zamana tarih önünde ve millet nazarında gelişen, değişen şartları göz önüne getiriniz ve Ayasofya’nın haline mi yoksa bizim millet olarak halimize mi bakarak ağlayalım mı, gülelim, sevinelim mi derken, Ayasofya’nın tekrar camii olarak kullanılabileceği Danıştay’ca açıklandı… 

Sevincimiz sonsuzdur… Emeği geçenlerden Allah razı olsun… Bu arada ilk cami açılışını kısmî olarak gerçekleştiren rahmetli Süleyman Demirel ve Rıfkı Danışman’ı rahmetle ve şükranla anıyoruz…

Sultan Mehmed Fatih’ten bu yana yavaş yavaş İslâmdan uzaklaştırılan ve batıl fikir ve emellere bulaştırılan bütün kalplere de inşallah yeniden İslâm denizine açılmalar, kavuşmalar ve girmeler niyaz ediyoruz…

Evet temennimiz o ki kalplerde yaşayan Ayasofya’dan ziyade içinde huzur ve huşuyla tıklım tıklım dolu bir Ayasofya içlerimizde doğsun, bizi ve milletimizi aydın- latsın, bir daha da karanlıklara düçar eylemesin inşallah…      

Okunma Sayısı: 3868
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı