"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hangi şeye bakılırsa, tevhid sikkesi görünür

Risale-i Nur'dan
16 Temmuz 2019, Salı
Ve keza, esbab-ı zâhiriye, pek basit, mahdud, fakir, câmid, şuursuz, iradesiz ve kanunlar kısmı da itibarî, mevhum şeylerdir.

Müsebbebatta bulunan harika nakışlar, ziynetler, garip ve acib sanatların o gibi kıymetsiz esbab ile kat’iyen münasebetleri yoktur. Binaenaleyh, meselâ, bedenin hüceyratındaki nizamlı, intizamlı teşekkülâtı, ekmek yemesine ve kuvve-i hafızada yazılan gayr-i mahdud muntazam nakışları, kulaktaki ve baştaki telâfife ve konuşmakta, tefekkürde, harflerin teşekkülâtına ve suver-i zihniyenin husulüne, lisan ve zihnin hareketleri gibi esbaba isnadları ahmakçasına bir hükümdür. Ancak o gibi müsebbebat gayr-i mütenâhî bir kudret ile bir ilim ve bir iradeyi iktiza ediyorlar. Bu hakikate binaen sabittir ki, kevn ve vücudda müessir-i hakikî, ancak kudreti gayr-i mütenâhî bir Hâlık-ı Kadîr’dir; esbab ise bahanelerdir, vesait de perdelerdir. Havâs ve hâsiyetler dahi, kudretin tecelliyatına ve lem’alarına isim ve ünvanlardır. Hem kanunlar ve nevamis denilen şeyler, ancak ilim ile irade ve emrin envâa olan tecellilerinin isimleridir. Evet, kanun emirdendir, namus iradedendir. İşte, kâinat, müsebbebatın lisanıyla, “Allahu lâ ilâhe illâ hû” ile Hâlık-ı Hakikî’yi ilân ediyor.

• Ve keza, kâinat sahifesinde pek büyük bir itina ve ihtimam ile harika bir tarzda yazılan nakışlar, münferiden ve müçtemian, gayr-i mütenâhî bir kudreti iktiza ettiklerinden, kâinat da bir Vâcibü’l-Vücud, bir Hâlık-ı Kadîr’in vücuduna bizzarure delâlet eder ki, o Hâlık’ın tesir-i kudretine nihayet olmadığından, şeriklerden bilbedahe müstağnîdir, şerike ihtiyacı yoktur.

Maahâzâ, şerik haddizatında mümtenidir; bir ferdinin vücudu mümkün değildir. Çünkü kudret-i kâmilenin tesiri gayr-i mü­tenâhîdir. Şerik olduğu takdirde, kudretin tesiri mahdud olur; mütenâhî olmadığı halde mütenâhî olur, inkıtaa uğrar. Bu ise birkaç cihetten muhaldir. Öyle ise istiklâl ve infirad, ulûhiyet için zâtî hassalardır.

Maahâzâ, şerike bir mahal, bir makam, bir imkân-ı zâtî yoktur. Ve şerikin vücudu hakkında ne bir delil ve ne de bir delilden neş’et eden bir ihtimal ve ne de bir emare ve kâinatın hiçbir cihetinde şerike bir mevzi yoktur. Bilakis hangi şeye, hangi cihete bakılırsa, tevhid sikkesi görünür. Demek, müessir-i hakikî ancak ve ancak Allah’tır.

Evet, insan kâinatın en eşrefi ve esbab içinde ihtiyârı en geniş olduğu halde, ef’al-i ihtiyârîsi içinde, yemek ve içmek gibi en âdi bir fiilinde yüz cüz’ünden ancak bir cüz’ü insana ait olabilir. Esbabın sultanı olan insan böyle eli bağlı, tesirsiz olursa, öteki esbab-ı câmide ne halt edebilir?

İşte, kâinat, şu hakikatten tebarüz eden vücud ve vahdet lisanıyla, “Allahu lâ ilâhe illâ hû”yu tilâvet eder.

Mesnevî-i Nuriye, Katre, s. 71-72

LÛ­GAT­ÇE:

câmid: ruhsuz, cansız.

ef’al-i ihtiyarî: isteğe, tercihe bağlı fiiller.

envâ: çeşitler, türler.

esbab-ı câmide: cansız ve maddî olan sebepler.

esbab-ı zâhiriye: görünüşe ait sebepler.

hâsiyet: bir şeye has özellik, nitelik.

havâs: duyular, hisler.

infirad: teklik, bir oluş, yalnızlık hali.

müessir-i hakikî: hakikî tesir sahibi, gerçek etki sahibi.

mümteni: imkânsız, olamaz.

müsebbebat: neticeler, sonuçlar.

nevamis: kanunlar, şeriatlar.

sikke: alâmet, nişan, turra.

suver-i zihniye: zihinde oluşan suretler, resimler, şekiller.

şerik: ortak.

telâfif: büklümler, kıvrımlar.

Vâcibü’l-Vücud: varlığı zarurî ve zâtî olan; varlığı başkasının varlığına bağlı değil, kendinden olup ezelî ve ebedî olan Allah.

Okunma Sayısı: 1648
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı