"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân’ın kınadığı sıfatlar

Rukiye Anar
09 Ağustos 2022, Salı
Kur’ân, karekterine ve huyuna göre insanı olumlu veya olumsuz bir değerlendirme ile onun üzerinden iyi ya da kötü modellemeler yapar.

İmanın getirdiği hasletleri sayarken müminin karakteri ve ahlâkı üzerinde önemle vurgu yapar. 

Bediüzzaman’in bu noktada şu tespiti vardır: “Öyle ise, herbir Müslümanın herbir sıfatı Müslüman olması lazım olmadığı gibi, herbir kafirin dahi bütün sıfat ve sanatları kafir olmak lazım gelmez.” (Beyanat ve Tenvirler) Ancak Kur’ân, imanı sadece soyut bir inanç şeklinde değil onu salih fiil, temiz akıl, doğruluk ve güzel ahlâk ile birlikte bir bütün olarak ele alır. Müminde yalan, kibir, ikiyüzlülük, emanete ihanet, sözünde durmamak gibi halleri münafıklık alameti olarak beyan eder. 

Helâk olmuş kavimlerde yalnızca inkâr ve küfür değil, aslen onları buna sürükleyen saiklerin yine kibir, hırs, ikiyüzlülük, haksızlık ve bencillik olduğunu görürüz.

“Ahdinde durmamak” (Âl-i İmran, 77)

“Emanete ihanet etmek” (Âl-i İmran, 75)

“Böbürlenerek yürümek” (Nisa, 36)

“Bilgisizce tartışan insan” (Hacc, 8)

Daha bunlar gibi kınanmış hareketler yanında o toplumu helâka götüren birçok men edilmiş hal ve fiil bulunmaktadır. Bunlardan bir örnek:

Kur’ân’da geçen “Medyen” beldesindeki insanların teraziyi eksik tartarak, haksız kazanç elde ederek nasıl helâk oldukları bize anlatılıyor.

Yine bunun yanında cahilliğin, cimrilik arzusunun esiri olmak; azgınlık, fesatlık, gafillik, israf etme, kıskançlık, sapkınlık, haram yeme, hilekârlık, mal hırsı, nankörlük, şımarıklık, taklitçilik, umutsuzluk gibi sıfatların Allah tarafından aşağı görüldüğü ve kınandığı kitapta geçen gerçeklerdir.

Ama bunlardan daha ağır gelen sıfatlar ise münafıklık, kaba ve katı kalplilik, yalancılık, başa kakma, zalim ve zorba olmak gibi hallerdir ki; Rabbimizin gadabını çeker. 

Cenab-ı Allah (cc), malı aşırı sevmeyi ve yığmayı yerdiği gibi bunları yapanları azap ile tehdit eder. 

Esasen tüm bu özelliklerine baktığımızda bunların nefs-i emmareden geldiğini görürüz. Çünkü insan, aklıyla bunların kötü olduğunu ve aşağılanma sebebi olduğunu bilir. Diğer yandan; insanların her türlü uyarıya rağmen tüm bu kınanan ahlâkî özelliklere sahip olmaları nasıl açıklanabilir? Zira sayılan her bir aşağı halde, her süflî özellikte bir haz, bir lezzet vardır. Yani kötü zevklerden beslenen nefis bu kadar ikaza ve tehdide rağmen bu yönelimine devam eder. 

Ancak insanın fıtratı üzere yaşaması ve Allah rızası üzere olması onu temizler ve insanî çizgiye getirir. 

Bir de doğuştan gelen mizaç ve karakter özellikleri vardır ki bunlar Allah’ın o insana bahşettiği güzel seciyelerdir. Eğer iman ve takva ile buluşursa insanı fevkalâde kemalâta ulaştırır. Mesela Hz. Ömer (ra)’ta olduğu gibi. İslâm’dan önce yiğitliği, adaleti, doğruluğu ve dürüstlüğü iman ettikten sonra ona daha üstün bir seviye kazandırmıştır. Keza Hz. Hamza (ra) ve Hz. Halid bin Velid (ra)... Onların İslâm’dan önceki hakperestlikleri ve dürüstlükleri İslâm’la birlikte onları fazilet timsali bir keyfiyete getirmiştir. 

İşte Kur’ân-ı Kerîm’de tüm bu sayılan olumsuz sıfatlar ve haller toplumları helâk ettiği gibi, insanı cehenneme sürükler. Yine kitapta zikredilen ahlâkî güzellikler, takva ile elde edilen seciyeler, bütün olumlu hareketler iman kaydı ile insanı cennete vâsıl eder. 

Rabbim hepimize nasip etsin, amin.

Okunma Sayısı: 3085
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı