"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ümmet-i Muhammed’in kalbindeki hançer (1)

Muhammed Said ÇATALKAYA
02 Temmuz 2025, Çarşamba
“El-Müslimûne ümmetün vâhidetün / Müslümanlar tek bir ümmettir.”

Bugünün İslâm dünyası parçalanmış, yorgun ve birbirine yabancılaşmış bir haldeyse, bu tablonun en önemli sebeplerinden biri, hatta en sinsi olanı hiç şüphesiz milliyetçilik cereyanıdır. Asr-ı Saadet’te kökünden sökülen kavmiyetçilik taassubu, ne yazık ki modern çağın yeni elbiseleriyle ümmetin kalbine tekrar sokulmuştur. 

Milliyetçilik; insanların etnik kökenini, dilini, kültürünü yücelten, bir kavmi diğerlerinden üstün görme meylidir. Bu fikir Batı’da, özellikle Fransız İhtilâli sonrası zuhur etmiş, 19. Yüzyılın sonlarından itibaren İslâm coğrafyasına da ihraç edilmiştir. Halbuki İslâm nazarında insanların üstünlük ölçüsü kavim değil, takvadır. Ayet-i kerîmede şöyle bahsediliyor: “Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanıyasınız diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstün olanınız, takvaca en ileride olanınızdır.”1 

Bu ayet, İslâm’ın ırkı değil, takvayı merkeze aldığını açıkça ilan eder. Ancak milliyetçilik fikri, kavimleri birliğe çağıran Kur’ân’a karşı, onları ayrılığa sevk eden bir fitne vasıtası olmuştur. Üstad Hazretleri, Müslüman milletlerin asıl birleştirici kimliğinin İslâmiyet olduğunu vurgulayarak şöyle demiştir. 

“Milliyetimiz de yalnız İslâmiyet’tir. Zira Arab, Türk, Kürd, Arnavut, Çerkez ve Lazların en kuvvetli ve hakikatlı revabıt ve milliyetleri, İslâmiyet’ten başka bir şey değildir. Nasılki az ihmal ile tavaif-i mülûk temelleri atılmakta ve on üç asır evvel ölmüş olan asabiyet-i cahiliyeyi ihya ile fitne ikaz olunmaktadır. Ve oldu, gördük...”2 Türk, Kürt, Arap gibi etnik kimliklerin üstünde ve onları birleştiren hakikî milliyet, din kardeşliğidir. Menfî milliyetçilik ise, İslâm ümmetini bölen, cahiliye asabiyetini canlandıran bir fitnedir. Bu yüzden Müslümanlar milliyetçilik değil, İslâmiyet noktasında birleşmeli ve kardeşliği tesis etmelidir.

Resul-i Ekrem Efendimiz (asm), Veda Hutbesi’nde, İslâm’ın ırkçılığı nasıl kökünden reddettiğini şöyle ilan eder: “Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’densiniz, Âdem ise topraktandır. Arap’ın Acem’e, Acem’in Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takvadan başka bir üstünlüğü yoktur.” Buna rağmen bugün hâlâ Arapçılık, Türkçülük, Kürtçülük gibi asabiyet damarlarıyla ümmeti birbirine düşürenler, bu sünnete ve İlâhî fermanlara ne kadar kulak vermektedir?

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nda milliyetçilik üzerine en kapsamlı değerlendirmeleri yapmıştır. Üstad, “müsbet” ve “menfî” milliyet ayrımı yaparak bu meselenin hakikatini ortaya koyar.

Müsbet milliyet nedir?

Müsbet milliyet, kavmini sevmek, fakat bu sevgiyi başkasını tahkir etmeye götürmemektir. Bu tarz milliyet, bir ölçüde tabiî bir hissiyattır. Ancak Üstad bunun dahi sınırlı bir ölçüde makbul olduğunu ifade eder. Üstad Hazretleri, müsbet milliyet hakkında şöyle izahatta bulunur. “Müsbet milliyet, hayat-ı içtimaiyenin ihtiyac-ı dâhilîsinden ileri geliyor; teavüne, tesanüde sebeptir; menfaatli bir kuvvet temin eder; uhuvvet-i İslâmiyeyi daha ziyade teyid edecek bir vasıta olur.”3

Bediüzzaman Hazretleri, müsbet milliyetin yani olumlu milliyet duygusunun, toplumun içten gelen gerçek ihtiyaçlarından doğduğunu belirtiyor. Bu tür milliyet, insanları yardımlaşmaya ve dayanışmaya yönlendirir; faydalı bir güç sağlar ve İslâm kardeşliğini (uhuvvet-i İslâmiyeyi) daha da güçlendiren bir araç olur. Yani, müsbet milliyet, ümmet birliğine zarar vermez, tam aksine onu destekler ve pekiştirir.

Dipnotlar

1- Hucurat Suresi: 13.

2- Eski Said Dönemi Eserleri, s. 58.

3- Mektubat, s. 378.

Okunma Sayısı: 1029
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    2.7.2025 07:48:19

    ..."Halbuki menfî hareketle başkasının zararıyla beslen-mek, ırkçılığın seciye-i fıtrîsi olduğu halde; evvelâ başta Türk milleti dünyanın her tara-fında müslüman olduğundan onların ırkçılıkları İslâmiyetle mezcolmuş, kabil-i tefrik de-ğil. Türk, Müslüman demektir. Hattâ Müslüman olmayan kıs-mı, Türklükten de çıkmışlar. Türk gibi Arablarda da Arablık ve Arab milliyeti İslâmiyetle mezcolmuş ve olmak lâzım-dır. Hakikî milliyetleri İslâmi-yettir. O kâfidir. Irkçılık, bütün bütün bir tehlike-i azîmdir. Si-zin bu defaki Irak ve Pakistan' la pek kıymetdar ittifakınız, inşâallah bu tehlikeli ırkçılığın zararını def'edecek ve dört-beş milyon ırkçıların yerine, dörtyüz milyon kardeş Müslü-manları ve sekizyüz milyon sulh ve müsalemet-i umumi-yeye şiddetle muhtaç Hristi-yan ve sair dinler sahiblerinin dostluklarını bu vatan milleti-ne kazandırmaya tam bir vesi-le olacağına, ruhuma kanaat geldiğinden size beyan ediyo-rum."Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur KülliyatıEmirdağ-2 - 222 -

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı

En Çok Okunanlar