"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korumacılık nereye kadar?

Sabahattin BOYACI
16 Aralık 2020, Çarşamba 00:02
Bu başlığı Nisan sonunda atmış, ama bu güne kadar altını doldurup yazamamıştım.

Nasip bu güne imiş. Niyetim koronaya karşı alınan tedbirlerin, biraz da bağışıklığı arttırarak insanların vücut direncini arttırmaya yönelik olması dileğiydi. Hâlâ 65 yaş ve üstü vatandaşlarımıza uygulanan tedbirler devam etmektedir. Buna 20 yaş altı da ilâve edildi.

Bizim köy kültüründe, hele de eski zamanda, eğer vücut bağışıklık kazanamazsa yaşaması neredeyse mümkün değil. Düşünün köydesiniz ve Yörük hayatı yaşıyorsunuz. Dağda-ovada-çadırda hayat sürüyorsunuz. Geniş aile kültürü hâkim ve hayvanlarla iç-içe bir hayat. Biz yaşlılardan duyardık; “Bırakın çocuk bağışıklık kazansın, yoksa koruyamazsınız” diye. Bu demek değil ki, tedbirsiz olun.

Bir taraftan da hadiselere bağışıklık kazanmak ve etkilenmemek esastır. Nasıl insan vücuduna mikroplar musallat oluyor vücudu hastalandırıyor, bunun gibi bir vücut hükmünde olan teşekküllere de bazen musîbetler musallat oluyor. Bizim içinde bulunduğumuz hizmet de bir vücuttur. Çünkü Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri; “İşte, ey Risale-i Nur şakirtleri ve Kur’ân’ın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız.” diyerek dikkat çekiyor.

Nasıl hastalıklar vücut için bir idman ise, dayanıklılığı arttırıyorsa; cemaatlere arız olan olaylar ve maddî manevî musîbetler de aynı vazifeyi görürler. O yüzden hastalıklara ve mikroplara karşı vücut direncini arttırmak gerekiyor. Yani gerekli tedbirlerle bağışıklık sistemini güçlendirmek lâzım.

Öte yandan cemaatin de bağışıklığını güçlendirmek lâzım. Sistemini, uhuvvet ve ihlâs düsturlarına göre sağlam işletmeli ve itidali-demi sağlamalıyız. Bu da cemaatin bütün unsurlarını içine alan her kademede istişareler ile mümkündür.

Yani; onu yapma, bunu itme demekle olmuyor. Ya! İhlâsla sistemi çalıştırmaya ihtiyaç var. Artık şahıslar değil şahs-ı manevî var. O dedi bu dedi yok. Sistem bunu gerektiriyor ve istişareden bu çıktı. Beğenmiyorsan yenisi çıkıncaya kadar sabreder ve insicamı bozamazsın. Ayrıca istişareye uymak sevabını da alırsın.

Allah (cc) maddî manevî bütün hastalık ve musîbetlerden bizleri ve bütün ehl-i imanı muhafaza etsin. İttihad-ı İslâma musallat olan illetleri bertaraf eylesin. Hastalığa yakalanmış bütün kardeşlerimize âcil şifalar versin. Ahirete giden kardeşlerimize rahmet eylesin ve mekânlarını Cennet eylesin. İnşallah âmin.

Okunma Sayısı: 4121
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim Ersoylu

    16.12.2020 12:21:01

    Sebahattin abi, Önemli bir hususa dikkat çekmişsiniz. Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı