"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asırlık bir gelenek: Ramazan davulu

Sami Karakalem
24 Mart 2024, Pazar
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte sokaklarımızı dolaşan davul sesleri, adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor bizi.

Davul, köklü bir maziye sahip ve birçok kültürde önemli bir yere sahip olan bir enstrüman. Sümer ve Hitit kabartmalarında dahi tasvir edilmiş olması, onun tarih boyunca insanlıkla iç içe olduğunun bir göstergesi. Türk kültüründe ise, hükümdarlık alameti olarak kabul edilmesi, davulun sembolik önemini vurgular.

Geleneklerimiz, toplumun esasında kültürel kimliğinin bir parçasıdır. Ramazan davulu geleneği de bunlardan biri. Sahur vaktinde Müslümanları uyandırarak sahur yapmalarını sağlamak gibi kutsal bir görev üstlenmiştir. Bu geleneğin Osmanlı döneminde başladığı ve 150 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. Ancak, zaman öyle bir şey ki birçok hükmü ve geleneği nesh ediyor, yürürlükten kaldırıyor. 

Ramazan davulunun geleneksel olarak yerine getirdiği “zamanı belirlemek” ve “zamanı hatırlatmak” gibi iki önemli işlevi, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle akıllı telefonlar tarafından yerine getiriliyor. Evet eskiden davul sesleriyle sahur vaktinin belirlenmesi ve insanların uyanmaları sağlanırken, şimdi ise akıllı telefonların alarm özellikleri bu görevi yerine getirdiğini görüyoruz.

Bir gelenek, maslahatından uzaklaşmış olsa bile sırf geçmişten gelme olması sebebiyle uygulanmalı mıdır?

Geleneklerin sürdürülmesi, toplumsal bir birlikteliği simgeler. Ancak, maslahatından uzaklaşmış ve artık rahatsızlık vermeye başlamışsa bu geleneklerin gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Her aile, akıllı cep telefonları sayesinde istediği tarzda ve usulde alarm kurabilir, kuruyor. 

Ramazan davulcusu, iki ayrı vakitte tokmağı davula vurarak görevini ifa eder. Birinci tokmak, sahuru hazırlayanlar için sahurun başladığını bildirirken, ikinci tokmak ise evdeki ahalinin sahur yapması için uyandırma işlevini yerine getirir.

İlla şu geleneği sürdürmek isteyen varsa davul sesini -hem de iki ayrı vakitte- akıllı telefonu ile alarm olarak kurabilir. Bununla davul geleneği de devam ettirir. Sonuçta ramazanda davul; örfi bir gelenek, şer’i değil. 

Her şeyde olduğu gibi, bu konuda da denge önemlidir. Henüz bir yaşındaki çocuğunu, zar zor uyutan ebeveynlerin ramazan davuluna karşı tepkisi, bir dengeyi ölçü almanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor esasında.

Geleneklerimizi yaşatırken ve gelecek nesillere aktarırken, toplumun anlayışına da uygun olması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Belediye Başkanlarına bir ikaz:

Günümüzde özellikle gençler arasında iman zafiyeti gözlemleniyor. Bu durumun takviye edilmesi gerekiyor. Ancak, bu takviye sadece ramazan davuluna verilen önemle sınırlı olması geleneğin hakikatin önüne geçtiği gösteriyor. İslam’ın ve imanın diğer esaslarına da gereken önemin verilmesi hayatidir.

Biz bu meseleyi böyle okuyoruz. Yine de; takdir okuyucularımızın olsun. 

Okunma Sayısı: 791
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı