Çiçek, güzelliği temsil eder. Esma tecellisi vardır üzerinde. Rengiyle, deseniyle, kokusuyla güzele ayine olduğundan kendisi de güzeldir.
Çiçek görünce, kötü duygular uyanan hastadır. O hasta duyguda artık çiçek, çiçek değildir. O başka bir şeyi temsil eder. Tabiî burada suç çiçekte değildir. Çiçek, masumdur. Problem, masumiyeti suiistimal edendedir.
Balkonda çiçeklerin toprağını değiştirirken birden bir tanesi elimden kayıp düştü. Öyle bir telâşlandım ki, adeta bir insan düşmüş gibi hissettim. Canlı işte. O anlamasa da acısını, insan anlıyor ya. İçime dokundu. Zavallı kavanozu ile birlikte kapaklandı yere. Hani mecalsiz insan ayakta duramaz ve yığılır kalır ya yere, onun gibi oldu.
Neyse ki hemen itina ile düşenin koluna girmek gibi hafifçe düzelttim kavanozu. Ama ne bir de göreyim o hayat dolu, yakında çiçekler açmaya hazırlanan dallar bir bir kırılmış. Düzeltmeye çalışırken acısını hissettim içimde. Kolu kanadı kırılan insan gibi, kuş gibi onun da can çekiştiğini, acılar içinde kıvrandığını hissettim bir an. Canlının çığlığını ancak insan anlayabilir.
Neden sonra, çiçeğin kırılan dallarını tüylerim diken diken ola ola ayırıp, köklerini toprağa koydum. Üzüntü içerisinde, hastaya özel alâka gösterir gibi güneşe bıraktım onu. Yaralanmış köpeği veterinere götürmeliyim diye telâşla beni arayan liseli Erman geldi hatırıma. İnsan acı çeken canlıya boş ver demez.
İki gündür gözüm yaralı çiçeğin üzerinde. Hemen yaralarını kapatıp, toparlanmaya başlamış. Diplerdeki küçük filizler daha bir hızlanmış büyümeye. Çiçek deyip geçmeyin sesten, bakıştan, kurulan cümleden bile etkileniyorlar. Değil ki, dalları kıran büyük kazadan etkilenmeyecek.
Canlının, dışarıdan müdahale olmadan kendi kendine inayetle toparlanması ne de güzeldir. Yaratan Allah, yarattığı canlıları öyle bir programla yaratmış ki, yarası kabuk bağlayıp kendi kendine tamir oluyor. Hasta hayvan sevk-i İlâhî ile şifalı otu bulup, yiyor ve iyileşiyor. Yoksa aklı, şuuru olmayan canlının bu ihtiyacı nasıl karşılanacaktı? Bütün canlılarda ortak kaide, yaralanmalarda canlı yapı büyük oranda kendi kendini tamir ediyor. Yaraların iyileşmesinde aynı kanun geçerli. Bu, kanun koyucunun birlik delili değil mi?