"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ey zaman! Sana ne demeli bilmem ki!

Sebahattin YAŞAR
11 Kasım 2019, Pazartesi
Bir kovalamaca içinde geçiyor hayat.

Günlerin hızına yetişilmiyor. Aylar, akıp giden trende vagonlar gibi seri. Bırakın saniyeleri dakikaları, saatlerin günlerin bile hükmü yok artık.

Bu hız içerisinde de atılması gereken adımlar bile gereksiz görülüyor.

‘Olsa ne olacak, olmasa ne olacak’ genel bir kaide gibi duruyor. Yazık!

Eli kolu bağlı ve geçen zamanı izlemek ne kadar acı bir görüntü. 

Yeşilliğe bağlanmış ‘otla’ denen mahlûk gibi, kahredici bir durum bu.

İnsanî değil bu yorumlar.

‘Hayatın akıp giden hızını aş’ diye akıl verilmiş insana. 

Koşmadan, emek sarf etmeden yenilgiyi kabul etmek olmaz. 

Başını gökyüzüne çevirip güneşle konuşan insanlar var. 

Kimi, ‘geçmiyor günler’ diye kimi ‘hızlı geçiyor’ diye şikâyetçi.

Burada sanırım geçen zaman değil mesele, ona yüklenen anlam.

Oysa zaman herkese bir zamandır. Saatler, dakikalar ve saniyeler herkes için geçerli. O tünelden herkes geçiyor, oradan geçerken ki ruh hali zamanın geçip geçmemesini belirliyor.

Sıkıntı dediğiniz şey, içte oluşan bir iklim.

Senaryoyu siz yazdıysanız, oyuncu sizseniz şikâyete hacet yok. 

Sanatçı doğulmuyor, hücum eden unsurlara karşı oluşturulan mukavemet sanatkârı netice veriyor.

Yaşamak sanatı, şartların, imkânların yardımlaşması.

Çare aramaktan ziyade acizlik sergilemek insana yakışmıyor. 

Yaşamak, size sunulanlarla sizin onları karşılama biçiminiz değil midir?

Okunma Sayısı: 2074
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    11.11.2019 17:40:53

    Zaman,her anını iyi değerlendirmemiz gereken bir Nimet-i Rabbaniye'dir.Çünkü;her zaman diliminde;yaptıklarımızın karşılığını,zaman kavramının hiçbir şekilde geçerli olmadığı mahşer gününde tek tek vereceğiz.Ona göre zamanımızı iyi ayarlamalı ve iyi değerlendirmekle yükümlüyüz.

  • Abdullah Tunç

    11.11.2019 07:09:36

    Sevgili hocam zamane bir şey deme yin.Deseniz demeseniz de o akıp gi decektir.Onun dizgini, zamanı oluştu ranın kabza-i tasarrufundaır.Zaman kudret kaleminin işleyişidir.Zaman ha rekettir.Kader kaleminin cızırtılarıdır. Zaman,atom ve hücrelerdeki ilahi faa liyettir.Üstadımız,maddi hayat,zaman itibarı ile bir aşiredir,bir anı seyyale dir.Hatta bir kısım ehli tetkik maddi ha yatı zaman itibarı ile yok farzetmişler. İşte işin püf noktası,can alıcı tarafı,me rkezi burası...Bu yok hükmünde olan zamanın içinde yok olmamak.Bunun dışına çıkmak.nasıl mı,şöyle: " Marife ti İlahiye,muhabbet-i Rabbaniye,ubudi yet-i Suphaniye ve marziyat-ı Rahma niye ile kalp,sır ve ruh dairesine gir mek ve burada yaşamak,,yani maddi hayatın dar,kayıtlı,kayıtlarından kurtu lup geniş bir daire olan ve geçmiş ve geleceğe kanat açan,açılan,ruh,kalp ve sırlar dairesinde hayat sürmek.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı