"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kurtuba şehri ilim merkeziydi

Sebahattin YAŞAR
28 Mayıs 2024, Salı
Kurtuba, Endülüs Emevi devletinin baş şehridir ve pek çok yeniliklerin öncüsü olmuştur. Mesela burası Avrupa’da cadde aydınlatmasına sahip ve hamamları olan ilk şehirdir.

Dizi: Gemilerin yakıldığı ülke İspanya - 4
Sebahattin Yaşar - [email protected]

Kalabalık caddelere su sebilleri koymuşlar, bu anlamlı bir adım

Düşünün ki, İspanya’da bazı şehirlerde kalabalık caddelerin ortalarında sanatı, inceliği olmayan ama düşünülmüşlüğü, farkındalığı olan, insanların su içmeleri için çeşmeler yapmışlar, bu bana daha anlamlı geldi. Yani hemen karşınızda su satan büfeler var ama belediye veya sivil kuruluşlar, insanlar su ihtiyacını karşılasınlar diye küçük bir aparatla su musluğu koymuşlar. Bu bana, o büyük sanat eserleri arasında daha anlamlı geldi. Yoksa diğer taraftan her gün pek çok hırsızlık vakıalarının olduğu ikaz ediliyor. Dikkat edin deniliyor. Bunun neden doğduğu üzerinde şehrin idarecileri düşünmüyorsa, burada insanlar tedirgin bir vaziyette gezi yapmak durumunda kalıyorlarsa, burada bir şeylerin eksikliğinden bahsedilebilir.


Endülüs Emevi dönemi Kurtuba Camiine giderken, Roma dönemi köprüsünden geçiliyor

Şehrin merkezinde bulunan bu büyük ve muhteşem yapıyı konuşurken birden farklı bir noktaya zihnimiz gitti. Bu da önemsiz değil tabi.

Bu sanat eseri, 50.000 metre kare bir alan üzerinde kurulmuş. Oldukça etkileyici ve tasarımı çok güzel yapılmış bir yapı. İçinde kanallar var ve sandal kiralayıp gezilebiliyor. Nereye dönseniz sizi etkileyen farklı bir sanat kesitiyle karşılaşıyorsunuz. Nitekim İspanya şehirlerini simgeleyen onlarca banklar yapılmış. Şehrin özeti burada gibi.

İnsan böyle ortamlarda az önce şehir merkezinde gezerken, birden böyle bir yapı içerisine girince kendinizi çağ değiştirmiş gibi hissediyorsunuz. Oysa belki olması gereken şey, içinde yaşadığınız zamanın insanın rahatına, inceliklerine ve huzur bulmasına dokunması gerekir.


El-Hamra Sarayı'nda, grubumuza genç Ali Osman kardeşimiz  rehberlik yaptı. Kendisi Risale-i Nurlardan istifade ettiğini ifade etti

Bir zamanlar ilmin merkezi olan Kurtuba şehri

Kurtuba, Endülüs Emevi devletinin baş şehridir. Kurtuba’nın geçmişten günümüze tarihi izlerine şöyle bir bakacak olursak, pek çok şey dikkatimizi çeker. Târık b. Ziyâd’ın kumandanlarından Mugīs er-Rûmî, 711’de şehri önemli bir direnişle karşılaşmadan fethetti. Mugīs Kurtubalılar’a yumuşak davrandı ve yönetimlerini Katolik kilisesinin zulmüne uğrayan Yahudilere bıraktı.

Kurtuba, Avrupa’da pek çok yeniliklerin öncüsü olan bir şehir. Mesela burası Avrupa’da cadde aydınlatmasına sahip ve hamamları olan ilk şehirdir. Nüfusu Araplar, Franklar, Slavlar, Suriyeliler, Berberîler, Grekler, Gotlar, İspanyol Romanlar ve Batı Afrika kökenli zencilerden oluşuyor, pazarlarında dünyanın her yerinden gelen her zevke uygun mallar sergileniyordu.

Şehirde 200.000 ev, 600 cami ve medrese, 800 hamam, 50 hastahane ve çeşitli sanayi tesisleri vardı. Kurtuba III. Abdurrahman zamanında ihtişamının zirvesine yükseldi. II. Hakem’in (961-976) yaptırdığı kütüphanede 400.000’e yakın kitap bulunduğu söylenir. X. yüzyılın sonlarında yönetime hâkim olan Hâcib İbn Ebû Âmir el-Mansûr zamanında bir ilim merkezi haline gelerek Avrupa, Kuzey Afrika ve hatta Asya’dan ilim adamlarını kendine çekti.

Batı Avrupa’daki ilk ciddi karşılaştırmalı dinler tarihi kitabının sahibi olan İbn Hazm, Ḥay b. Yaḳẓân’ın yazarı İbn Tufeyl’e ve Spinoza’ya ilham veren yahudi filozof-tabibi İbn Meymûn, Mâlikî fakihi İbn Rüşd ve torunu ünlü filozof-âlim İbn Rüşd, kıraat âlimi Dânî, tarihçi, fıkıh ve hadis âlimi İbn Beşküvâl, hadisçi Ahmed b. Ömer el-Kurtubî, hadisçi ve kıraat-nahiv âlimi İbn Sa‘dûn el-Kurtubî ile muhaddis-müfessir Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî sayılabilir.


Kurtuba Camii, dünyada mihrabı en güzel camiler içerisinde bulunuyor

Kurtuba Camii/Katedrali Kurtuba camii, İspanya’nın Cordoba kentinde yer alan dünyanın en büyük ve en eski yapılarından biridir. İspanyolcada Arapça mescit kelimesinden türemiş Mezquita adıyla bilinir. 600’lerde kilise olarak inşa edilen yapı 786-1146 yılları arasında çeşitli eklemeler yapılarak cami olarak kullanılmış, sonrasında tekrar kilise olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Endülüs Emevilerinin başkenti Kurtuba’da 600 cami vardır. Bu camilerin en anıtsal ve ihtişamlısı Kurtuba Camii’dir. Vadil-Kebir nehri kenarındaki caminin temelini 786’da I. Abdurrahman atmıştır. 1984 yılında Kurtuba Camii UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edildi. On yıl sonra Dünya Mirası Alanı, eski şehrin çoğunu içerecek şekilde genişletildi. Tarihi merkez, Roma, Arap ve Hristiyan zamanlarının büyük izlerini muhafaza eden zengin anıtlara sahiptir.

Caminin kare minaresinin kenarları 8,48 m’dir. Kubbe sisteminde üst üste binen kemerlerde kırmızı beyaz mermer kullanılmıştır. Cami içinde 1300’e yakın sütun vardır. Bu ulu cami bugün Cordoba Katedrali’dir. Oymalı mermer mihrabı bütün camiler içinde en güzel mihraplardandır. Duvarlarda kufi yazılar lacivert zemine altınla yazılmıştır. Minber, pek çok fildişi parçayla, değerli taşlardan altın çivilerle yapılmıştır. Zamanla eklemeler yapılmış ve şimdilerde mabet 175 metre uzunlukta, 134 metre genişlikte muazzam bir yapıya dönüşmüştür. Caminin çevresinde 12,20 metre yükseklikte kalın bir duvar vardır. Dünyadaki en fazla sütuna sahip olan mabet, Kurtuba Camii’dir. Sütunlardan oluşan 19 paralel yol, bu doğrultuya dik 36 adet yolu dik açıyla keser. 850 adet olan sütunların çoğu granitten, bazıları da çeşitli taşlardan yapılmıştır. Sütunlar, tuğlalardan ve beyaz taşlardan meydana gelen kemerleri destekler.


Kurtuba Camiinde  nereye dönseniz sanat incelikleriyle karşılaşmanız mümkün

Kurtuba Camii’nin en güzel kısmı mihrabı ve minberidir. Mihrap at nalı şeklindedir. Mihrap kemerinin dayandığı sütunlar eşsiz güzelliktedir. Caminin dış süsleri çok zarar görmüş olmasına rağmen iç süsleri hala göz kamaştırıcıdır. Mabedin bir diğer özelliği de kemerlerin iki katlı olmasıdır ve bu özellik yalnız bu camide bulunmaktadır.

Kurtuba Camii, 1236’da katedrale çevrilmiştir. 1523’te çeşitli ilaveler yapılmıştır, fakat bu arada orta kısımlardan 63 adet çok güzel sütun kaldırılmıştır. Bu harika eserdeki mimari özellik, kendisinden sonraki pek çok esere örnek olmuştur. Cordoba, Avrupa’nın en büyük ve kültürlü şehirlerinden biridir. Endülüs’ün güney İspanyol bölgesinde yer alan şehir, Orta Çağ’da önemli bir Roma şehri ve büyük bir İslam merkeziydi. Binlerce yıldan daha önce gelişen dünyevi, sofistike kültürün bir sembolü olan Cordoba, Avrupa’nın en büyük ve kültürlü şehirlerinden biridir.


İspanya şehirlerinde eski yerleşimlerde temiz, çiçekli ve dar sokaklar turistlerin dikkatini çekiyor

Sütunlu bir dua salonu ve eski Bizans mozaikleri bulunan M.S. 784’ten kalma muazzam bir cami ve dünyanın en büyük İslami binalarından biri olan “La Mezquita” tarafından bilinir.

Halkın geçim kaynağı hayvancılık, seramik ticareti ve yakındaki Sierra Morena’dan bakır satışıdır.

**

Avrupa kurulan ilk üniversite

Kuzey Afrika’da İslam’ın yayılmaya başlamasıyla, 711 yılında, Tarık bin Ziyad komutasında Endülüs’e gelen Emeviler, Kordoba’yı Kurtuba Halifeliğinin başkenti yaptı. Kurulan Endülüs Emevi Devleti ile, Kordoba 8. yüzyılın ortasından 11. yüzyıl başlarına kadar Kurtuba Halifeliği zamanında altın çağını yaşadı. Bağdat ile yarışacak bir bilim, sanat ve kültür merkezi haline geldi. Büyük bir saray, hastaneler ve medreseler yapıldı. Bunların yanında bir de (o zamanda üniversite olan) camia kuruldu. Avrupa’da ilk kurulan üniversitesi olur. O dönemki din karmaşasında, Hristiyan - Müslüman – Yahudi, tüm dinlerden gelip bu üniversite ve medreselerde ilim tahsil gördü. Emevi döneminde, şehrin, kıyısında kurulmuş olduğu Gualalquivir Nehri de Vadil-Kebir adını aldı.


Endüslüs'te taşa işlenmiş ifadeler, sanatın taş diliyle konuşması ve Allah'ın varlığını ilan etmesi gibi bir anlam taşıyor

Endülüs Emevî Devleti’ni kuran I. Abdurrahman, Kurtuba’da, Bağdat ve diğer İslam şehirlerinden daha büyük ve azametli bir cami yaptırmayı arzu etti. Şehrin yerlisi birinden satın aldığı büyük bir arazi bunun için kullanılacaktı. Bu araziye ödenen para ise üç tane kilise inşa edilmesine yetti. Daha önce bu arazide bulunan ve 600 yılında inşa edilmiş bir kilisenin yerine, 785 yılında caminin yapımına başlandı. Caminin inşası on yıl sürdü ancak 990 yılına kadar camiye eklemeler yapılmaya devam etti. 10 metre yüksekliğindeki 1419 sütun üzerinde inşa edilen cami İslam mimarisinin o dönemlerdeki maharetini ve ihtişamını sembolize ediyordu. I. Abdurrahman, caminin inşasına gösterdiği özenle ahşap bölümleri için Lübnan’dan kıymetli sedir ağaçları ve doğudan özel mermerler getirtti.

Endülüs Emevî Devleti en parlak dönemini III. Abdurrahman (912-961) ve II. Hakem (961-976) zamanında yaşadı. 1031 yılında dağıldığında bölge İspanya hegemonyasına girdi. Muhteşem Kurtuba Cami ise 1236’da katedrale çevrildi.

Kordoba Katedrali ise günümüzde, İspanyolca ‘cami’ anlamına gelen La Mezquita olarak geçer. Konunun ilginç tarafı da camiden katedrale devşirme La Mezquita’nın günümüzde bulunduğu bölgenin adı La Juderia yani Yahudi Mahallesi’dir. Çünkü katedralden 450 metre mesafede, 1315 yılında inşa edilmiş Avrupa’nın en eski sinagoglarından biri Kordoba Sinagogu yer alır. Kastilya-Aragon Kraliçesi İsabel ile Ferdinand’ın sürgün fermanına kadar, Kordoba çok güçlü bir Yahudi toplumunu barındırmaktaydı.

**

Gırnata veya Granada, İspanya’nın Endülüs bölgesinin baş şehridir. Endülüs Emevileri’nden kalan El Hamra Sarayı ile ünlüdür.

Burada bizim rehberimizle birlikte özellikle genç Ali Osman kardeşimiz rehberlik yaptı. Lise yıllarında Risale-i Nurları da bolca okumuş olan Ali Osman kardeşimiz sıcak ve samimi üslubuyla grubumuza rehberlik yaptı.

Ali Osman kardeşimiz ile yine genç Ömer kardeşimiz ifade ettiğine göre önümüzdeki günlerde bulundukları mahalde Risale-i Nur dersleri başlatacaklarının müjde verdi.

Ali Osman kardeşimiz, rehberliğini Risale-i Nurlar ile de süsledi. Nitekim Cennetül’-arif’e girerken, şimdi gireceğimiz yere, gözlükle “güzel düşünen hayatından lezzet alır” gözlüğünü takın diyerek, harika güzellikleri tefekkür ederken, nurun penceresinden bakmaya dikkatlerimizi çekti.

—Devam Edecek—

Okunma Sayısı: 1854
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÇeşitcioğlu

    28.5.2024 15:44:35

    Liselerde 33 yıl Kurtuba Camii anlattım, bu yazıyla az şey bildiğimi gördüm. Gezmek görmekle okumak çok farklı.Sağlık ve afiyetle Sebahaddin Yaşar..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı