"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale dersleri teselli ediyor

Sebahattin YAŞAR
14 Nisan 2020, Salı
Risale-i Nur eserleri, insanın maddî ve manevî ihtiyaçlarına makul ve mantıklı cevaplar veriyor, insanı musîbetlere karşı teselli ediyor. Küçücük mikroptan vaveyla eden insan, bir dayanak noktasına muhtaçtır. İşte yine teselli Kur’ân hakikatlerinden gelmektedir.

Köln, Risale-i Nur Okumaları (2) 

Dizi-2: Sebahattin Yaşar
[email protected]

İnsan nereye giderse gitsin, ne şartlarda yaşarsa yaşasın yaşamak duygusu hep dipdiridir. Uçakta, son model araçlarda, her türlü konforda da olsa insan insandır. Korkar, etkilenir, çekinir, hasta olur, iyileşir, ağlar, güler… İnsan budur. Güce, güçlüye dayanma, koruyup kollayana sığınma insan için bir gerçekliktir. Buna fıtrat denir. Er ya da geç beşer bu noktaya dönüp gelecektir. Risale-i Nur eserleri ise, insanın bu maddî ve manevî ihtiyaçlarına makul ve mantıklı cevaplar veriyor, insanı musîbetlere karşı teselli ediyor. Küçücük mikroptan vaveyla eden insan, bir dayanak noktasına muhtaçtır. İşte yine teselli Kur’ân hakikatlerinden gelmektedir. “Hem sana düşmanlık vaziyetini alan mikroptan ta taun ve tufan ve kaht ve zelzeleye kadar bütün eşyanın dizginleri, o Rahim-i Hakim’in elindedirler. O Hakim’dir, abes işi yapmaz. Rahim’dir, rahimiyeti çoktur. Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var.” (İman ve Küfür Muvazeneleri)

Şehri nasıl gördüğü kişinin bakış açısıdır

Buraya kadar ki yazdıklarımız Köln şehrinin bizdeki çağrışımları idi. Şimdi de biraz şehir ve şehirde yaşananlarla ilgili gözlemlerimizi aktaralım. Elbette her gözlemci kendi bakış açısı doğrultusunda gözlemlerini paylaşır. Kimin arka planında ne varsa o unsurlar etrafında dikkatini çeken şeyler değişir. Kim neyi önemsiyorsa o perspektiften gördüğü unsurları değerlendirir. Bizim de gündeme getirdiğimiz gezi notları bu zaviyeden değerlendirilmelidir. Nurdan nuranî, nardan bakan alevli görür.

İnsan uçakta daha bir yolcudur

İnsan uçağa biner binmez üzerinde bir garip duygu hakim oluyor. İnsanın bir yolcu olduğu duygusu bu ortamda daha bir ağır basıyor. Bir de yurt dışı çıkış işlemlerinden sonra eşimle birlikte maskeleri takınca acizlik ve gariplik duygusu daha bir baskın gelmeye başladı. Ne var ki, yüksek amaçlar için çıktığımız manevî eğitim yolculuğu bu yoğun duyguyu üzerimizden kısa sürede atmaya katkı sağladı. İstanbul Hava Limanı’ndaki görevli personelin de ağzında maske olması, korona konusunda işin ciddiyetini göstermesi bakımından önemli idi.

Köln Hava Limanı’nda ise bir o kadar sakinlik olması bizi şaşırtmıştı. Neden İstanbul bu derece telâşlı, Köln ise bu derece sakindi?

Almanya’nın Köln şehrinde bulunan AKEV vakfının dâvetlisi olarak bir eğitim programı çerçevesinde bu şehirde bulunuyorduk. Çocuklara, gençlere ve büyüklere; aile, gençlik ve çocuk üzerine kitaplarımızın muhtevasını paylaşmak amaçlı burada idik. Eşim Yasemin Yaşar bayanlar programına ben de erkekler programına katılacaktık. Bizi her zaman olduğu gibi başka bir ülkeye, başka bir şehre gittiğimizde hep güler yüzle karşılayan insanlar vardı. Bu yapacağımız işe bizi motive eden güçlü bir faktördü. Çünkü yapılacak işi önemseyen insanların olması sizin o işi daha itina ile yapmanızı netice veriyordu.

Kalacağımız yere vardığımızda odamıza bir paket çikolata ile birlikte konulan ‘Hoş geldiniz Yaşar ailesi’ yazısı bizi daha program başlamadan mutlu etmişti. Anlaşılan mutluluk, kocaman şeylerde değil, küçük, ama içinde düşünce olan, incelik olan, ihlâs olan şeylerdedir.

Gurbette Cuma namazı, Bayram namazı gibi coşkulu

Doğrusu ne zaman yurt dışına gitsem, o gidilen yerlerdeki kıldığımız Cuma namazları bir bayram namazı havasında geçer. Ezan sesi duymak gurbette özlenen bir durum. Dış ezanın yasak olması, Müslümanlar açısından bir burukluk, ama Cuma günleri camiler Müslümanların bir buluşma sahnesine dönüşüyor. Şehirleri, ırkları, renkleri farklı da olsa Müslümanlar bir kardeşlik havasında bu ibadet mahallinde kucaklaşırlar, dertleşirler, yüzlerce, binlerce manevî bağlarını tazelerler. İlk Cumamızı, kıymetli hanım akrabalarımdan Ergün ve Erdoğan Koruk kardeşleri ziyaretimiz vesilesiyle onların semtinde bulunan, şatodan dönüştürülmüş bir camide kıldık. Bir sivil toplum kuruluşunun satın aldığı şato şimdilerde cami olarak hizmet veriyor. Yüzlerce mü’min bu mekânda kardeşlik duyguları içinde buluşuyor. Mekân, içinde taşıdığı duygu ile anlam kazanıyor.

Köln Merkez Camii, Müslümanların modern yüzü

Köln Merkez Camii Müslümanların buluşma merkezi gibi bir konumda bulunuyor. Özellikle Cuma günleri oldukça kalabalık bir Müslüman topluluk burada bir araya gelip hem Cuma namazlarını kılıyorlar hem de haftada bir, birbirleriyle görüşmüş oluyorlar. Ailece ziyaret edilen Köln Merkez Camii hem ibadet mahalli hem de sosyal bir buluşma merkezi hükmünde. Özellikle burada yeme içme gibi ihtiyaçlarını giderebileceği pek çok Müslüman kültür ile şekillenmiş mağazalar bulunuyor. Bu yönüyle merkez camii bir sosyal merkezi andırıyor. Cami içine girince insan oldukça farklı duygular yaşıyor. Mimarisi modern bir görünümde, şeffaf ve iç açıcı olan cami, pek çok Müslüman olmayan farklı din mensuplarının da dikkatini celp ediyor.

Parklar günlük yürüyüş için oldukça cazip

Ortamın yeşil olması ve temizliği insanı günlük yürüyüş yapmaya teşvik eden bir konumda. Ama burada da başka bir problem var, o da oldukça fazla olan köpekler, parklardaki kirliliğin temel sebebi haline gelmiş. Köpek pislikleri artık parkların cazibesini ortadan kaldırmış bulunuyor. İlginç olan da, yaşlı insanların büyük çoğunluğunda köpekler artık günlük hayatın bir vazgeçilmezi olmuş vaziyette. Köpek nereye çekerse o yaşlı insan oraya gidiyor. Köpek mi insanı, insan mı köpeği gezdiriyor çok anlaşılmıyor. Yıllarını çalışma hayatına vermiş, emekli olmuş ve şimdilerde bir cins köpeğe teslim olmuş hayatlar biraz dramatik görünüyor. Ama onlar hayatından memnun mu o da belli tam belli değil.

Yeni NESİLDE adaptasyon problemi yok

İlk nesil gurbetçilerin çocukları da biraz zorlanmış gittikleri yerlerdeki hayat şartlarına, ama artık torunlar yaşadıkları yerleşim yerlerinin dillerine, yaşama tarzlarına adapte olmuşlar. Hatta bu adapte biraz fazla bile olmuş denebilir. Çünkü bu sefer kendi kültürlerine biraz yabancılık oluşmuş. Kendi dillerini konuşmakta zorlanan yeni nesilden ciddî bir kesim var. Bir de erken yaşta çocukların kreşlere verilme zorunluluğu aile bağlarını ciddî etkilemiş görünüyor. Çalışan anneler için küçük çocukların devlete teslim edilmesi kaçınılmaz bir durum. Eğitim noktasında Türk çocuklar artık bir Alman gibi onların okudukları okullarda okumuşlar ve onların sahip oldukları imkânlara sahip olmuşlar. Onun için şimdilerde doktorlar, mühendisler, avukatlar var. Birlikte Köln turu yaptığımız genç üniversiteli hukuk okuyan Âkif gibi.

Köln şehri, Hıristiyanlarca kutsal kabul ediliyor

Köln ismi Roma İmparatoru Claudius’un şehre eşinin ismini vermesinden geliyor. Daha sonra Latince “koloni” anlamına gelen “Colonia” denmiş. Onun için bu şehrin kolonyaları meşhur.

Almanya’nın prestijli bir üniversitesi: Köln Üniversitesi

Şehir merkezinde bulunan üniversite kampusü oldukça ilgi gören bir konumda. Ulaşılabilirlik açısından insana yakın bir yerleşim. Köln Üniversitesi yüksek tahsil için yoğun tercih edilen bir eğitim kurumu. Bölümleri tam kapasite ile eğitim veren bir durumda. Köln Üniversitesi’nden mezun olmak bir prestij vesilesi. Öğretim elemanlarına ciddî değer veriliyor ve bilim takdir görüyor. Zaten bir şehri değerli kılan da, bilime verilen önemdir. Bir yerde bilim değerli ise istemez gelişmeler, ilerlemeler beklenen sonuç olur. Bilimsel ilerleme olmadan da zaten medeniyetin gelişmesinden söz edilemez.

YARIN: Risale-i Nur dersleri hayata hayat katıyor

Okunma Sayısı: 3866
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı