Kelimeler, hür olma derecenizin enerjisi ile doğar.
Etki düzeyi ondandır. Cümleler doğduğu ortamın düşünce hürriyetinden haber veriyor. Kurulan cümleler kuranın ruh halinden, hür halin denizler taşıyor. Her bir kelime, birer hap gibi bünyeye iyi geliyor ya da zehirliyor. Bu kelimenin geninden geliyor.
Hür kelime ile esir kelimenin enerjisi farklıdır. Kelimeler doğup geldikleri yeri işaret ederler. Hayat hakkı tanımayan müdahalecileri ihbar ederler.
Bir konu ile ilgili üniversitelerin yüksek lisans, doktora tezlerini inceliyorum. Abartmıyorum, okuduğum yüksek lisans tezinin giriş cümleleri, kelimeler arasında kelebekler uçuşuyor hissi uyandırmıştı bende. Sanki satırlar arasında tatlı bir bahar esintisi vardı. Bu esinti alıştığımız akademinin resmi, soğuk ve ruhsuz dilinden çok farklı idi. Belli ki o öğrenci bu cümleleri kurarken mutlu idi. Bu da kendini hür hissetmesini sağlayan hocasının, üniversitesinin marifetiydi.
İçinde tabiîliği olmayan, ‘birilerine iyi gelsin’, ‘beğeni oluştursun’ amaçlı kelimeler, hormonlu, genleriyle oynanmış tohumlar gibi… Evet, renkliler, ama pembe, beyaz, hür, tabiî değiller. Nefsine köle gençlerin, ipleri ellerindeki köpeklere acıyorum ve o köpeklerden korkuyorum. Sorumlu hürriyeti tatmamış insanların elindeki, evindeki hayvanların, bitkilerin genlerine dokunulmuştur. Ya böyle varlıkların ellerindeki çocuklar; terör, anarşi, cinayetler nereden çıkıyor sizce?
Birilerinin düşüncesine, başka birilerinin değer biçmeye kalkması hürriyet değildir. ‘Birilerine iyi gelsin’ amaçlı kelimeler, kölelik değil de nedir?
Bir gün, bir dostum, arkadaşının aile mutluluğunun notunu, eşinin kilosuna bakarak verdiğini söylemişti de, bana biraz garip gelmişti. Meğer haklı imiş.
Yani evde birileri, bir konuda ipin ucunu kaçırırken, diğer (eş denen) birileri sadece seyretmişse, orada güçlü bağlardan bahsedilemez. Sizin mutluluk düzeyinizin göstergesi; eşinizin hali, vaziyeti, kelimeleridir. Bencilleşmeyin.
İnsanın içinde olduğu ruh hali bütün varlığına hükmediyor. Hareketleri, dinledikleri, giyim kuşamı, kendine ilgisi bu varlığın ifadesidir. Her kelimenin ruhu, taşıyanın imzasıyla yıkan, yapan bir enerji taşır. Hürriyet, sorumsuzluk olmadığı gibi; sorumluluk da esaret değildir.