"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Önceliğin adresi

Şemseddin ÇAKIR
20 Ekim 2023, Cuma
Öncelikle bu başlığa beni sevk eden saiki zikretmek istiyorum. Üstad Bediüzzaman’ın talebelerinden biri, bir zaman hizmetten uzak kalır ve Üstadla tevafuken karşılaşırlar. Üstad ona şu mealde sözler söyler:

“Keçeli nerelerdesin, neden gözükmüyorsun?” 

O da; “Üstadım, hastam oldu, cenazem oldu vs.” Üstad da, “Eğer, bu işleri önce bitirmeyi beklersen, değil düzelmek, daha kötüye gider. Fakat hizmeti öne alırsan, Allah onların hepsini düzeltir, önüne koyar” der.

Ben bunu önceleri bir teşvik ve hissî nasihat sanırdım ve Üstadın âyet ve hadise dayanmayan afakî bir şey söylemeyeceğini de düşünürdüm. Sonra araştırdım ve tevafuken bunun bazı âyet ve hadislere dayandığı gerçeğini gördüm. Şöyle ki:

1. Aslında din, borç demektir ve biz Cenab-ı Allah’a tâ elest bezminde kulluk edeceğimizi söz verip borçlanmışız. Zira, “din” ile “deyn” aynı kökten olup, Mecelle’de “El-va’dü keddeyn” maddesi vardır. Yani “Söz vermek borçlanmak gibidir”.

Bizde bile borcunu ödemeyene ikinci bir borç verilir mi? O halde her halükârda Üstadın dediği gibi önceki borcu, yani dinî sorumluluğu öne almak gerektir. Yani tabiri caiz ise bizim dinimiz ve Cenab-ı Allah (cc) ile ilgili faaliyetlerimizde de, bir nevi sosyal hayattaki kural ve kaideler geçerlidir.

2. Kur’ân-ı Kerim’de “Siz ahiret yurdu için çalışınız, dünyadan da nasibinizi unutmayınız” (Kasas: 77) diye dini veya ahireti önceleyerek verilen emirler vardır ve “kasas” kıssalar ve kıssalardan hisseler demektir. Hatta Kur’ân-ı Kerim’in hakikî tefsiri olarak hadis-i şerifte ise mesele daha da netlik ve açıklık kazanarak, meâlen: “Kim ki, ahireti öne alıp, dünyayı arkaya bırakırsa (yani ayete uyarsa) Allah (cc) onun bütün işlerini kolaylaştırıp, derler, toplar, önüne koyar. Kim ki aksini yapıp, dünyayı öncelerse Allah onun bütün işlerini darmadağın eder, bir türlü toparlayamaz” buyuruluyor.

Şimdi ben buradan da anlıyorum ki, Üstadın o talebesine yaptığı, mesnetsiz bir hissî nasihat değil, aynı zamanda ayet ve hadislerin emridir.

3. Demek, Üstad Bediüzzaman’ın beyanları ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerden mülhemdir. Çünkü ayet ve hadislerin tefsirleridir.

Demek önceliğin adresi ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerin emriyle dini öncelemektir. Yoksa hüsran olur vesselam!

Okunma Sayısı: 1872
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı