"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eski bizden yeni bize…

Sena Doğruer
09 Temmuz 2023, Pazar
Kelimelere duygular ve anlamlar yükleriz.

Böylece onları, olmasını istediğimiz olaylara karşı kamuoyunu ikna edici olarak kullanırız. Tabiri caiz ise kelimeler sihirlidir, usta ellerde nur kapıları açarken, karanlık ellerde tuzak oluverirler. Günümüzdeki medeniyet anlayışına gerçek medeniyeti bilen insanlar “mimsiz medeniyet” demişlerdir. Arapçada medeniyet kelimesinin ilk harfi olan mim çıkarılırsa geriye “deniyet” kelimesi kalır bu da ahlâksızlık, alçaklık anlamlarına gelir. Anlıyoruz ki “Düşünmez misiniz?” öğüdü gereği kelimelere yüklenen anlamlarla etrafımızda olup bitenleri analiz etmeliyiz. Hayatlarımızı, düşüncelerimizi, sistemi ne üzerine inşa ettiğimize dikkat etmeliyiz. Dayatılarak verileni sorgulamadan alıp hayatlarımızın merkezini işgal etmesine izin vermemeliyiz, seçici olmalıyız.

Medeniyet kelimesinin medine kökünden geldiğini görürüz. Medine “şehir” anlamına gelir, yani şehirli medenîdir aslında. Bu şehirli kelimesine yüklenen medeniyetin anlamı da tabii ki günümüzden farklıdır. Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’den Medine’ye hicret etmiş ve burada İslâm devleti kurmuştur. Müslüman ve gayrimüslim halkın hukukunu koruyan kanunlar getirmiştir. Cahiliye dediğimiz dönemin tüm yanlış uygulamalarını yavaş yavaş kaldırmıştır. Beş vakit namaz kılınan ve insanların bir araya geldiği bir mescit inşa etmiştir. Burada eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleşmiş, sosyal konular çözüme kavuşmuştur.

Hazret-i Peygamberin burada kurduğu medeniyet vahy-i İlâhî ile kurulan İslâm medeniyetidir. (…) Peki, Peygamber (asm) yolunda Üstad nasıl bir medeniyet tasavvur etmiştir? 

Batının kurduğu medeniyet beşer dehasıdır. Deha kalbi karıştırır, nefse ve cisme bakar, insanı maddeperest yapar, küfran perdesi çeker, minnetsiz insanlar oluşturur. Avrupa hep fazlasını isteyen nefse hitap eden, haklara tecavüz eden, boğuşan ve çarpışan bir temel üzerine bilim ve sanayi inşa etmiştir. 

Bu yüzden Üstadın dediği gibi Avrupa ikidir. Yukarıda ifade edilen felsefenin karanlık çukuruna beşeriyeti sürükleyen, onu sefahete ve dalâlete iten mimsiz medeniyetli Avrupa’dır.

İkinci ve bizim istediğimiz Avrupa ise Hıristiyanların semavî şeriatlardan, tecrübe birikimlerinden, fıtrî ihtiyaçlardan ve bilhassa İslâmiyet’ten aldığı feyz ile sosyal hayatını kurmuş, beşeriyet için yararlı sanatları ve insanlığa adalet ve hakkaniyet ile hizmet eden fen bilimlerini kurmuştur.

Bizim temeli sağlam olan Avrupa’nın fen bilimlerine ve sanayiine ihtiyacımız vardır. Buna en iyi örneği yine Bediüzzaman Hazretleri Japonya ile vermiştir. Çünkü Japonya kendi devamlılığını sağlayacak milliyetini muhafaza ederek Avrupa medeniyetinden yalnızca ihtiyacı olanı almıştır.

Bediüzzaman Hazretleri bir gün davet üzerine Ankara’ya gelmişti. Tam bir hizmet adamı olduğundan “Faydalı ne yapabilirim?’’ düşüncesi ile gittiği başkentte umduğu gibi bir ortam ile karşılaşamadı. Mecliste gördüğü dinde lakaytlık ve Batının sefil düşüncesine uyma bahanesi ile Türk milletinin emanet aldığı övünmesi ve koruması gereken İslâm esaslarına karşı insanların uzak kaldığını ve özellikle namazlarında devamlılık olmadığını gördü. Bunun üzerine on maddelik bir beyanname yazdı ve Meclise de dağıttı. Bu beyannamede özetle; kazanılan zaferle Allah’ın yardımıyla Kur’ân’ın düşman hücumundan kurtarıldığını; o yüzden farz namazı kılıp buna karşı şükrün yerine getirilmesi gerektiğini, (…) anlatır.

(Genç Yorum dergisinden kısaltılarak alınmıştır.)

Okunma Sayısı: 1194
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı