"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Büyük fırtına öncesindeki sessizliği işitiyor musunuz?

Şükrü BULUT
14 Ocak 2022, Cuma
Uzun süren durağanlık/tevakkuf dönemlerinin insanlarda ‘değişim arzusu’ meydana getirdiğini ve hâkim cereyanların da bu genel arzudan istifade ile devrimlerini gerçekleştirdiğini biliyorsunuz.

Bediüzzaman Hazretleri; Kemalist devrimin başarılı tahrip dönemini de, Osmanlı’nın son zamanlarındaki durağanlığa ve Birinci Cihan Harbi’nin getirdiği teceddüt arzusuna bağlıyor. Kıyamete iyice yaklaştığımız şu zamanda; pandeminin sebep olduğu iki senelik tevakkufun, tarihin bir veya yarım karnına denk olduğunu da bildiğimizden koronavirüs tedbirlerinin kalkmasını beklemeden devletlere, milletlere ve çok cepheden insanlığa hücum edecek ‘inkâr-ı uluhiyetçi global hegemonyacıların’ taarruzlarını bekliyorduk ve beklemeye de devam edeceğiz.

Evet beklemek zorundayız; zira son Amerika seçimlerindeki mücadelelerinde bitamamiha ifşa olduklarından, ister istemez hücuma geçeceklerdi. Bir süre önce; Arap Baharı, Türkiye’deki iktidar-cemaat kapışması ve İran meselesinde karşı karşıya gelen bu iki global dinsizlik cereyanı, bir süre önce tekrar ittifaka geçip -11 Eylül’de olduğu gibi- dünyamızı zapt u rapt altına alma sürecini tamamlamaya çalışacaklar. Ayrıca; koronavirüs sürecinde yaptıklarından dolayı sorgulanmamalarının, AB içindeki ekiplerinin ve Joe Biden’ın etrafına yerleştirdikleri ekiplerinin varlığının ve hâlâ DSÖ’de kurulu düzenlerinin bozulmayışının onlara farklı bir cesaret ve şevk de verdiği kanaatindeyiz. Mevzuyu henüz açmamışken; deccalî deha Henry Kissinger’ın üstadlığını yaptığı RAND’ın 2019’da yayınlanan raporunu da meraklılara tavsiye ederiz. Rusya’ya direkt bir şey yapamayan bu neocon ekibin; bu dinsiz Yeni Muhafazakâr kimlikli global Marksist devrimcilerin hariciyedeki temsilcilerinden Victoria Nuland’ın ve onun eşi Robert Kagan’ın tekrar iş başı yapmaları, Kamala Harris’in tam bir neocon militanı olduğunu da tescil etmiş oluyor.

Bu arada İngiltere’nin AB’den bağımsızca ve neoliberal sermayeyi de arkasına alarak Körfez’i, Kazakistan’ı ve Çin üzerinden Afrika’yı karıştırması; bilhassa neoliberallerin hedeflerine doludizgin koştuklarını gösteriyor. Brexit ile alâkalı yazılarımızı hatırlayanlar, bu sivil geçinen kapitalist Marksistlerin Londra’yı daha yoğun bir şekilde cephelere sürecekleri istikametindeki düşüncelerimizi hatırlarlar. Londra’nın neoliberal fonlara merkezlik yaptığını ve bu paralarla Kazakistan’a büyük yatırımlar yapıldığını da aynı çerçevede değerlendirebiliriz.

İngilizler’in neoconlarla birlikte Çin’in gölgesinde Orta Asya’daki münafıkane girişimleri, söz konusu cereyanın koronavirüs sürecini beklemeyecek kadar sabırsız olduğunu gösterdi. Voltairenet’teki yazısında araştırmacı Meyssan, Kazakistan demokrasisi için Biden hükümetinin bilgisi dahilinde büyük paraların Kazakistan’a gönderildiğini yazıyor. Ve neoconların 2011 ihtilâlinden bu yana İslâm ülkelerinden (Kafkasya, Orta Asya, Afganistan ve bir kısım Arap ülkeleri) devşirdikleri teröristleri de buraya topladıklarını Cemil Tokayev de söylemişti.

Burada bir başka hakikati de nazara almamız gerekiyor. Koronavirüs sürecinin millî devletleri, uluslar arası resmî yapıları ve hatta millî orduları zayıflattığı bir hakikattir. Bu dinsiz hegemonyacıların, karşıtlarındaki zaafiyeti ve hazırlıksızlığı en çok hissettikleri noktalardan saldırıları da anlaşılmayacak bir husus değildir. Elbette fırsatları değerlendirmek üzere çok yerlerde ani kaos, darbe ve iç savaş ile insanlığı karşı karşıya bırakacaklar. Başardıkları meydanlara Amerika’nın resmî diplomatlarını dâvet edecekler ve başarısız kaldıkları yerlerde ise “Görmedik, duymadık ve tanımıyoruz” formatıyla —Kazakistan’da olduğu gibi— devam edeceklerdir. Daha önceleri Moskova’da görev yapmış Kanadalı diplomat Patrick Armst- rong’un, “Kazakistan’da renkli devrimin izleri var.” tezine kuvvet veren açıklamalarını bundan sonra daha çok duyacağız gibi… 

Çok ilginç olanı ise; USAID’in (Amerikan Ulusal Kalkınma Fonu) temsilcisi Paolo Von Schirach’ın Kazakistan’a dışardan bir müdahalenin olmadığını, tıpkı Blinken gibi sayıklaması olmalı.

İhtilâl teşebbüsünün halkın masum isteklerine monte edilerek, idarenin turuncululara geçtiğini ifade ederlerken gözlemciler; bazıları da Nazarbayev’in heykellerine yönelen teröristlerin ve bilhassa, “Yaşlı adam, defol!” sloganını atan göstericilerin Amerika’daki ve İngiltere’deki Marksist aktivistlerle aynı çizgide olduklarını söylüyorlar. Eski Sovyetler’le çalışırken günümüzde Rusya ile ittifak kurmuş devletler içinde, demokrasisi nispeten ilerlemiş Kazakistan’daki turuncucu STK’ların, Polonya’dan turuncuculara destek veren Nexta kanalının ve daha önce ismi birçok kirli işe karışmış bankacı Muhtar Ablyazov’un aniden ekranlarda belirmeleri gibi bir dizi icraatın da “RENKLİ DEVRİMLERİ” tedai ettirdiğini bu vesile ile tekrarlamış olalım.

Cemil Tokayev’in bahsettiği yirmi-yirmi beş bin ithal teröristin ise neoconların Afganistan’da ve Arap Baharı’nda çalıştırdıklarından başkaları olmadığı tesbiti, Amerikalı neoconların hadiseye sahip çıkmamalarını boşta bırakıyor. Ayrıca kalkışmaların daha çok İngiliz ve Amerikan şirketlerinin bulundukları yerlerdeki işçilerce desteklenmesi de, buradaki bilgi eksikliğimizi tamamlamış oluyor.

Bediüzzaman’ı okuyamadıklarından kamuoyunu müşevveş bırakan bazı Müslüman yazarların-düşünürlerin; bilgi ve mantık kaidelerine uymayan beyanları, hakikate zıt mukayeseleri ve hakikati inciten teorileri, bir Müslüman olarak bizi de üzüyor. Evvelâ; demokrasi-istibdat farkını esgeçiyorlar. Amerika ve AB ile Çin’i aynı kaba koyuyorlar. Sonra; Brexit ile Avrupa’da buharlaşan İngiltere’nin sermayesi, ordusu ve istihbaratı ile nereye uçtuğunu araştırmıyorlar. Sonra; eski zamanlar ile İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki durumları birbirine karıştırarak geçmişteki “emperyalist Avrupa’dan ve Rusya’dan” dem vurarak mevcut düşmanların ve onların stratejilerinin tanınmasını engelliyorlar. Kırk senedir; semavi din karşıtlığı ile insanî değerler ve demokrasi düşmanlığı adına boğazımıza sarılmış neocon-neoliberal ittifakını bir tarafa bırakarak, bize eski tarihî masallardan bahsediyorlar. Elbette bu yanlış yönlendirmeler; ahir zamanın global dinsizlik cereyanı karşısındaki Müslümanları, inanmış İsevileri ve insaniyetperverleri hakikaten sıkıntıya sokuyor. Yine global hegemonyacıların kullanmakta oldukları “KORONAVİRÜS SÜRECİ” sonrasında kopacak fırtınalara millî devletlerin hazır olması gerektiğini, Kazakistan örneği bize göstermiş oldu.

Okunma Sayısı: 3321
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin

    14.1.2022 21:22:06

    Aklıma 31 Mart hadisesi geldi… “uluslararası ilişki” pratik eğitim düzeyi, istifade edemeyenler kesinlikle büyük bir eksiklik içinde yaşıyorlar. Hem siz saygıdeğer yazarımızı hem yorumcu arkadaşları güzel tespitlerinden ve nazara verilen hususlardan dolayı tebrik ediyor ve devamını bekliyoruz. Yanlız bir sorum var; Türkiye son yıllarda bulunduğu resmî ziyeretlerinin ardında gitmiş olduğu ülkelerde bir kargaşa takip etti, Asya birliği adımının ardından da böylesi bir faaliyet, çok manidar değil mi?

  • Nura

    14.1.2022 17:54:13

    Dünya barışının anahtarı AB ile Türkiye’nin ortak harekette ittifakındadır. Akp, kemalistler ve ırkçılar bu ittifaktan çok korkuyorlar.

  • S.topuz

    14.1.2022 16:58:18

    Küresel Hakim ve Hain güçler, digital imkanlar ve internet vasıtası ile büyük oranda karşılıklı olarak birbirini gizlice takip ettiklerinden,deşifre olduklarından ( imkanı olan veya olmayan her devlet gizlice bu imkanı mutlaka kullanıyordur hiç şüphesiz),değişik hile ve metodlarla hedef saptırmak için çaba sarfediyorlardır! Deccalizmin son devresi olduğundan, eski hakimiyyetlerini muhafaza edebilirmiyiz telaşı ve karşısındaki Muhalif tarafa ihtilaf sokarak güçsüz ve zayıf düşürüp tekrar tekrar mağlup ve perişan etmenin çabaları bunlar! Alemi İslam ve ehli Kitap olanlar muteyakkız davranıp, ehli İlhada ve ehli Fesada karşı safları daha da sıklaştırmalı! Yoksa bunlar üçüncü vede dördüncü Dünya savaşını da tetikleyebilirler Allah muhafaza!

  • Tuğrul

    14.1.2022 16:50:09

    Devletlerle milletlerin savaşı bitip, sınıf ve zümre savaşı başladığına göre, insanlığı kapital ve teknolojiyi gasp etmiş dinsizlerden kim koruyacak? Bu sorunun cevabı açıkta kalmamalı diye düşünüyorum hocam

  • İ. Seyda

    14.1.2022 16:44:18

    Kazakistan’ı buraya sürükleyen durumu analiz etmek lazım. 19 milyonluk ülkenin %70 i Kazak Türkü, %20'si Rus,%10'u diğer unsurlar. 26 bin$ kişi başı milli gelire karşılık 600$ ortalama aylık olduğu söyleniyor. Nazarbeyev’in yaşlanması ve kontrolüne elinden çıkması, devlet çarkının ve ticaretin Nepotizm bataklığına saplanması. Sonuç, perişan olan bir halk. Kazakistan’da ki iç isyanın arkasında Soroscu ve Fransa'nın koruması altında olan finansçı/bankacı muhalif Muhtar Abliyazov ve “örtülü“ Rus unsurlar var. Şimdilik en karlı çıkan Rusya.

  • zeliha

    14.1.2022 15:32:27

    Yalanla doğrunun yan yana olmasının yanında algılarla bu kadar oynandığı hiç bir dönem olmamıştır belki de insanlık tarihinde. Hadiselerin doğru anlaşılması adına gazetemizin ve yazarlarımızın verdiği çaba takdire şayan. Gelecek nesil içinde çok önemli tespitler. Allah razı olsun.

  • Osman

    14.1.2022 12:53:44

    Güzel bir yazı tebrik ederim Birileri dünyayı karıştırmak istiyor Ötekileştirme bölme parçalama Bizler sulhu umumi için bütün insanlığı kucaklamalı muhabbet etmeliyiz Tabiki ortamı bozgunculara bırakmamalıyız Global dinsizlere meydan vermemeliyiz

  • Turgay Namdar

    14.1.2022 12:26:07

    Demokrasi kalkanı diyebileceğimiz düşmanların zarar veremeyeceği kırılmaz bir teknoloji Üstad Bediüzzaman’ın 100 sene öncesinden müjde verdiği gibi tam da 2009 da ortaya çıktı. Gümbür gümbür merkeziyetsiz, özgür sivil bir dünya geliyor. Başta merkez bankaları olmak üzere tüm merkezi yapılar yerini sivil değerler etrafında toplanan merkeziyetsiz otonom organizasyonlara bırakmaya hazırlanıyor. Merkeziyetsizliği esas alan sivil topluluklar ve şahs-ı manevi cemaatler yaşayacak. Merkezi yapılar ve şahıs merkezli yapıların devri bitecek. #Decentralization #Bitcoin #Blockchain

  • İhsan

    14.1.2022 11:25:54

    Kazakistan başta olmak üzere dünyanın gidişatını doğru okumanın bir yolu da; düşmanları ve taraftarını dost ve müttefiklerimizde temyizden geçer. Düşman karargahında dost türküsü çığıranlardan olmak, büyük musibet imiş.Allah kalemine kuvvat versin.

  • Turgay Namdar

    14.1.2022 11:20:54

    Tebrikler, teşekkürler. Neocon ve deccaliyet faaliyetleri ve hedefleri hakkındaki tespitleriniz çok güzel. Çözüm adına Üstadın 100 sene öncesinden müjde verdiği gibi tam da 2009 da ortaya çıkan ve merkezi yapılara hükmederek ve merkezi düğmelere üfleyerek insanlığı esaret altına alan deccaliyetin tüm gücünü başta merkez bankası parası olmak üzere hayatın her alanında merkeziyetsizliği kırılmaz bir teknolojinin güvencesi altına alarak bireyi güçlendiren ve herkesi padişah hükmüne getiren teknolojiden de bahsederek içimize su serpseniz. Gümbür gümbür merkeziyetsiz, özgür sivil bir dünya geliyor. Başta merkez bankaları olmak üzere tüm merkezi yapılar hatta kutsal devlet-millet balonu patladı, yerini sivil değerler etrafında toplanan merkezsiz organizasyonlar alıyor alıyor. Merkeziyetsizliği esas alan cemaatler yaşayacak. Merkezlerin esiri şahıs merkezli yapıların devri bitecek inşallah. #decentralization #Bitcoin #Blockchain

  • Hüseyin

    14.1.2022 10:22:52

    Dün topraklar, bugün zihinler işgal altında olmalı ki, Londra bugün hilafetin merkezi konumunda ; güçlü cemaatlere/ tarikatlara/ siyasetçilere kol kanat geriyor ev sahipliği yapıyor..Müslümanlar arasındaki ihtilâflar, çatışmalar, sosyal ve ekonomik krizler burada çözülüyor... Demokrasi ve bilim aleyhtarlığı hukuk tanımamazlık, eksik ve yanlış eğitim,kendileri olmasına izin verilmeyen bireyler, kitle olmalarına set çekilen yığınlar, ingiliz/ yahudi medeniyetinin ; islam dünyasında, afrikadan/ asyaya onlarca ülkede oyun kurmasına iklim sağlıyor..

  • Mustafa coban

    14.1.2022 09:21:13

    Tabiki kazakisran yöneticilerinin halkini sürü yerine koyup demokratik haklardan mahrum ettiklerini unutmayalim.rusyaya yakin durabilmek iktidar koltugunu halka deyil rusyaya borçlu olduklarini zanneden yöneticileri unutmayalim.kazakistani aile şirketine çeviren nursultan beyazef i unutmayalim.problemleri dişgücler gözlügünden deyil liyakat ,adalet pencersinden inceleyelim.

  • H.ibrahim Karahan

    14.1.2022 05:00:36

    Allah razı olsun

  • SALİH

    14.1.2022 00:29:49

    Gelişen dünya olaylarını ahir zaman perspektifinden değerlendiren yazılarınız, önümüzdeki sis perdelerini aralıyor. Teşekkür ediyorum.

  • Ahmet Said

    14.1.2022 00:23:19

    Bu kadar derli toplu bilgiyi bir arada biz okuyucularına takdim eden gazetemizden ve yazarımızdan Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı